Gilles Veissiere nizami krampon çivilerine izin vermemiş iddiaya göre. Avrupa'da oynanan en üst düzey 5 maçtan birine verilen hakemden bahsediyoruz. Hakkımız olan bir malzemeyi kullanmamıza izin vermiyor. Dünya'nın gözünü diktiği bir maçta böyle "şike" yapıyor. Bu olabilir mi? Mümkün mü? Olduğunu varsayalım. Nasıl oluyor da bizim yetkililerimiz buna göz yumuyorlar? Maçtan önce nasıl tedbir alınamıyor ? Eğer o kramponlar nizami ise, yasal sınırlardan daha ince değilse, nasıl oluyor da UEFA gözlemcisine başvurulup hakkımız aranmıyor ? Nasıl oluyor da Türk milli takımının hakkının gasp edilmesine bizim yöneticilerimiz göz yumuyor ? Ya nizami olmayan kramponlar getirildi oraya ya da hakkımızın gasp edilmesine müsaade eden kifayetsiz yöneticilerimiz var ! Veya bir Letonya maçı için Dünya çapında bir hakem kariyerini bile bile riske atıyor... Her halükarda birilerinin istifa etmesi gerekiyor. Ya şike yapan var. Ya da görevini yapmayıp susan. Gerçek ortaya çıksın...
Ama hikayeyi başa alırsak sorunun asıl kaynağını bulabiliriz. Dünya Kupası'ndan bu yana istediğimiz sonuçları alamadığımız her maçta olduğu gibi yine hakemi suçlu ilan etmemize bakmalı! Bizzat bizi yönetenler, federasyon başkanı, yöneticiler, teknik direktörümüz, şu feci maçın faturasını hakeme çıkarmakta tereddüt etmiyorlar. Başka gezegen kadar farklı bir iklime maçtan sadece iki gün önce gitmek hata değil. Düşüşteki, takımında forma giyemeyen oyuncularla, hiç top yapamayan bir savunmayla, uyumsuz bir hücum hattıyla oynamak hata değil. Yükselen, formda oyuncuları kadroya çağırmamak, çağırdıklarını oynatmamak hata değil... Hatayı yapan sadece hakem... Hem de akıllara zarar bir üslupla yapılıyor hakem eleştirisi...
Türkiye Ligi'nde bizzat eleştirileri göğüslemekle görevli olanlar, Türk hakeminin ulaşamadığı kalitedeki hakemlere yüklüyorlar suçu. Hem de en azılı kulüp yöneticisinin bile kullanmadığı bir üslupla. Satılmışlıkla suçluyorlar. Bizzat federasyon başkanı "Zaten hangi Fransız'dan Türkiye'ye hayır gelmiş ki!" diyebiliyor. "Şenes Erzik yumruğunu artık masaya vurmalı!" diyor sonra. Demek ki, Haluk Ulusoy Türkiye Ligi için yumruğunu masaya vuruyor. Peki kim için? Hangi hakemlerin yüzüne karşı. Sadık İlhan'a inanmalı mıyız yoksa? Neyi anlatıyorlar bize. Feci bir futbolla bir maç kaybediyoruz, oyuncularımız kart görme yarışına giriyor ve suçlu hakem... Ne anlatıyorsunuz bize. Nasıl hikayeler bunlar? Türkiye'de bunlar mı oluyor yoksa? Yoksa kazandığımız onca başarıda, Dünya Kupası 3.'lüğün de birileri masaya mı vurdu da kazandık?
SPOR
MAZERET ÇOK FUTBOL YOK
At yarışları
AVRUPA LİGLERİ
Tuborg koşar adım: 87-74
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Los Angeles Lakers'ı tutana aşkolsun!
Gönlümüzün sultanları
Transfer çok zor
Bekle beni Fener
Florya'da büyük risk!
Yönetimlerin değil Trabzon'un hocası
Ezeli rakipler!
Kayıhan, Bursa'da
Bir taşla iki kuş
Montoya'ya yeni yuva
Karaman'ın üç atlısı!
Federer'den müthiş finiş
Ercan Güven'e büyük onur
Haber turu...
Krampon hikayesi