6 Haziran 1991 ve ardından 13 Eylül 1991...
Bu iki tarih arasında 3 ay 1 hafta var.
6 Haziran 1910; Türk futbolunun efsane Teknik Direktörü Adnan Süvari’nin ölümü.
13 Eylül 1991, tam 3 ay 1 hafta sonra da Türk Futbolunun Taçsız Kralı Metin Oktay’ın...
Adnan Süvari, efsane Göztepe’nin efsane teknik direktörüydü. İzmir futbolunun altın çağlarını yaşatan en önemli kişilerden biriydi.
Diğeri; İzmir toprağından çıkıp attığı gollerle efsane tahtına çıkmış, birçoklarına göre Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu Metin Oktay...
Dün bir sporsever okurum aradı ve beni bilgilendirdi... Bu iki önemli futbol adamının ölümünün hemen ardından İzmir’de önemli bir tartışma yaşanmıştı. İzmir spor kamuoyu ikiye ayrılmıştı. Bir kısım Adnan Süvari Stadı olsun derken, birçokları da bu önemli stada Metin Oktay isminin verilmesini istiyorlardı.
Tartışmalar sürüp giderken, Türk spor medyasının duayenlerinden, Allah uzun ömürler versin Gürkan Ertaç ağabeyimiz, geçmişte yazdığı bir köşesinde, Alsancak Stadı ile ilgili tartışmalara son vermişti.
“Alsancak sadece bir semt ismi değil... Burası, Kurtuluş Savaşı’nın son bulduğu al sancağımızın konulduğu son noktadır. Düşmandan kurtuluşumuzun al sancağımızın dalgalandığı yerdir”
Geçtiğimiz gün Rıdvan Dilmen, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuk olduğu NVT Spor’da Alsancak Stadı’nın isminin Mustafa Denizli Stadı olmasını istedi.
Şeytan lakaplı yorumcu; bu öneriyi yaparken belli ki Alsancak’ın anlamını bilmiyor.
Mustafa Denizli, Türk futbolunda önemli başarılara imza atmış biridir. Futbolculuğu sırasında Altay’da, teknik direktör kariyerinde ise bir dönem Galatasaray ve Milli Takım’da büyük başarılara imza atmış bir futbol adamdır. Onun kariyerini tartışacak değiliz elbette.
Altay’ın olası 1. Lig’e çıkma durumunda, onu siyah beyazlı takımın başına getirme operasyonuna hiç gerek yok. Çünkü; Mustafa Denizli, teknik direktörlük kariyerinde Altay’dan hep uzak durmaya çalıştı. Sadece Altay’dan değil, İzmir takımlarına hep uzak durmaya çalıştı usta teknik adam. Bu tabii ki onun tercihi. Ama Altaylıların ona karşı gönül kırgınlığı var.
Rıdvan Dilmen, yine o günlerde bütün takım taraftarlarının hep bir ağızdan söylediği İzmir Marşı’nı politik bulduğunu açıklamıştı.
Oysa İzmir Marşı’nın sözlerini bilse veya bir kez okusaydı, o marşta Mustafa Kemal’in yanı sıra Peygamber Efendimizin (S.A.V) adının geçtiğini bilirdi. Hazreti Muhammed’in, Atatürk’ün isminin geçtiği bir marş nasıl olur da politik olabilir Rıdvan Efendi!
Her neyse, burası Al-Sancak’tır, Al-Sancak bu milletin hayatıdır. Bilmediğin konularda fikir yürütme Rıdvan Efendi!
Tekrar ediyorum; Alsancak sadece bir semt
ismi değildir. Kurtuluş Savaşı’mızın son bulduğu ölümsüz bir yerdir. Bu yüzden Alsan-
cak Stadı’dır.