Beşiktaş şampi..., Galatasaray Şampiyonlar Ligi. Tepede değişen bir şey yok. Hayırlı uğurlu olsun. Ama dipleri kaynatan bir dinamik var. Güçlü, şekillendirici bir dinamik...
İki farklı jenerasyondan iki usta gazeteci, öğretmen ve öğrenci, Atilla Gökçe ve Yiğiter Uluğ geçen hafta bir konu üzerinde tartışıyorlardı. Konu "Zengin Trakya'nın neden üst düzey futbolda var olamadığı?" Onun da ötesinde alt liglerde bile gittikçe daha da başarısız oluşu. Ülke gelirinden en büyük payı alan coğrafya, hem de Avrupa'daki uzantıları güçlü bir futbol geleneğine sahipken, neden Trakya, Türkiye futbolunun bu kadar dışında kalıyor? Bu ilginç, üzerinde durulması gereken bir konu. Uzantılarıyla da... Şöyle ki... Yine Türkiye'nin zengin iki şehrinin iki takımı, Kocaeli ve Göztepe haftasonu lige veda etti. Diğer üç aday arasında iki zengin daha var. Ligde büyükler dışında en çok var olan iki takım, Bursa ve Altay... En çok üreten, en çok göç alan, ligin Süper'inden çekiliyor. Öte yandan terör dışı nedenlerle en çok göç veren şehirlerden olan Trabzon, bir ilçe takımını Süper Lig'e taşıyor. Komşu Rize de yolda. Rize olmazsa, İstanbul'da en fazla hemşehrisi bulunan Sivaslılar, takımlarını Süper Lig'e yollayacak. Büyük bir göçveren daha...
Bundan ne çıkarırsınız? Paranın her zaman saadet getirmediğini mi? Futbolun fakir olan için daha önemli bir çıkış yolu olduğunu, dolayısıyla bu hırsın başarıyı getirdiğini mi? Bunlar dünya futbolunu son dönem şekillenmesinde de tartışılan konular. 30 - 40 bin dolar yıllık kişi başına düşen geliri olanların çocuklarının futbola yönelmeyeceği, dolayısıyla, fakir çocukların yeni futbol yıldızları oluşu buna bağlanıyor. Bundan yararlanıp sömürge çocuklarını değerlendirenlerin, Fransa gibi zirveye gidişi, muhafazakar davrananların Almanya gibi başarısız oluşu da... İtalya'nın güneyinin, kuzeyine oranla daha fazla üst düzey oyuncu yetiştirmesini de buna bağlayanlar var. Uzun ve karışık bir konu. Doğal dinamiklerin her şeyi etkilediği gibi futbolu da kökten değiştirdiği açık. Bunu daha sonra uzun uzun tartışırız.
Ama bugün tartışmamız gerekenler var. Türkiye'de dipten gelen bu dinamiği daha da güçlendirip genele yayarak fayda sağlamak gerekliliği gibi. Fakir organizasyonları daha da fakirleştiren düzeni yıkmak gerektiği ve olumlu bir kanal oluşturmak gerektiği gibi. 4 büyüğün ligdeki performanslarından bağımsız olarak naklen yayın gelirlerinin % 50'sini alması kuralını değiştirmek gerektiği gibi. Ve tabii bir oyuncunun milli takıma çıkabilmesi için üç büyüklerde oynaması gerektiğine yönelik yazılmamış kuralı yıkmak gibi. Dipte olan tepeyi de etkilemeli, engeller kalkmalı.
SPOR
MAÇI SATMAK ZATEN HARAM
At yarışları
Avrupa Ligleri
Ülkerspor - T.Telekom
2. LİG puan durumu
MEHMET KAHROLDU
Kızlar zirvede: 3-1
LUCE'NİN 100 AKI
DAUM'UN 3 silahşörü
FEDAKÂRLIK YAPACAĞIZ
Trabzon'da Vlieger atağı
TERÖRE SERT ÖNLEM
Nihat Kahveci lokum gibi!
Zorunlu emeklilik!
%90 Ali Aydın
Danone'den gol yağmuru: 9-4
Haber turu...
Futbolun yolu