Son günlerde gazetemizi ve köşemizi arayan İzmirliler semt pazarlarının denetlenmediği ile ilgili şikayetler bulundular. Semt pazarlarında ne etinden yapıldığı belli olmayan ve kilosu 5 ile 8 TL arasında sucukların, 1 TL’ye sosis, tencere ve boya kutularında yoğurt, bezlere sarılı peynirler vb. ürünlerin serbestçe satıldığını belirten okurlarımız bakın ne dediler:
Menderes’e ‘ilçe’ demek için bin şahit lazım
İzmir’in Menderes ilçesi sakinlerinden Nurcan Doğan eski ismi “Cumaovası” olan ilçelerinin köy görüntüsünden kurtulamadığını belirterek tespitlerini şöyle dile getiriyor: “Menderes’e ilçe demek için bin şahit lazım. Neden mi? Çünkü Menderes halen köy görüntüsünden ve çarpıklıklardan kurtarılamadı. İlçe merkezinde yani belediyenin önünde karşılaştığınız tablolar, köy meydanlarındaki görüntülerden hiç de farklı değil. Özellikle belediye önündeki seyyar satıcılar ilçemizin görünümünü bozuyor. Seyyar satıcıların kimi kaldırımı işgal etmiş, kimi de yolu. Burada aklınıza gelen herşey satılıyor. Adeta bir panayır görüntüsü var.”
Okurumuz, “Ayrıca trafik düzeni diye birşey yok. Araçlar sağlı sollu park edebiliyor. En önemlisi de Cumaovası’ndaki birçok arsaya imar verilmiyor. Ki köy mahalleye çevrilmesine rağmen ev yapılıyor ama oturma ruhsatı verilmiyor. Halbuki burası tarihi bir kent. İzmir’in tüm ilçeleri yenilendi, Menderes geride kaldı. Eski beldemiz Özdere ilçe merkezini geçti. Herkes modern bir yerleşim yeri olan Özdere’ye yerleşmek istiyor. Menderes’de acilen kent yenileme projesi devreye sokulmalı” diye öneride bulunuyor.
Fatih’in üssüydü
RODOS’un fethine çıkan Kanuni Sultan Süleyman’ın orduları bir süre Cumaovası’nda konaklamış, tertip ve düzeni bu havzada kararlaştırmış. Bu sırada bölgeye Cem Ovası denildiği anlaşılmaktadır. Bu yöre 9 Eylül 1922’de İzmir ile birlikte düşman işgalinden kurtarılınca Cumaovası adını almıştır. 3 Haziran 1988 tarihinde de adı değiştirilerek Menderes yapılmış ve 7 Haziran 1988’de de ilçe yapılmıştır.
SGK’da pazar tatili sürüyor
21 Şubat günü köşemizde “Emekliler SGK bize ‘Ölün de kurtulalım’ diyor” başlığı ile haftasonu rahatsızlanıp da ilaç almaya gidenlerin bir şikayetini aktarmıştık. Şikayeti Bayraklı sakinlerinden emekli Ali Özkan iletmişti. Okurumuz, Bayraklı Sağlık Ocağı’nda doktorlar cumartesi-pazar günleri nöbet tutuyor, acil hastalıklara müdahale ederek ilaç yazıyorlar. Ancak, reçeteler Sosyal Güvenlik Kurumu’nca (SGK) kabul edilmiyor. Tabii zar zor geçinen bizler mağdur duruma düşüyoruz” demişti.
Hafta başında arayan Selamettin Subaşı, “Şu anda çalışıyorum ve SGK primim de 30 gün üzerinden düzenli yatırılıyor. Ancak, pazar günü rahatsızlandım ve bir sağlık kurumunda muayene olduktan sonra nöbetçi eczaneden ilaçlarımı almaya gittiğimde ilaç tutarı olan 128.00 TL benden istendi. ‘Nasıl olur?’ dediğimde, ‘Haftasonları SGK ilaç paralarını kabul etmiyor’ dedi. Böyle şey olur mu? Bu işte bir yanlışlık yok mu?” diye dert yandı.
Trafik ışığının kime zararı var?
İnönü Caddesi’nde Hıfzıssıhha ile Amerikan Koleji arasında, caddenin Karabağlar tarafında oturan vatandaşlar, Üçkuyular’a ve Mithatpaşa Caddesi’ne araçlarıyla gitmek için akla karayı seçtiklerini belirtiyorlar. Okurlarımız, “Söz konusu noktadaki trafik lambaları kaldırıldı ve sola, yani Üçkuyular tarafına dönüş şansımız kalmadı. Tabii trafik düzenini bozup yasak olmasına rağmun U dönüşü yapıyoruz. Bazen de İlahiyat Fakültesi’ne, oradan Doğa Tıp Merkezi’ne geçip İnönü Caddesi’ne iniyoruz. Ya da ters yönde aracımızı metro şantiyesine kadar sürüp arka sokaktan Hıfzıssıhha kavşağına giriyoruz. Zaman zaman zor durumda kalıyor ve tartışıyoruz. Şimdi soruyorum; Trafik kurallarını çiğnemeden, Üçkuyular yönüne nasıl dönüş yapabiliriz? Bunca çileyi çekmek zorunda mıyız? Oradaki trafik ışıklarının kime ne zararı vardı da kaldırıldı? Lütfen bir yetkili bunu bize açıklasın” diye soruyorlar.
Çukur onarıldı teşekkür ederiz
Karşıyaka Alaybey Mahallesi sakinleri, Cemal Gürsel Caddesi’ndeki bir çukurun 1 yıldır onarılmadığını iletmişlerdi. Geçenlerde arayan okurlarımız, “Alaybey 1672 Sokak ile 1677 Sokak arasındaki cadde üzerinde koca bir çukur bir yılı aşkın süredir kimsenin dikkatini çekmiyor olacak ki onarılmamıştı. Çukur, 1672 Sokak girişindeki trafik lambalarını Karşıyaka istikametine doğru geçer geçmez refüj ile cadde arasında kalıyordu. Siz köşenizde yazdıktan sonra onarıldı. Yetkililere teşekkür ediyoruz” dediler.
Lağım kokusu giderilmedi
Güzelyalı 54 Sokak sakinlerinden Şehbal Tepedeldiren, bu konuyu iki kez iletmişti. Geçen hafta yağışların devam ettiği günlerde aynı sokakta oturan başka bir okurumuz daha aradı ve aynı konuda dert yandı. Okurumuz, “Bu sokaktaki kanallar ya tıkalı, ya da arızalı. Özellikle yağışlı günlerde sokağımız kötü koktuğu gibi bu lağım kokusu evlerimizin içine kadar giriyor. Siz 43 numaralı binada yaşandığını yazmıştınız. Aynı sorunu biz de yaşıyoruz. İZSU’nun sokağımızda inceleme yaparak bu kokuyu gidermesini istiyoruz” dedi.
SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555-253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca elektronik posta adresine iletebilirsiniz.
Tunca Bengin
Ateşkesleri bile insanlık dışı...
18 Ocak 2025
Didem Özel Tümer
Türkiye’nin ateşkesteki rolü: Kritik aşamalarda devreye girdi
18 Ocak 2025
Ali Eyüboğlu
Klasik müziğin yeni yıldızları
18 Ocak 2025
Deniz Kilislioğlu
Yeni Suriye’nin ordu sınavı
18 Ocak 2025
R.Hakan Kırkoğlu
Ay düğümleri Balık-Başak eksenine geçiyor
18 Ocak 2025