Üniversiteden mezun olunca Renault’da işe başlayan Luca De Meo, bu kez aynı markaya CEO olarak geri döndü. De Meo, Fiat’taki geçmişi nedeniyle Türkiye’yi çok iyi tanıyor.
Olaylı şekilde ayrılan eski CEO Carlos Ghosn’un ardından, koronavirüs salgını ve Nissan ittifakıyla problemlerin de etkisiyle bir süredir yalpalayan Renault, yeni bir başlangıca hazırlanıyor. Bu başlangıcın mimarı ise, okuldan mezun olduktan sonra ilk kez Renault’da iş hayatına başlayan, şimdi de CEO olarak geri dönen Luca De Meo olacak.
Uzun yıllar FCA (Fiat Chrysler Automobiles) bünyesinde çalışan ve bu nedenle Türkiye’yi yakından tanıyan De Meo, bir dönem Tofaş için geldiği Bursa’yı, bu kez Oyak Renault için ziyaret edecek. Yaşanan zorluklar nedeniyle kendisi göreve başlamadan önce geçici CEO Clotilde Delbos ve Başkan Jean-Dominique Senard’ın hazırladığı 2 milyar euro’luk tasarruf paketini “masasında bulan” De Meo’dan, deyim yerindeyse yeni bir “mucize” bekleniyor. Zira kendisinden, PSA’nın başına geçen Carlos Tavares, kendisinden önceki CEO olan ve Nissan’da devrim yapan Ghosn ve Ford’un efsanesi haline gelen Alan Mulally gibi bir “radikal değişim” isteniyor.
Pazarlama dehası
Yıllarca Fiat grubu markalarının pazarlamasında çalışan, başarılı işlere imza atan De Meo, pazarlama dehası olarak tanınıyor. Volkswagen Grubu markalarından Seat’a geçen ve burayı canlandırmak için çalışan De Meo, “Fransız markaya İtalyanca” konuşturmayacak. Zira kendisi iyi derecede Fransızca konuşabildiğini, çalışanlara ilk hitabında gösterdi.
“Renault, benim diplomamı aldıktan sonra çalıştığım ilk yerdi. Aynı zamanda da otomotiv sektöründe çalışma hayalleri kurmam, Renault sayesinde olmuştu” diye sözlerine başlayan De Meo, “takım olarak” şirketi düze çıkarmayı başaracaklarına inandığını söylemeyi ve çalışanları “gazlamayı” da ihmal etmedi. Fransız hükümetinin, “Fransız köklerine” dönmesi şartıyla 5 milyar euro destek verdiğini hatırlatan De Meo, “köklerine dönme” sözü verdi.
Bazı modellerin üretimine son vermeyi planlayan De Meo’nun en önemli kozlarından birini, kuşkusuz Bursa’da üretilen yeni nesil Clio oluşturuyor. Zira Fransa hükümeti, Fransız üreticilerin, elektrikli otomobilde öncü olmasını istediğini, mali desteği de bu şartla verdiğini açıklamıştı. Clio da, markanın “hibrit” teknolojiye sahip ilk modeli olarak kayıtlara geçti.
De Meo’nun Türkiye’deki tesislere ve Renault’ya neler kazandıracağını hep beraber göreceğiz. Zira beklenmedik çıkışlarıyla tanınan bir kişilik. Tıpkı, Fiat’ın “Sedici” (16) modeline, oğlunun matematik ödevini yaparken isim bulması gibi... Ayrıca pek tanınmayan ve “kürek tenisi” olarak bilinen “padel” oynamaya pek meraklı olduğu da söyleniyor... Bu da bir not olsun!
YENİ NESİL MOKKA GELİYOR
Alman otomobil üreticisi Opel, PSA Grubu çatısı altında model ataklarını sürdürüyor. Nitekim Opel, en çok satan kompakt SUV modeli Mokka’nın ikinci neslini tanıttı. Yaklaşık iki yıl önce gösterilen “GT-X Experimental” konseptinin “hık demiş burnundan düşmüş” ve de ete bürünmüş hali olan yeni Mokka, marka açısından tamamen yeni bir tasarım sunarken, elektrikli seçeneğiyle rekabete soyunuyor.
Markanın yeni nesil tasarım yüzüyle şekillendirilen ilk model olarak dikkat çeken Mokka’da, yine bundan sonraki modellerde daha çok rastlayacağımız dijital kokpit de bulunacak. Yeni Mokka, Opel tarihinde bir ilk olarak, satışa çıktığı ilk günden itibaren tamamen elektrikli versiyona da sahip olacak. Elektrikli Mokka-e, fren veya gaz pedalında herhangi bir işlem yapmadan kendini otomatik olarak öndeki aracın hareketlerine göre ayarlayabilecek. Bunun yanında aracın benzinli ve dizel seçenekleri de olacak.
MEKANİK HATA ‘NADİREN’ AFFEDER!
Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’de en çok konuşulan ve tartışılan konulardan biri, kuşkusuz, sanatçı Alişan’ın, içinde ailesinin de bulunduğu lüks SUV ile Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde yaptığı kazaydı.
Olaya ilişkin yapılan açıklamalar ve yorumlarda, kimi uzmanlar “aks kesti” derken kimi de “Yok, yok, bijon gevşektir!” değerlendirmesinde bulundu. Anlaşacağınız, araçta tam olarak ne koptu bilinmez ama tam bir “tartışma koptu”, bu da kesin... Elbette sadece fotoğraflara ya da ön rapora bakarak “Kesin budur!” demek mümkün değil. Zira kazanın kesin nedenini bulacak olanlar, uzmanlardır. Biz ancak, ortaya atılan görüşlerin ne kadar doğru yahut yanlış olabileceğini söyleyebiliriz ki, tam da onu yapacağız!
Öncelikle, aks kesmiş olabileceğini dile getirenler doğru tahmin yapmış olabilir mi?.. Bizim de danıştığımız uzmanlar, bu konuda kesin bir şey söylemek için detaylı incelemenin şart olduğunu dile getiriyor. Zira kaza yapan SUV, en zorlu arazi şartları göz önünde bulundurularak geliştirilmiş, üretilmiş bir araç. Üstelik de yeni. Uzmanlar, şayet parça kusuru yoksa, araç eski de değilse, aksların kırılması ya da çıkmasının söz konusu olamayacağını söylüyor. Çünkü bu parçalar, özellikle de arazi kabiliyeti olan araçlarda kullanılıyorsa, çok sağlam malzemelerden yapılıyormuş. “Parçanın eskimiş olması ya da aracın sert koşullarda zorlanmış olması gerekiyor” görüşü hakim...
Peki ya lastik?
Üzerinde tartışılan ikinci ihtimal ise, tekerleklerle ilgili. Uzmanlar, lastik değişimi ya da benzeri bir işlem için yapılan söküp-takma işlemi sırasında bir hata yapılmış olabileceğini dile getiriyor. Uzmanlar der ki, şayet jantlar orijinal ise, araç bijonlarının bir veya birkaçının gevşek olması, yüksek hızlarda tekerleğin yalpa yapmasına ve takla atmasına bile sebep olabilir... Sıkma işleminin genelde “havalı tork anahtarı”yla yapıldığını söyleyen uzmanlar, ancak bazen normal kriko kullanıldığını, bunun da ileride tehlikeye yol açtığını kaydediyor. Bu arada gevşek bırakmak kadar, çok sıkmanın da benzer tehlikesi olduğuna işaret ediliyor.
Özetle, mekanik “hata” fabrikasyon da olabilir, kullanıcı ya da mekanikerden de... Ancak hata, “nadiren” affediyor..
SPORTİF GÖRÜNÜMLÜ ‘İ10’ İZMİT’TEN YOLA ÇIKIYOR
Hyundai’nin tamamen yenilenen minik temsilcisi i10’un sportif aksesuarlara sahip versiyonu “i10 N Line”, İzmit’teki Hyundai Assan fabrikasında üretilmeye başlandı. i10 N line, standart versiyonu gibi 40’tan fazla ülkeye ihraç edilerek “Made in Turkey” imzasını taşıyacak.
Yeni i10 N Line, dinamik “N Line” donanım seviyesiyle donatılmış 4. Hyundai modeli. Markanın yüksek performanslı “N” modellerinden ilham alan N Line versiyonları, sportif dış ve iç tasarım özellikleriyle dikkat çekiyor. Yatay konumlandırılan LED gündüz sürüş farları, parlak siyah ön ızgara, kırmızı tampon şeritleri ve N Line amblemi ön kısımdaki sportif öğeler. Arka tamponda ise üzeri kırmızı şeritli difüzör ve çift çıkışlı son susturucu bulunuyor.
16 inç’lik alaşım jantlar, içeride N logolu direksiyon simidi, vites topuzu, kırmızı havalandırma ızgaraları ve metal pedallar da, i10 N Line’ın farklılıkları arasında. Araçta 100 beygirlik 1.0 lt turbo ve 84 bg’lik 1.2 lt atmosferik motor seçenekleri yer alıyor.
KARAVAN KULLANICILARINA AVANTAJLI YAKIT HİZMETİ
Ülkemizde özellikle koronavirüs salgınıyla birlikte yıldızı parlayan karavanlara yönelik farklı hizmetler de gündeme gelmeye başladı. Aytemiz, “Karavan Dostu” projesinin ilk aşaması olarak, Türkiye’deki karavancıları temsil eden en etkili kurumların başında olan Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu’yla önemli bir anlaşmaya imzaladı. Anlaşma kapsamında Aytemiz Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu üyesi karavancılara avantajlı yakıt sağlayacak. Bununla birlikte istasyonlarında karavan kullanıcılarının ihtiyaç duyabilecekleri ürünleri bulundurmaya çalışacak.
OTOKAR’DAN GÜRCİSTAN’A DEV TESLİMAT
Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden Otokar, Gürcistan’dan 175 otobüslük sipariş almayı başardı. Otokar, bu ülkeye “Kent LF” ve “Sultan LF” modellerinden teslim edecek.
Gürcistan Belediye Kalkınma Fonu ile yapılan 18.7 milyon euro’luk anlaşmaya göre 6 farklı şehirde kullanılacak 117 Sultan LF ve 58 Kent LF’nin teslimatları 2020 yılı içinde başlayacak. Otobüslerin yedek parça temini ve eğitimleri de Otokar tarafından verilecek. Otokar’ın normalleşme sürecinin başında böylesine önemli bir ihaleyi kazanmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Genel Müdür Serdar Görgüç, üretime, Gürcistan ihalesiyle hız vereceklerini belirtti.