Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Aslında ona “fıçı” demesem daha iyi zira daha çok eski bisküvi kutularını andırıyor. Peel P50, “dünyanın en küçük” ve “en yavaş” otomobili. Ancak hayli popüler ve orijinallerini almak için “cüzdan” istiyor!

Pek çok kez benim de yaptığım oldu. Yani bir otomobili görüp de “Buna beş para vermem!” demişliğim vardır... Aslına bakarsanız, “Peel P50” de, çoğu kişi için bu sınıfa girebilir. Zira benim ya da şu ünlü “Top Gear”ın eski sunucularından (şimdiki Grand Tour) Jeremy Clarkson’ın pek de kolay sığabileceği, kullanabileceği cinsten bir otomobil değil. 

Haberin Devamı

Kendimi eski bisküvi kutularına (1970’lerde bakkallarda olurdu, camekanlı ve tenekeden) sokmaya çalışıyormuş gibi hissedebilirim P50 ile... Girsem, bu kez de çıkmam dert olurdu. Nitekim araçtan inmeye çalışırken “P50 ile birlikte” yerlerde yuvarlananları görünce iyice bir ikna olmuşluğum var. Ayrıca sesini duymamak için kulaklık mı takmam gerekirdi bilemedim. Yok, şimdi düşündüm de, nasılsa bacaklarımı kıvıracağımdan, dizlerim kulaklı görevi görürdü mutlaka... Tamam, en azından bu konuda çok netim, kulaklık gerekmezdi!.. Ama bir tanesine sahip olup, evin bir köşesinde dekoratif unsur olarak kullanmayı isterdim elbette... 

Bir minik fıçıcık

Evet, bu hap kadar ve “şirinlik muskası” olan otomobili yazıma konu edinmem normal. Zira İngiltere’de, orijinalleri bir zamanlar Man Adası’nda üretilen bu küçük şey, tüm dünyanın en az Lotus ya da McLaren kadar tanıdığı bir otomobil. Çünkü Araç 2010 Guinness Rekorlar Kitabı’nda “Şimdiye kadar yapılmış en küçük seri üretim otomobil” olarak yer aldı, ki bildiğim kadarıyla halen bu unvan onun. Ayrıca Jeremy Clarkson, bu aracın bir örneğini “Top Gear” programında test ederken, BBC binasının içinde onunla gezindi, hatta asansöre bile bindi. Seyredenler hatırladı… 

3 yılda 47 adet 

1950’ler ve 60’larda “mikro otomobiller” çılgınlığının yaşandığı, özellikle İngiltere’de vergisel ve ekonomik nedenlerle bu tip araçlara yoğun ilgi olduğu bir dönemde ortaya çıktı Peel P50. Aynı zamanda P50’nin tasarımını da yapan Cyril Cannel tarafından kurulan Peel Engineering adındaki şirket, aslen tekne ve otomotiv üreticilerine fiber parça üretimi yapıyordu. Ancak mikro araçlara ilgi, Cannell’in de aklını çeldi. Cannell, aracı Henry Kissack ile birlikte geliştirdi ve 1962’de “Earl’s Court Motosiklet Fuarı”nda tanıttı. 1963’te aracın fiyatı 199 Sterlin idi. Şimdilerde orijinal bir tanesi 120 bin Sterlin’den alıcı bulabiliyor, ki buldu da... Zira 1962-65 yılları arasında 47 adet üretilen P50’den 27’sinin “sağ olduğu” biliniyor. 

Haberin Devamı

Bir minik fıçıcık

Şehir otomobili olarak tasarlanmış, 1960’larda tanıtımlarında “bir yetişkin ve bir alışveriş çantası” taşıyabileceği belirtilen P50, tek kişilikti. Daha çok kadınların “alış varış otomobili” olmayı hedefleyen P50, fiberglastan imal edilmişti. İlk planlarında önde tek, arkada iki tekerlekle tasarlanan aracın tekerlekleri yer değiştirdi ve önde iki arkada tek olarak yer aldı. İlk plan, daha sonra üretilen “Trident” modeline kısmet oldu. 

Bir minik fıçıcık

“Yegâne kapısı” solda olan, donanımları ön cam sileceği ve bir adet fardan ibaret olan araç, “Daytona beyazı”, “Dragon kırmızısı” veya “lacivert” renklerde alınabiliyordu. 49 cc’lik 4.5 HP üreten tek silindirli motora sahip araç, en fazla 45 km/s hız yapabiliyordu. Bu hız da onu, sadece “dünyanın en yavaş otomobili” yapmaya yetiyordu tabii. 60 km/s’ye kadar çıktığı yönünde bilgiler de var ancak çok ikna olamadım... 3 “ileri” vites kutusuyla donatılan Peel P50’nin “geri vitesi yoktu”, bu işlem için arkada krom bir boru bulunuyor ve sürücü buradan tutup kaldırıyordu. Allahtan ağır değildi! Kalorifer ve radyo da hak getire... 

Haberin Devamı

Üretildiği dönemde 100 km’de 2.8 litre tüketime imza atan Peel P50 için “Yürümekten bile daha ucuz!” sloganı da kullanılmıştı. Tabii neye göre ucuz, onu pek anlayamadım… 

Bir minik fıçıcık

Tekrar üretimde 

1965’te üretimi biten P50, iki girişimcinin 2010 yılında İngiltere’deki Peel Engineering Ltd. şirketini devralmasının ardından yeniden hayata döndü. Halen İngiltere’de, Sutton-in-Ashfield’deki tesislerde P50 ve Trident modelleri yeniden üretiliyor. Her ne kadar P50, orijinaline sadık olarak üretilse de, süspansiyon, direksiyon ve aktarma organlarında mekanik farklılıklara gidilmiş, günümüze uyarlanmış. Üstelik geri vitesi de var. 49 cc’lik dört zamanlı motor benzinli ve elektrikli versiyonları üretiliyor. En yüksek hızı da yaklaşık 45 km/s yani daha yavaş… Ama müşterileri arasında petrol zenginleri bile varmış... 

Bir minik fıçıcık

Devrildi ama geçer not aldı!

Peel Engineering Ltd, 1962’de P50’yi sadece 40 kişiyle üretiyordu, 

P50, Man Adası’nda üretilen ilk otomobildi, 

Araç, 3 tekerlekli ve motor hacmi 1000 cc’nin altında olduğu için “motosiklet” olarak kabul ediliyordu. Ayrıca “kilometre saati” de yoktu, dolayısıyla kendinizi hep hızlı gidiyor sanabilirdiniz, 

1963’teki 199 Sterlik’lik fiyatı, iyi bir motosikletten bile ucuzdu. İyi bir motosiklet o zaman 250 Sterlin idi, 

P50’ler ABD’ye de gönderildi. Bu ülkede Ulaştırma Bakanlığı tarafından teste tabi tutulan P50, denemelerde devrildi. Sürücü yara almadı ve aracı düzeltip yoluna devam etti. Geçer not almıştı araç, 

P50, İngiltere’de de 24 km’lik bir teste sokuldu. Bu mesafeyi 30 dakikada tamamlayabildi, 

1965’te Peel Trident modeli üretildi. Aracın en büyük özelliği sürücü mahallinin tamamen plastik bir balon gibi, şeffaf olmasıydı. Elbette sıcak sevenler için idealdi. 

Man Adası’nda halen iki adet P5 bulunuyormuş. Biri müzede, diğeri de bir kullanıcıda.