Millilerimiz Konya’da, Fransa karşısında tarih yazdı. Beklentilerin de ötesinde, muhteşem bir sonuç. Tüm dünya bu takıma selam durmalı. Son Dünya Şampiyonu Fransa’yı yenmek çok büyük bir başarı. Bunun ilk olması da ayrı bir önem taşımakta. 2002 Dünya Şampiyonası’nda 3. olan Milli Takımı çağrıştırdı bana. Teknik adamıyla, futbolcularıyla ve de bu başarıya tribünleri doldurarak katkı sağlayan taraftarları yürekten kutluyorum. Özlemiştik...
***
Bir kez daha gördü ki Türk futbolunda gençlere daha fazla güvenmeliyiz ve onlara şans vermeliyiz. Türk futbolu son yıllarda devamlı olarak yabancı sınırı ile uğraşadursun, altyapılardan oyuncu yetişmiyor veya yetişen oyuncular kendisine şans bulamıyor. Özellikle kendi altyapısından oyuncu yetiştirmek gibi bir misyona sahip takım bulunmayan Süper Lig’de, kulüplerin sürekli yaşlı oyunculara yatırım yaparak, mali olarak zor duruma düşmesi de cabası.
Süper Lig’e en güzel örnek ise bir alt ligde çıkardığı futbolcuları Avrupa’ya gönderebilen Altınordu. Yetiştirdiği gençler, Türk futbolcunun yeteneksiz veya yetersiz olmadığını kanıtlarken, Süper Lig’de Altınordu’nun gençlere duyduğu güveni duyabilen bir takım bulunmaması çok acı.
Bu topraklarda ki binlerce cevher her alanda keşfedilmeyi bekliyor. Gerçek yeteneklerin kazanacağı günleri biran önce görmek dileğiyle. Ayrıca A Milli Futbol Takımı’mızın İzlanda’da Keflavik Havalimanı’nda maruz kaldığı muamele nezakete ve sportmenliğe hiç uygun değildi. Sorumlu tüm yetkilileri ve görevlileride şiddetle kınıyorum.
***
Türkiye Futbol Federasyonu’nun genel kurul toplantısı yapıldı. Başkanlığa seçilen Nihat Özdemir hakkında denecek bir şey yok. Tek başına aday oldu ve seçime girerek Başkan seçildi. Umut ediyorum ki Türk futboluna yararlı hizmetler yaparlar. Beklentimiz de bu yönde. Asıl üzüldüğüm tarafı 4.5 milyona yakın nüfusuyla İzmir’imizden bir temsilcinin bizleri Türkiye Futbol Federasyonu’nda temsil edemiyor olması.
Ne yazık ki bu seferde olmadı. İzmir yine sahipsiz kaldı. Bu noktada İzmir kulüpleri ve yöneticileri şapkasını önüne koyup oturup düşünmeli. Bencilliği, küskünlükleri birbirlerinin başarıları ve başarısızlıklarından nemalanmayı bir kenara bırakıp sadece fotoğraf karelerinde değil, yürekten kenetlenmeli. Türk futbolunun geniş bir revizyona gereksinimi var. Bu nedenle Yeni federasyona ve yönetimine kolaylıklar diliyorum.
***
Türk sporu, özellikle son 10 yılda siyasetin içerisine iyice sokuldu. Bu nedenle diğer branşlar ile birlikte Futbol da bu uygulamadan nasibini aldı. Son sezona baktığımız zaman, futbolda olmadık olayların döndüğünü görmemek için kör olmak gerek. Hakem oyunları ile bazı takımların önünün açılması, şampiyonluk kadar düşme hattındaki takımların maçlarındaki gariplikler. Öyle bir anda göz ardı edilecek gibi değil.
***
Elbette ki, düşen takımların yöneticilerinin yaptıkları hataları da es geçemeyiz. Kulüp Başkanları ve yöneticiler suçu önce kendilerinde aramalılar, ardından da diğer bahanelerin ardına sığınmalılar. Özellikle Akhisarspor yöneticilerinin sezon başından itibaren yaptıkları akıl almaz yanlışlar kulübü de bu duruma getirdi. Bu nedenle, kulüp başkanı ve yöneticiler yoğurdu üfleyerek yemeliler ki, sezon sonunda üzülen taraf olmasınlar. Kısacası, gerçek şu ki, hata yapan lig sonunda kendisini bir alt ligde buluyor. Parayı ben veriyorum benim sözüm geçer değilde daha akılcı yöneticiler kulüpleri yönetmeli. Sonrası asırlık camialar yok olmaya yüz tutuyor. İşte köklü İzmir kulüpleri arasında bulunan Karşıyaka, Bucaspor’un durumu ortada. Bucaspor göz göre göre amatöre düştü.
***
Türk futbolunda geniş bir revizyon yapılmalı dedik. Türk futbolunda ki alt yapı sistemi Federasyonunda katkılarıyla yeniden düzenlenmelidir. Takımlar, alt yapıya daha çok yatırım yapmalılar ve yetişen futbolculardan en az 2’sinin maç kadrosunda yer alması, hatta bir tanesinin ilk 11’de oynatılmasının önü açılmalı. Tüm liglerde daha çok genç futbolcu oynatılması teşvik edilmeli. Teknik adamların eğitimi önemsenmeli. Futbol hakem ve gözlemci camiası da revizyondan geçirilmeli. Futbol Federasyonu ve yeni yönetim kurulunu bekleyen sorunlardan bazıları. İş yapma sırası onlarda. Hadi kolay gelsin.