Sıkça anlatılır, bilmiyorum belki de bir efsane... John Huston'ın Zoltan Fabri'nin Cehennem'de İki Devre adlı filminden apartma yapıtı Zafere Kaçış'ı çekerken senarist ve yapımcılarla bir hayli kapıştığı söylenir. Filmi Amerikanlaştırmanın dibine vuran aslında İrlandalı olan ama Amerikanlaşmış Huston, final sahnesini iyice abartmak peşindedir. Seyredenler bilir. Nazi karması maç 4-4 iken şaibeli bir penaltı kullanır. Her türlü sporda zor rollerin adamı Stallone kurtarır. Huston bu penaltıyı kurtaran Rambo'nun topu tuttuktan sonra koşup gol atmasının ABD'nin interaktif seyircisini iyice coşturacağını düşünür. Ve senaryoda böyle bir değişiklik ister. Yapımın Avrupa cephesi böyle bir şeyin olamayacağını Huston'a anlatana kadar çatlar. Nihayet sonunda ikna ederler. Zira futbolda öyle şeyler olmaz...
Bu kadar olmasa da Süper Lig'de ABD seyircisinin hoşlanacağı bir hikayeye şahit oluyoruz bu sezon. Ümit Özat'ın hikayesine...
Zira, bir sporcunun kendisini bu kadar aşmasına çok az rastlanır. Bir sezon önce 'Bundan sadece eski tip libero olur' denen bir futbolcunun 7 ayrı mevkide ortalama standardın üstüne çıkışına çok az rastlanır. Ümit Özat'ın gösterdiği bu performansı onun iyi bir joker olmasıyla açıklayamayız. Bir oyuncu hem sağ bek, hem sol açık, hem defansif orta saha, hem forvet arkası oynayabiliyorsa joker tanımlaması onun için yeterli değildir.
Ümit Özat sezon başında Daum'un sporcu kriterlerine uymayan bir futbolcuydu. Takımda yer alması neredeyse imkansızdı. Hâlâ peşinde koşulan değil, diğer Alex bunun için alınmaya çalışıldı, Tomas bunun için alındı. Ümit Özat'a yer yoktu. Ama o buldu. Kaptan 8 kg verdi. Savunmadaki yer için savaştı ama olmadı. İçeride sevmeyeni çoktu, çalıştı. Yerleri garanti gibi duran Erhan Albayrak, Yusuf ve Hakan Bayraktar'ın yapamadıklarını, hem de fazlasıyla yaptı. Savunmanın göbeğinde yer bulamadı belki. Ama o bundan da yılmadı. "Orada yer yoksa başka yerde bulunur" dedi. Ve sonuç: Diğer hemen her bölgede kendisine yer buldu. Şu ana kadar görev yapmadığı bir tek santrfor mevkii var. Ve Huston'ın hoşuna gidecek bir ara final. En zor Anadolu deplasmanında 7 net gollük pozisyonun başrolündeydi, hat-trick yaptı.
Bu yolculuk henüz tamamlanmış değil. Hatta henüz çok başı. Ümit henüz bir sezonu bile tamamlamış değil. Ama bir Hollywood filmine hikaye olabilecek bir başarı öyküsünü koydu kucağımıza. Hayretlerle seyrettiğimiz bir hikaye.
Futbol hakkında bildiğimiz her şeyi yeniden gözden geçirmemize yol açacak bir hikaye. Ve bu hikayenin kahramanlarından biri de Huston'ın filminin tersine bir Alman. Bu hikayeden çıkacak çok ders var.
SPOR
SON GOL DAUM'DAN!
At yarışları
Avrupa Ligleri
Artık şakası yok
İkinci Lig Puan Durumu
Rekortmen Hido
Play-off yarışı kızıştı
Nefes nefese
'Bu heyecan geçici'
Dipten zirveye
Terim diken üstünde
'Ağzınızı tutun maça gelmeyin'
Düğümü kura çözdü
Trilyonlar kuşa döndü
Elazığ ışığı yakaladı: 3-1
Haber turu...
Yeni bir senaryo