Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Güney Kore hükümetinin “yerli otomobil” yarışması sonrası ortaya çıkmıştı. Motoru Mitsubishi, tasarımı Giugiaro, bazı parçaları da Ford’tan geliyordu. O, Hyundai’nin ilk göz ağrısı Pony idi...

Türk otomotiv endüstrisi, bir dönem “ne hikmetse” sürekli olarak Güney Koreli Hyundai ile karşılaştırılıp durdu. “Hyundai gibi bir...” laflarıyla başlayan pek çok cümle kurulduğunu ve bendenizin de bunları hafızama not ettiğimi gayet de net hatırlıyorum.  

Unutulmayan ‘midilli’

Aslında Hyundai, Türk otomotiv endüstrisinin bir “Güney Kore gibi...” olması istendiği için örnek olarak gösteriliyordu. Tabii bir de, Türkiye’de fabrikası olduğu içindi sanırsam. Zira onca üretici vardı dünya çapında... Ama asıl konu, Ju-Yung ve Se-Yung Chung kardeşlerin, Hyundai Motor Company’yi 1967 yılında, yani Otosan ile aynı zamanlarda kurmuş olmasıydı. Otosan, Türkiye’nin ilk seri üretim yerli otomobili “Anadol”u 1966’nın sonunda banttan indirmeye başlamıştı. Ford ile yakın ilişkisi vardı Otosan’ın. Hyundai ise, 1968’de Ford ile anlaşarak, Kore pazarı için “Cortina” yani Taunus ve “Granada” üretmeye başlamıştı.  

Haberin Devamı

Ekonomik kalkınmanın artması üzerine Güney Kore hükümeti planlar yapmış, 1975’te de yerli otomobil konusunda ulusal üreticiler arasında “özgün bir otomobil” geliştirilip üretilmesi için bir “yarışma” başlatmıştı. Yarışmaya “Daewoo”, “Kia”, “Ssangyong” ve Hyundai katılmıştı.  

Unutulmayan ‘midilli’

İngiltere’den ekip 

Tam da o dönemde işi hızlandırmak isteyen Hyundai, British Leyland bünyesindeki Austin Morris’ten George Turnbull’u transfer etti. O da başarılı İngiliz mühendis ve tasarımcılarını aldı yanına... Turnbull, başarılı Morris Marina modelinin yaratılmasında etkili olmuş biriydi. Bununla birlikte motor ve vites kutusunun Mitsubishi’den, bazı parçaların halen Hyundai’nin üretmekte olduğu Cortina’dan alınmasına karar verildi. Hatchback gövdeli aracın tasarımı için de, Italdesign yani Giorgetto Giugiaro’nun kapısı çalındı.  

Giugiaro, Hyundai için harika, iki kapılı bir konsept tasarladı. Çok sportif, içi modern, devrim niteliğinde bir otomobildi. Italdesign, bu konseptin adını “Asso di Fiori” olarak koymuştu. Ancak Hyundai yetkilileri, aracın adının değiştirilmesi konusunda ısrarcı oldu. Onlar “Pony” yani “midilli” adını sevmişti. Ve, konsept 1974’te Torino Otomobil Fuarı’nda sergilenmeden bir gece önce isim değişikliği gerçekleşti.  

Haberin Devamı

Unutulmayan ‘midilli’

Ancak Italdesign da ısrarcıydı! “Asso di Fiori” adını 1979’da tasarladıkları Isuzu’nun otomobil konseptinde kullandılar. Bununla birlikte Pony Coupe Concept, her ne kadar Pony’nin üretim versiyonuyla alakası olmasa da, pek çok kez gündemde kalmayı başardı. Nitekim Giugiaro, efsanevi “DeLorean DMC 12”yi çizerken, Pony konseptinden doğrudan etkilendiğini kendisi itiraf etti. 1979’daki Isuzu konsepti de Pony’ye benziyordu. 

Pony ailesi oluştu

1975’te ilk kez satışa sunulan Pony, ilk önce 4 kapılı sedan olarak pazara çıktı. Mayıs 1976’da pickup versiyonu eklenen Pony’nin, 1977’de de Stationwagon kardeşi oldu. Mart 1980’deyse 3 kapılı hatchback tanıtıldı.  

Pony, sadece Güney Kore’nin seri üretim ilk yerli otomobili olmakla kalmadı, ilk ihraç edilen otomobili de oldu. Hyundai, Pony’lerini Arjentina, Kolombiya, Ekvador ve Mısır’a ihraç etti. Ardından İngiltere, Belçika, Yunanistan ve Hollanda pazarları geldi. Pony’de 1.2 lt, 1.4 lt ve 1.6 lt motorlar kullanılıyordu. Oldukça sevilmiş, hatta İngiltere gibi bir ülkede olumlu eleştiriler almıştı.  

Haberin Devamı

Unutulmayan ‘midilli’

1982’ye gelindiğinde, Pony’nin ikinci nesli tasarlanıp yollara çıktı. “Pony II” her ne kadar mekanik açıdan bir önceki nesille benzerlikler taşısa da, çok kapsamlı bir tasarım devrimi geçirmişti. Ancak bu kez gövde tipleri azalmıştı. Nitekim Pony II’nin sadece 5 kapılı Liftback ve pickup versiyonları vardı.  

Avrupa’da iyi karşılanmıştı. Pony, o zamanki “Doğu Bloku” markaları Lada ve Skoda ile ucuz Japon modelleri arasında yer alıyordu. 1987’de Hyundai, ikinci özgün modeli olan “Excel”i çıkarttı. Bu araç, Pony ile aynı sınıfta yer alsa da, bazı pazarlarda ikisi bir arada satıldı. Taa ki 1990’a kadar. Pony, o yıl üretimden kaldırıldı. Yerini tamamen Excel ve Elantra’ya bıraktı.  

Unutulmayan ‘midilli’

Ancak Hyundai “midillisini” unutmadı. İki kez, elektrikli konseptlerinde onun çizgilerinden ilham aldı. Hyundai için unutulmaz bir otomobildi zira. Dünya sahnesine çıkış biletiydi... 

Unutulmayan ‘midilli’