Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Çocukken yolda gördüğü makam araçlarının kumdan heykellerini yaparak eğlenen, üniversiteye gitmek yerine iş hayatına atılan genç adam, şimdilerde çalışan dünyanın önde gelen otomotiv holdinglerinden birinin sahibi...

Yanılmıyorsam yıl 2007 filan. Zaten fotoğrafa bakarsanız, benim “hafif çıtır” bir kıvamda olduğum görülecektir.. Yani, halen 50’nin altında olduğum o güzel günlerde... Çin’de, Geely’nin patronu Shufu Li (veya Li Shufu) ile görüşmeye gitmişiz. O dönemde “Sadece Geely’nin patronu” olan Li, Türk gazeteciler grubunu makamına kabul etmiş, hatta sıkıntılı bir süreç olan “Birlikte bi fotoğraf çekinebilir miyiiiizzz?” ısrarlarımıza bile olumlu yanıt vermişti. 

Haberin Devamı

İngilizce konuşmayan, tercüman kullanan Li, aslında konuşkan bir adamdı. Hem yaptığı işlerden hem de hayatının kesitlerinden bahsetmeyi seviyordu. Sanırım bu, sıkça “Neredeeennn nerelere geldik?” vurgusu yapmak içindi. 

O dönemde, Çin’de “devlet kontrolünde olmayan” neredeyse ilk üreticiydi. Bize, hikayesinin sadece ABD’ye gidiş, Henry Ford’un yaptıklarına imreniş ve “Ben de Çin’in Henry Ford’u olacağım!” diye hedefleniş kısmını anlatmıştı açıkçası. Meğer işin daha da ilginç tarafları varmış, sonradan öğrendik... 

Kumdan otomobille başlayan girişimci

‘Oyuncaklarım yoktu’ 

Holdingini, bugün dünyanın sayılı otomotiv gruplarından biri haline getirmeyi başaran 1963 doğumlu Li, bunu, agresif büyüme stratejisi sayesinde elde etti. Hatta bu strateji, halen yeni atılımlara gebe... 

Bunun nedeniyse, kendisinin kırsal bir bölgeden, çiftçiliğin yoğun olduğu bir yerden gelmesi. Ailesinin 3. çocuğu olan Li, askeri bir havaalanının yakınlarında oturduklarını, buraya gelip giden üst düzey yetkililerin kullandığı “Red Flag” marka limuzinlerin kumdan heykellerini yaparak eğlendiğini söylüyor. Çünkü otomobil sahibi olmak, o dönemde sivil aileler için neredeyse hayal ötesi. Ailesinin durumu iyi olmadığından, üniversiteye gidemiyor ve babasının verdiği küçük bir sermaye ile ilk işini kurup, 19 yaşında fotoğrafçılığa atılıyor. Ucuz makinesiyle turistlerin fotoğraflarını çeken Li, kazandığı parayla stüdyosunu kuruyor. Bu arada hurda altın ve gümüş eritme işine de giriyor. 

Haberin Devamı

Kumdan otomobille başlayan girişimci

O dönemde buzdolabı sahibi olmak statü sembolüdür ve tüketicilerin bu ürüne ilgisi yoğundur. Dolayısıyla üreticiler talebe yetişemez. Bu iş, girişimcilik yolculuğunun başlangıç noktası olur ve Shufu Li, önce buzdolabı parçaları üretmeye, ardından da buzdolabı imalatına girişir. Çince “şans” anlamına gelen “Geely” adından bir şirket kurar. 20’li yaşlarının ortasında “sıfırdan” gelmiş ve 400-500 milyon yuanlık bir dev şirket yaratmıştır. 

Üniversiteye gider 

Bu işi yapan şirket sayısı artınca, 1989’da işleri bırakıp üniversiteye gitmeye karar verir. Harbin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde yönetim mühendisliği okur, ardından Yanshan Üniversitesi’nde mastır yapar. 

Kumdan otomobille başlayan girişimci

Li, bu kez motosiklet işine girmeyi kararlaştırır. 1993’te, Geely adını canlandırır ve hükümetten bir fabrika satın alır. Li, Çin’de yaygın kullanılan gürültücü ve havayı kirleten iki zamanlı motorlar yerine, dört zamanlı motorlar geliştirilmesine odaklanır. Böylece bir yıl içinde Geely motosikletleri, Çin’de ilk sıraya yerleşir, 32 ülkeye ihracat yapmaya başlar.  

Haberin Devamı

Kendisine “Çin’in Henry Ford’u” denilmesine yol açacak değişimi, yani otomotive girişi ise 1997’de olur. Konuşmamızda bunu şöyle anlatmıştı: 

“Bu işe girmeye, 20’li yaşlardayken gittiğim ABD’de karar verdim. Henry Ford’un yaptıklarını öğrendim... Sonra da çevreme bakıp ne kadar çok otomobil olduğunu gördüm. Çin’deyse çok az vardı. Bu sektörün gelecek vaat ettiğini düşünüp üretime girdim.” 

Kumdan otomobille başlayan girişimci

Zinciri büyütüyor 

Çin pazarında başarılı olan ve 6 fabrikaya ulaşan Shufu Li, dışa açılmayı istiyordu. 2006’da Detroit Fuarı’na katılan ilk Çinli marka olur Geely. 2008’deyse ABD’de araçları satılmaya başlar. Ancak onun dünyada tanınmasını sağlayacak girişimi, İsveçli Volvo’yu 2010’da Ford Motor Company’den 1.8 milyar dolara satın almasıdır. Pek çok röportajında Volvo’ya hayranlığını dile getirmiş ve “Volvo, güzel ve alımlı bir kadına benziyor. Bizler köylü çocuğuyuz. Ona ancak uzaktan bakabiliriz” demişti. 

Li, bununla da kalmadı, 2013’te İngilizlerin efsanevi taksi üreticisi “The London Taxi Company”yi alır. 2017’de İngiliz spor otomobil üreticisi Lotus Cars’ın çoğunluk hissesini satın alır. Malezyalı Proton da bu alımla birlikte gelir. 2018’de bu kez Daimler AG’nin yüzde 9.7’lik hissesini alır ve Smart’ın üretim haklarını elde eder. 

Kumdan otomobille başlayan girişimci

Bunlar da yetmez, bu kez uçan otomobil üreticisi “Terrafugia”yı bünyesine katar. Geely’nin ardından bu kez Lexus gibi lüks bir markası olmasını ister. Bir ara adı “Audi’nin talipleri” arasında geçen Shufu Li, “Lynk & CO”yu kurar. Her ne kadar istediği başarıyı elde edemese de, markayı bırakmaz ya da kapatmaz. 

İşte, kumdan otomobiller yapan o çocuk, bugün otomotiv dünyasının “hatırı sayılır” girişimcilerinden biri. Dünya çapında yaklaşık 40 kadar üretim tesisi ve 9 adet tasarım stüdyosu mevcut. Otomotiv yanında, bağlantılı bazı teknolojileri üreten şirketleri de var. Ve o, halen gecelerinin çoğunu şirket merkezindeki ofisinde geçiriyor. Kim bilir, belki de başarısının sırrı olan o girişim fikirleri, böylelikle çıkıyordur...