Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Özellikle lüks otomobil üreticileri, giderek azalan kâr marjları ve yüksek teknoloji talepleriyle baş edebilmek için tüketicilere “ekstra”lar sunma yarışına girmeye hazırlanıyor

Yeni tip koronavirüs salgını öncesinde elektrikli araçlara geçiş konusunda zorunlu olarak kesenin ağzını açan, ancak gerek düşük kar marjları gerekse de düşen satışlar ve üretim aksamalarıyla ciddi şekilde zorlanan otomobil üreticileri, daha önce ufak uygulamalarla başlattıkları bir “yeniliği” devreye sokmaya hazırlanıyor. Yani “paralı ekstralar” yeniliğini...

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor



Tesla cesareti

Şu dönemde genel olarak sürücülerin hız ve yakıt düzeyi gibi araçla ilgili bilgileri kontrol ettikleri, radyo istasyonunu seçtikleri gösterge paneli, artık “araçların gayrimenkulü” gibi giderek değerlenen bir yer olacak. Nitekim maliyetler ve diğer nedenlerle mali yönden sıkıntı yaşayan otomobil üreticileri, kablosuz internet üzerinden sağlanan servis ve hizmetler, yeni özellikler ve “güncellemeler” üzerinden kendilerine kazanç yaratmaya çalışıyor.


Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor



Daha önce Mercedes ve BMW üreticilerin yıllar önce birkaç seçenekle başlattıkları “paralı uygulama”lar, elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın uygulamalarıyla diğerlerini de cesaretlendirmiş görünüyor. Nitekim Tesla, Model 3 sahiplerine ayda 10 dolara “Premium Connectivity” adını verdiği ve canlı müzikten uygu görüntülerine kadar bazı ekstralara sahip bir hizmet seçeneği sunabiliyor. Tesla, ayrıca mevcut modellerini “bedeli karşılığı” ekstra özelliklerle donatma imkanı da tanıyor. Örneğin 7 bin dolara otomatik kendi kendine sürüş kabiliyeti eklenmesi gibi...
Audi’nin, elektrikli markası “e-tron” müşterilerine abone olunabilen “Audi Connect” üzerinden “daha gelişmiş far seçeneği” sunabileceği, BMW’nin ise, “Connected Drive”ın internet sitesi üzerinden bedeli karşılığı kuşbakışı harita güncellemeleri ve farklı bazı ayrıcalıklı hizmetler sunabiliyor. Mercedes ise, AMG versiyon sahiplerine 279 euro’ya “Track Pace” adı verilen, özellikle pist kullanımlarında burada yapılan dereceleri kaydedip bunu görsel hale sokan bir uygulama yükleyebilmelerine olanak tanıyor.

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor



Otomobil üreticilerinin, Avrupa’da araçlara zorunlu hale getirilen “otomatik acil arama fonksiyonu” gibi uygulamaların da yardımıyla daha fazla gelir yaratabilecek “sayısız” seçeneğe sahip olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Porsche’nin bir dönem kullandığı “1000 araç satmak yerine aynı aracı 1000 kere satmak” deyimini de hatırlatıyor. Uzmanlar, tek problemin, müşterilerin bu hizmetleri almaya ikna edilmesi olduğunu belirtiyor.


Haberin Devamı

‘Salgın elektriklinin hızını artıracak!’

Haberin Devamı

Lüks otomobil üreticisi Volvo’nun CEO’su Hakan Samuelsson, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının atlatılmasının ardından otomotiv endüstrisindeki değişimin hızını artıracağını, elektrikli araçlara geçişin çok daha hızlı gerçekleşeceğini belirtti.

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor




“Financial Times” gazetesinin düzenlediği küresel dijital konferansında konuşan Samuelsson, Kovid-19 salgını sonrasında insanların tercihlerinde meydana gelecek değişimlerden otomobillerin de nasibini alacağını belirterek, elektrikli araçlara artan ilginin salgın sonrasında artarak devam edeceğini savundu. Samuelsson, “Elektrikli araçlara doğru kayış daha da hızlı ilerleyecek. Her şey normale dönecek ve birkaç ay sonra müşterilerimiz dizel araçlar almak için showroomlara geri dönecekler şeklindeki düşünce bana çok da doğru gelmiyor. Bence showroomlara giden müşteriler daha fazla elektrikli otomobil isteyecek” ifadelerini kullandı.

Volvo CEO’su Samuelsson, hükümetlerin otomobil endüstrisinin toparlanması için verecekleri desteğin elektrikli araçlar gibi yeni teknolojilere odaklanması gerektiğini dile getirirken, büyük şehirlerde özel araçların pratik bir çözüm olmadığını, araç paylaşımı ya da abonelik gibi “esnek” modellerin uygulamaya geçirilmesini savundu.

Volvo, “Polestar” markasıyla elektrikli otomobil satışına odaklanırken, araç aboneliği gibi sistemler üzerinde de çalışıyor.

Haberin Devamı

Avrupa’nın efsanesine yol mu gözüktü?

Avrupa’da 1984 yılında piyasaya sunulan ve bu kıtada “minivan salgını”nı başlatarak bir çığır açan Renault Espace modelinin, minik kardeşi Scenic ile birlikte Fransız üreticinin gelecek planlarında yer almayacağı iddiaları dolaşıyor. Renault’nun, bu iki efsanenin yerine daha çok crossover ve SUV modellere odaklanmayı istediği belirtiliyor.

Otomotiv sektörünün önde gelen yayın organlarında yer alan ve şirkete yakın bazı önemli kaynaklara dayandırılan dedikodulara göre Espace ve Scenic’in yanı sıra Talisman sedan da Renault’nun gelecekteki model yelpazesinden çıkartılabilir. Söz konusu kaynaklar, henüz bu konuda nihai kararın alınmadığını belirtirken, Avrupa’da minivan satışlarının “yok denecek kadar az” olduğu biliniyor.

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor




Nitekim Renault, Avrupa’da geçtiğimiz yıl 77 bin 507 Scenic ve 9 bin 561 Espace satabilmişti. Scenic satışları bir önceki yıla oranla yüzde 16, Espace satışları da yüzde 20 düşüş kaydetmişti. Talisman’ın geçen yılki Avrupa satışlarının 15 bin 826 adet olduğu belirtiliyor.
Her ne kadar ülkemizde “tek tük” satılmış olsa da, Espace, 1984’te piyasaya sunulduğu günden bugüne kadar 1.3 milyon adetlik satışa ulaşmıştı. Minivan sınıfında “standartları belirleyen model” olarak da anılan Espace’ın 2015’ten bu yana 5. nesli satılmakta.

Renault’nun, eski CEO’su Carlos Ghonsn’un gidişinden sonra çok iyi günler geçirmediği, 10 yılın ardından geçtiğimiz yıl ilk kez “zarar” yazdığı belirtiliyor. Bünyesinde Renault’nun yanı sıra Dacia, Samsung, Lada ve Alpine markalarını da bulunduran Renault Grubu, tüm bu markalara ait 45-50 modele sahip.

Toyota Avrupa’ya hibrit dev getiriyor

Toyota’nın en büyük ve en geniş hibrit SUV’u Highlander, ilk kez Avrupa pazarında satışa sunulacak. Özel olarak geliştirilen tam hibrit güç ünitesiyle donatılmış Highlander, D segmentinde RAV4, C segmentinde C-HR ve önümüzdeki yıl üretimine başlanacak olan B segmentindeki Yaris Cross ile birlikte Toyota’nın Avrupa’daki ürün gamını daha da genişletecek. Highlander Hybrid’in 2021’in ilk aylarında Avrupa yollarındaki yerini alması planlanıyor.


Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor



Kapsamlı deneyimini Highlander Hybrid’e aktaran Toyota, bu araçta SUV konforu, geniş iç hacmi ve yüksek güvenlik standartları, hibrit motorun düşük emisyonları, yüksek yakıt verimliliği ve akıllı dört çeker sürüş sistemini bir araya getirdi.

7 kişilik Highlander Hybrid, ikinci sıra koltukların 180 mm öne kaydırılmasıyla, üçüncü sırada oturacak yetişkinlere yeterli alan sunarken, en arka koltuklardan araca binmeyi ve inmeyi de kolaylaştırıyor. Highlander Hybrid’te ayak sensörü yardımıyla otomatik açılabilen elektrikli bagaj kapağı, orta konsolda 12.3 inç multimedya ekranı, ön cama yansıtmalı gösterge ekranı, koltuk havalandırması, dijital kameralı iç dikiz aynası gibi özellikler yer alıyor.

Highlander’ın tam hibrit güç ünitesi, 2.5 lt benzinli motoru, ön ve arkadaki elektrikli motorlarla birleştiriyor. Toplam gücü 244 HP olan Highlander Hybrid, fabrika verilerine göre 100 km’de 6.6 lt yakıt tüketiyor.

Brisa üretimine ‘tedbirli’ döndü

Bridgestone ve Sabancı Holding ortak kuruluşu Brisa, Kovid-19 sürecinde 3 haftalık bir aranın ardından, bütüncül önlem ve korunma uygulamalarıyla üretime döndü. Brisa, İzmit ve Aksaray’daki tesislerinde dönüşümlü çalışma modeli uyguluyor. Tüm operasyonların Kovid-19’a karşı korunma altına alındığı bu tesislerde, düzenli dezenfeksiyon, fiziki mesafenin sağlanması ve maske kullanımı temel öncelikler olarak seçilmiş. Sağlık ve güvenlik uygulamaları Brisa çalışanlarının yanı sıra tüm iş ortakları ve tedarikçilerinin çalışanlarını da kapsıyor.
Personel girişlerinde termal kameralarla, ziyaretçi girişlerinde ise manuel ateş ölçerler kullanılıyor.

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor




Giriş kapılarında fiziki mesafe kuralına uygun bir şekilde düzen ve görevliler için siperlikler yer alıyor. Girişlerde, Kovid-19 riski taşıyan yüksek ateşli kişilerin muayenesi için oluşturulan odalar kullanılıyor, servis araçları da yüzde 50 kapasite ve ek seferlerle yönetiliyor, periyodik olarak dezenfekte ediliyor.

Ofisler ve üretim alanları başta olmak üzere, tüm şirkette giriş-çıkışlar, yemekhane, dinlenme alanlarının yanı sıra soyunma odaları gibi ortak kullanım alanlarındaki yeni düzenlemelerle 2 metre mesafe kuralı uygulanıyor. Üretim sahalarında çalışanlara kişiye özel ekipmanlar ve düzenli dezenfeksiyon sağlanırken, farklı vardiyalarda, üretimde kullanılan ortak makineler de dezenfeksiyon uygulamaları yapılıyor.

Lükste ‘kişiye özel’ araç satışı yapacak

Daha önce lüks ve süper lüks araç satışı konusunda deneyimi bulunan, bir dönem Ferrari ve Maserati markalarını bünyesinde bulunduran FerMas’ın genel müdürü olan Ferhat Albayrak, bu alanda kendi şirketini kurdu. “Albayrac” adını verdiği şirketle Türkiye’de bulunması zor olan veya distribütörlerin ithal etmediği araçların, kişiye özel olarak temin edilmesini sağlayacak Ferhat Albayrak, 10 bin kişilik bir potansiyel müşteri kitlesine hitap etmeyi hedefliyor.

Otomotivciler satış dışı kazanç arıyor



Ülkemizde bulunamayan otomobillerin temini, ithalatı, nakliyesi ve plakalandırılmasına kadar pek aşamayı tek merkezden yürütmeyi amaçlayan firma, “hiper” otomobillerden lüks elektriklilere kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Şirket, “albayrac.com” internet sitesi üzerinden halen portföyünde bulunan nadir araçları da sergiliyor.

Yüzde 5 hedefi

Türkiye’de lüks ve süper lüks araç pazarının geçen yıl 1.117 adetle kapandığını, bu yıl da 900 adet civarında gerçekleşmesini beklediğini hatırlatan Ferhat Albayrak, “Türkiye’de 10 bin kişilik bir müşteri potansiyeli var. Bizim hedefimiz, 900 adetlik pazardan yüzde 5’lik pay almak” dedi.

Koronavirüs salgını olmasına rağmen lüks araçlara yönelik önemli bir ilgi bulunduğunu kaydeden Albayrak, “Dünyaya bir kere geleceğiz düşüncesi ya da hayalini kurdukları araca hızlıca sahip olma isteği satışları bir miktar hareketlendirdi. Şimdiye kadar 600 bin euro’luk bir adet 2. el Ferrari satışı gerçekleştirdik, iki adet de ‘0’ km elektrikli Porsche Taycan siparişi aldık” diye konuştu.

Özellikle distribütörün elinde olmayan veya getirmeyi hiç düşünmeyeceği, çok uzun süre bekleme süreleri olan araçların radarında olacağını vurgulayan Albayrak, “Çünkü, hitap ettiğim kitle sadece kendisine sunulanlarla sınırlı kalmak istemiyor. Her yıl dünyada çok güzel otomobiller çıkıyor. Ben, bu araçların da hızlı bir şekilde teminini sağlayacağım” ifadesini kullandı.

Albayrak, klasik otomobillerin yanı sıra Türkiye’de bulunan ancak atıl kalmış araçların ihracatı konusuyla da ilgileneceğini sözlerine ekledi.