Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anlatacaklarım üzücü... Üzücü olduğu kadar ürkütücü, bir o kadar da düşündürücü.
Çirkin olay, önceki gece 21.10 sıralarında trafikte yaşandı. Menderes -Selçuk Karayolu’nda evime gidiyorum. Yasal sınırlar içinde bir hızla ilerliyorum. Bu arada bir araç önümüzdeki kamyonu sinyal vermeden solladı, ancak ben daha önce sinyal verip sollama yaptığım için zor durumda kaldım ama önümdeki araca yol verdim. Arkasından ben de solladım. Önümdeki araç yavaşladı. Daha sonra kamyonu ve önümdeki aracı geçip elimle ‘Ne yapıyorsunuz?’ anlamında uyardım.
Yoluma devam ettim. Ahmetbeyli Kavşağı’ndan Selçuk istikametine yöneldiğimde neredeyse aracımın arka tamponuna değecek kadar yaklaşan ve sürekli kısa uzun lambaları yakarak işaret veren bir otomobil peydah oldu. Yol vereyim vermesine de müsait değil ki. Bu güzergahta siteler ve bir de yol çalışması var. Trafik yoğun ve sık sık da duruyor.
Bir ara araçların durmasıyla birlikte bu iki kendini bilmezin trafik terörü başladı. Ne olduğunu bile anlayamadan, arkadaki otomobilden inen 25-30 yaşlarındaki iki kişi, aracımın kapılarını açmaya yeltendi. Bir yandan da ağıza alınmayacak küfürler, hakaretler...
Torunum yaşındaki iki zibidi (Ne yazık ki ben bunlara ‘genç’ diyemiyorum. Çünkü ‘Türk genci’ asla böyle olamaz, olmamalı), benden alamadıkları hırslarını arabamdan çıkardı. Trafik açılıncaya kadar geçen 45-50 saniye içinde, otomobili tekmelediler, ellerindeki meşrubat şişesiyle de ön camı patlattılar.
O anı yaşadığınızı bir düşünsenize...
Şaşırdım. Hatta sonradan, “İyi ki silahlanma yanlısı biri değilim” diye bile düşündüm. Mazallah, belimde bir tabanca olsa, bu yaştan sonra elimi kana bulamam işten bile değildi. Soğukkanlılığımı koruyup, arkamda bu iki zibidi olduğu halde yola devam ettim. Bu arada sürekli beni taciz ediyorlardı. Cep telefonumdan, Selçuk Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bir amir dostumu aradım, durumu anlattım, yardım istedim.
Bu arada Selçuk-Pamucak-Kuşadası Kavşağı’na geldik. Trafik bir kez daha durdu ve bu iki şuursuz, aynı şekilde araçlarından inip, yine saldırdı. Yüzlerindeki insanlık dışı ifadeler, gözlerimin önünden gitmiyor. O anda bile ne düşünüyordum biliyor musunuz? “Neden” diyordum, “Neden bunca nefretin sebebi? Ben ne yaptım bunlara? Yalnızca trafikte yaptıkları bir hata nedeniyle uyardım.
Neticede, aynı şekilde yola devam edip, Selçuk İlçe Jandarma Komutanlığı önüne kadar geldim. İki polis ekibi orada, beni bekliyordu. Ancak ne yazık ki arkamdaki toplum zararlıları yoktu; kaçmışlardı.
Hem polis hem de jandarma, sağolsunlar çok ilgilendiler. Teşekkür ediyorum. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Bugün, babaları yaşındaki bana bunu yapanlar, yarın daha kötü olaylara sebep olmamaları için aranıyorlar.
Bu acı tecrübeden sonra, “Ülke insanı nereye sürükleniyor, nereye çekiliyor, yapılmak istenen ne?” soruları, her zamankinden fazla meşgul etmeye başladı zihnimi.
Artık, gelecek adına çok daha endişeli, çok daha karamsarım...