Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Ben otomobiliyle bir yere gitmekte zorlanan, eziyet çeken biriyim. Park etmek, arabayı valeye bırakmak... Dodge’dan Audi’ye, Ford’a tüm markalar yeni “akıllı” anahtarları ve sistemleriyle valelerin isteseler bile şeytana uymalarını engellemeye çalışıyor

Kimi zaman otomobille bir yere yemeğe ya da kahve içmeye gitmek benim için eziyet ötesi bir duruma dönüşüveriyor. Şayet başka bir çözüm yoksa, işte o zaman gidene kadar tüm yol beyin cimnastiği yapmakla geçebiliyor.
Önce seçenekleri değerlendirmekle başlıyorum. Mekanın yakınında alternatif bir park yeri bulunabilir mi? Varsa, boş yer kapabilmek adına maksimum kaç tur atmam gerekir? Şayet birkaç tur atmam gerekiyorsa, yol tek yönlü müdür ve tekrar oraya dönerken çok trafik olur mu? Aracı bıraktığım yer güvenli mi olacak? Orada acaba aracı çizerler mi ya da içindekiler uçabilir mi?

Haberin Devamı

Yahu bu benim de aklıma gelmişti
Kara kutu misali vale modu

Peki ya mekanda bir görevliye bırakmam gerekiyorsa? O zaman önce araçtan almam gerekenleri toparlamam, ardından bir kez daha geride ne bıraktığıma bakmam kaçınılmaz. Sonrasında anahtarı kime teslim ettiğimi görmeliyim. Mümkünse kartı var mı diye göz ucuyla bakmalıyım. Ardından, bana verilen fişe göz atmalıyım... Evet, bu tam da bir eziyet işte! Biliyorum.

Oysa bu hizmet aslında bir “lüks” ve “konfor” için sunuluyor. Görünen o ki bazı tatsız olaylar sonrası üreticiler, “Ya bak, benim de aklıma gelmişti, iyi mi?” dedirten donanımlar koymaya başlamışlar. Ford, Audi, Chrysler, Honda ve BMW bu üreticilerden bazıları... Özellikle de Amerika’da satılan modellerinde.

Yeni Corvette’ye de “Vale Modu” denilen bir özellik eklenmiş. Bununla, “çaktırmadan” aracınızı park etmek için sizden alan kişinin neler yaptığını, kaç kilometre hızla gittiğini, aracı virajlarda zorlayıp zorlamadığını anlıyormuşsunuz. Bir anlamda “kara kutu” misali.

Corvette “Amerika’yı yeni keşfetmiş” olabilir ama “vale fonksiyonu”nu başkaları birkaç yıl önce kullanmaya başlamış. Audi ve BMW, hani şu uzaktan kumandanın içine sokulu duran anahtarı “vale anahtarı” diye yapmış meğer. Siz, karıştırılmasını istemediğiniz bir eşyanız varsa bunu bagaja atıyor, ardından da bagajın uzaktan kumandayla açılmasını engellemek için torpido gözündeki düğmeye basıyorsunuz. Sonra torpidoyu bu anahtarla kilitleyip anahtarı yanınıza alıyor, otopark görevlisine de kumandayı veriyorsunuz. Kumanda, sadece aracı çalıştırıp kapıları açıp kapatıyor o kadar. Tabii, bu işlemleri ne ara yapacaksınız tartışılır. Görevlinin önünde yaparsanız, çok da sevimli görüneceğinizi sanmıyorum. Ben olsam, “Başka yere çekin isterseniz” derim yani...

Farklı renkte özel anahtar
Ford iki farklı tipte anahtar sunuyor. Mesela “MyKey” özellikli modellerde, bu ikinci anahtara “aracın hız sınırını” giriyorsunuz. Dolayısıyla bu anahtarı valeye verdiğinizde, belirlediğiniz hızdan yukarı çıkılamıyor. “Sync” sistemi de varsa, bu kez görülmesini istemediğiniz bilgiler için (navigasyonda kayıtlı adresleriniz, bluetooth ile aradığınız telefon numaralarınız gibi) kod veriyorsunuz. Böylelikle aracı kullanan başkası bunları göremiyor. Honda ise kumanda içine gizlenmiş yerine farklı renkte üçüncü bir anahtar veriyormuş. Bu anahtar da sadece kontağı ve kapıları açıyormuş.

Bir de Dodge Challenger Hellcat modelinde kullanılmaya başlanacak sistem varmış. Bu da aracın hızını, hatta motor devrini sınırlıyor. Yani motor 4 bin devrin üstüne çıkmıyor, vites yükseltmiyor, performanslı kalkışlar için kullanılan “kalkış kontrolü”nü devre dışı bırakıyor vesaire. Yani aracı teslim alan, istese de bazen “şeytana uymaktan” mahrum kalıyor.

Haberin Devamı

Yahu bu benim de aklıma gelmişti

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Tekerlekli Darth Vader? Ah be...

“Yıldız Savaşları”nın Darth Vader’ı dendiğinde hemen aklınıza ışın kılıcı geldi değil mi? Peki onun “dört tekerlekli” olduğunu hayal ederseniz nasıl olur? Olmaz tabii! Alakası bile yok. Ama Hotwheels böyle bir şey tasarlamış. Yani Darth Vader abimizin bir de otomobil halini tasarlamışlar. Bunu oyuncak olarak satmakla kalmayıp bir adet de “gerçek boyutlusu”nu yapmışlar. Olmuş mu? Pek değil. Yani görünce “Ah be Darth abi!” demekten kendimi alamadım. Biraz zorlama sanki. Üstelik otomobilin “uçan, kaçan” olmasını beklersiniz değil mi? Şöyle “jet motoru” filan olsun. Yok! 526 HP’lik GM imzalı LS3 motor var. Arkadan itişli. Ve sıkı durun! 6 ileri manuel vites kutusu var... Kullanan arkadaş, filmde kovalama filan yapsa, arada da heyecanla vitesleri karıştırsa? Hoş mu yani! Yakışır mı kahramanımıza? Ah be Darth Vader!