Filo kiralama sektörü, yılın ilk yarısında 2.6 milyar TL’lik araç yatırımı yaparken, yılsonuna kadar bu miktar 6 milyar TL’ye ulaşacak. Sektör, daralma sonrası toparlanmayı hedefliyor.
Türkiye’de operasyonel kiralama sektörü, 2020 yılının ilk yarısında 2.6 milyar TL’lik yeni araç yatırımına imza atarken, ülkemizde satılan yeni otomobillerin yaklaşık yüzde 7.3’ünü oluşturan, 14 bin 900 yeni aracı filosuna kattı. Söz konusu yatırım ile birlikte aktif büyüklüğü 30 milyar TL olan sektörün filosundaki araç sayısı ise 255 bin 900 adet olarak gerçekleşti.
Sektörde pandeminin de etkisiyle yaşanan daralmanın özellikle ikinci çeyrekte iyileştiğine dikkat çeken TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, “Operasyonel kiralama sektörü olarak araç parkımız geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13.2 oranında daraldı. Geçen yılın ilk yarısı sonunda 295 bin adet olan parkımız bu yılın ilk yarısında 256 bine geriledi. 2020’nin ilk çeyreğinde ise bu rakam 264 bin adetlerdeydi. Ancak yaşanan daralmanın son 3 ayda toparlandığını gözlemleyebiliyoruz” dedi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.1 olan daralmanın, ikinci çeyrekte yüzde 3.2 olarak gerçekleştiğini belirten Ekici, “Yılın geri kalanında dengeli bir seyir olacağını öngörüyoruz. Bu doğrultuda, yılsonuna kadar 15-20 bin adet civarında daha yeni araç alımı yapacağımızı tahmin ediyor ve 2020 yılını 6 milyar TL’nin üzerinde yatırımla kapatmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
Vergi katkısı yaptı
Bu arada TOKKDER’in, bağımsız araştırma şirketi Nielsen iş birliği ile hazırladığı 2020 yılının Ocak-Haziran dönemine ait “Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”na göre, Türkiye’de satılan yeni otomobillerin önemli bir bölümünü satın alan operasyonel kiralama sektörü, 2020’de de ülke ekonomisine ciddi bir vergi girdisi sağladı. Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl yaklaşık 3 milyar TL vergi ödeyen operasyonel kiralama sektörü, 2020 yılının ilk 6 aylık dönemini kapsayan süreçte yaklaşık 1.4 milyar TL vergi ödeyerek ülke ekonomisine yaptığı katkıları sürdürdü.
TOKKDER raporunda dikkat çeken bir diğer önemli unsur ise sektördeki sözleşme süreleri oldu. Buna göre, Türkiye’deki operasyonel kiralamaların yüzde 57.4’ünü 30- 42 ay süreli sözleşmeler oluşturdu. İkinci olarak en çok tercih edilen kiralama süresi ise yüzde 16.4 ile 18-30 ay arasındaki sözleşmeler oldu. 43 ay ve üzeri süreli sözleşmelerse yüzde 16.2’lik tercih oranına ulaştı.
‘Yıldız’ın şaft testleri artık Aksaray’a taşındı
Mercedes-Benz kamyonların tüm dünyadaki tek yol testi onay merci olan Mercedes-Benz Türk Aksaray AR-GE Merkezi’nde; 2.5 milyon euro’luk yatırımla kurulan yeni “Şaft Test Alanı” hizmete alındı. İstanbul’daki Hoşdere AR-GE Merkezi’nin Kamyon Geliştirme Bölümü’nün 2015 yılında şaft tasarımında Küresel Yetkinlik Merkezi olmasının ardından, 2016’da bilgisayar destekli simülasyon sorumluluğu da Türkiye’ye verilmişti.
Yapılan bu yeni yatırımla, dünyadaki tüm Mercedes-Benz fabrikalarında üretilen kamyonlara takılacak şaftların ömür ve dayanım testleri tamamen Türkiye’de gerçekleştirilmeye başlandı. 9 ayda inşa edilen ve 360 metrekare üzerinde kurulu olan Şaft Test Alanı’nda biri ömür, diğeri dayanım olmak üzere iki adet yüksek kapasiteli test standı bulunuyor.
Rolls-Royce sessizliği keşfetti!
Süper lüks otomobil üreticisi Rolls-Royce’un piyasaya çıkaracağı yeni nesil Ghost, bu modelin klasik unsurlarını korurken, evrimsel bir tasarıma ve ileri teknololojilere sahip olacak.
Eylül ayında tanıtılacak araçta markanın akustik uzmanları mutlak sakinlik duygusu elde etmek için çelik yerine alüminyum ile çalıştı. Kabini, 6.75 lt’lik V12 motordan yalıtmak için çift katmanlı bir bölme oluşturuldu.
Çatı ve bagaj zeminindeki boşluklar 100 kg’dan fazla ses emici malzeme ile dolduruldu. Ek olarak, şeffaf bir kompozit orta tabakaya sahip çift camlı pencereler ve hafif akustik yalıtım köpüğü ile kaplanmış lastikler kullanıldı.
Müşterileri rahatsız edici seslerden izole etmek için klima kanallarının içi bile yumuşatıldı.
Nostaljiyi sürdüren lastik
Pirelli, İtalya’da otomobili kitlelerle tanıştıran ikonik ilk nesil Fiat 500 için yeni bir lastik sundu. Bu yeni lastik, 1950 ile 1980 yılları arasındaki otomobillere adanmış, klasik görünümle modern teknolojiyi buluşturan ve lastiğin ilk üretimiyle aynı orijinalliği koruyan Pirelli Collezione serisinin bir parçası.
1957’den itibaren üretilen tüm Fiat 500 versiyonları için ilk kez 1972’de pazara sunulan Cinturato CN54 lastiği, orijinale benzer bir sırt deseni ve yanakla yaratılırken, modern teknolojinin imkanlarıyla üretilmiş. Pirelli mühendisleri, lastiğin araştırma ve geliştirme programı boyunca otomobilin yeniyken sahip olduğu süspansiyon ve şasi ayarlarını mükemmel şekilde tamamlamak için orijinal araç tasarımcılarının kullandığı parametrelerin aynılarından yararlanmış. Hatta bunu başarmak için Milano’daki Pirelli Vakfı arşivlerinde bulunan orijinal malzeme ve tasarımları referans almış. Dolayısıyla nostaljik otomobiller, yollarda tarihin izini bırakacak...