Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Şu önümüzdeki 10 yılın ötesini görür müyüm bilmem ama görenler, otomotivdeki değişimlerden “beyni dönmüş” bir hale gelecek. Çünkü tahminler, 10 yılda geçmiş 50 yıllık dönemden daha hızlı bir dönüşüm olacağını söylüyor...

Değişim baş değil beyin döndürecek

Gelecek 10 yıl içinde, hâlâ şu “sevgili” dünyada ikametim sürüyor olur mu bilemiyorum. Yani, benim açımdan hava hoş, öyle paldır küldür “taşınayım” diye bir derdim yok. Sadece “Belli mi olur!” modundayım. Ancak ola ki bu yazıyı okuyanlarla birlikte bu civarlarda olmaya devam edersek, özellikle otomotiv açısından değişim “baş döndürücü” değil, “beyin döndürücü” bir hızla gerçekleşecek, şimdiden haberiniz olsun!
1960’lı yıllarda bilhassa Amerikalılar, fuarlarda jet motorlu, yolcu bölümü üzerine “fanus” giydirilmiş, kimisi üç tekerlekli, kimisi de “tekerlekleri yerden kesilmiş” ve adının başına da “fütüristik” sıfatı eklenmiş konsept otomobiller sergilerdi. Onlara göre biz, şimdilerde “Jetgiller” gibi uzay modüllerinde yaşıyor, uçan otomobiller kullanıyorduk. Üzerinden 50 yıl geçti ve ne oldu? Uçan otomobil prototipleri hâlâ üretime geçemedi ve biz hâlâ dünyada yaşayıp “lastikleri yere değen” otomobiller kullanmaya devam ediyoruz. Anlayacağınız o muhteşem tespit ve tahminlerin yüzde 95’i “patates” oldu!

Kilo kaybına uğradılar
Şimdilerde fuarları alıcı gözüyle inceleyin hele... Otomotiv üreticileri, artık daha temkinli tahminler yapıyor, hatta çok yakın zamanda kullanıma geçecek yenilikler sergilemeyi tercih ediyor. Ancak otomotiv üreticilerinin CEO’ları, başkanları filan der ki “Otomotiv dünyası gelecek 10 yılda öyle bir değişecek ki, son 50 yıllık değişim, yanında hiç kalacak!”
Özellikle 2008’de yaşanan küresel krizle birlikte bunun belirtileri “sağdan sağdan” gelmeye başladı bile. Bir kere otomobil sınıfları değişti, “crossover” denilen sınıf baştacı oldu. Akıllı telefonlarla iletişim kuran, hatta telefondakileri otomobile taşıyan “tablet” görünümlü ekranlar girdi otomobillere. Yakıt tüketimini azaltmak amacıyla öyle teknolojiler ve hinlikler kullanılmaya başlandı ki otomobiller birdenbire 20, 30 derken, ciddi kilo kayıplarına uğradılar.
Bununla beraber, özellikle hükümetler düzeyinde birtakım girişimler yapılmaya başlandı. Örneğin Amerika’da otomobillerin “birbirleriyle elektronik olarak haberleşebilmesine yönelik teknoloji geliştirilmesi” konusuna öncelik verilmesi istendi. Kaza yapan araçların, otomatik olarak “911 Acil” birimini arayabildiği donanım, son yıllarda Amerika’da neredeyse standart. Kazaların önlenebilmesi için otomobilden otomobile elektronik yöntemle haberleşme, gerektiğinde birbirini uyarma gibi fonksiyonlar yakın zamanda gelirse şaşmayın.

Yedi yıla uzayan garantiler
Tabii bunlar yeterli değil. Çünkü teknoloji, gelişmekte olan pazarların hızı, artan ve giderek sıkılaştırılan çevresel kurallar, en önemlisi de tüketicilerin bitmek tükenmek bilmeyen talepleri, elbette üreticiler için “daha fazla mesai” anlamına geliyor, gelecek de.
Kendi kendine giden, yani direksiyonu sürücüden devralan otomobiller konusunda çalışmalar neredeyse son aşamasına geldi. Beş yıl önce, böyle bir şeyi konuşmuyorduk bile. 50 yıl önceyse, bu konu “Jetgiller”in sorunuydu. Bizim değil!
Belki de sırf bu yüzden, son dönemlerde otomotiv firmalarının geri çağırmaları arttı. Çünkü yükleri ağırlaştı ve halen 2008 öncesine dönemeyen otomotiv taleplerinin bir şekilde canlandırılması gerekiyor. Hızlı çalışma hata getirebiliyor. Firmalar da bunun için garanti sürelerinde sürekli artırımlara gitmek zorunda kalıyor artık. Şimdiden bazı ülkelerde, bazı markaların yedi yıla kadar uzayan garantileri var.

Haberin Devamı

HAFTANIN GÜZELİ

Haberin Devamı

Ne otomobilmiş ama....

Haberin Devamı

Değişim baş değil beyin döndürecek

Fotoğrafı görünce, kendisini “Hacı Murat” zannedenler için söyleyeyim. Yanlış değil ama doğru da değil. Fiat 124 olduğu kesin. Türkiye’de Murat 124 oldu olmasına da İspanya’da Seat 124, Rusya’da VAZ-2101, Bulgaristan’da “Ciguli”, yine Rusya’da biraz değişime uğrayıp VAZ-2103 (Lada 1500), VAZ-2105 ve teknolojisi aynı kalmak kaydıyla VAZ-2107 (Lada Riva), Hindistan’da Premier 118NE oldu. İtalya’da 1966-74 arasında üretilse de 1988’e kadar Rusya’da, başka “bedenlere” bürünüp bal gibi hayatını sürdürdü. Şimdi düşünüyorum da... Ne otomobilmiş be arkadaş!