26 Temmuz 2010 Pazartesi günü bu sütunlarda “Hisarönü esnafı soruyor: Camimiz ne zaman ibadete açılacak?” başlıklı yazıda, Hisar Camii’nin 16 aydır sürdürülen restorasyon çalışmaları nedeniyle çarşı esnafının mağduriyetini dile getirmiştik.
Çalışmalar halen devam ediyor. Yani Ramazan ayının sonuna gelmemize karşın çalışmalar henüz bitmedi.
Büyük bölümü tamamlandıAncak, Vakıflar Genel Müdürlüğü bu sütunlarda yer alan yazı üzerine açıklama gönderdi. Yazı aynen şöyle:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında bulunan ve İzmir’in en önemli vakıf eserlerinden biri olan Hisar Camii restorasyonuna 2009 yılında başlanmıştır. Şu an itibariyle caminin restorasyonunun önemli bir bölümü tamamlanmış olup, çalışmalar devam etmektedir. Bilindiği üzere eski eser restorasyonları son derece zahmetli ve detaylı bir çalışma sürecini kapsamaktadır. Yıllar boyunca pek çok etkiye maruz kalmış eserlerimiz için restorasyon çalışmaları devam ederken de yeni projelere ihtiyaç duyulabilmekte; binlerce yıllık kültür varlıklarımız ile ilgili başlangıçta düşünülenden farklı müdahalelere gerek olduğu tespit edilebilmektedir. Bu gibi durumlarda restorasyon süreci uzayabilmekte yeni projeler uygulamaya geçirilmektedir. Çizilen ve uygulanan tüm projeler ilgili Koruma Kurulu’nun onayıyla uygulamaya konulmaktadır. Hisar Camii’nin kapsamlı restorasyonun da eksiksiz olarak tamamlanabilmesi ve sürdürülebilir bir restorasyon örneği olması yönündeki çalışmalarımız titizlikle devam etmektedir. Kaldı ki Hisarönü Camiinin restorasyonu önümüzdeki aylarda orijinaline uygun şekilde tamamlandığında, eskisinden daha çok ziyaretçinin ve yerli -yabancı turistin dikkatini çekecektir.”
Borcumu ödedim ama su saatim takılmadı“İZSU kullanmadığım suyun parasını istedi ve ben de taksitlendirme yapmak zorunda kaldım. Birinci taksidini ödedim ama dava da açtım. Ancak, halen su saatimi takmadılar.” Bu sözler, elindeki belgelerle birlikte Güzelbahçe’nin Çamlı köyünden gazetemize gelen Kutvettin Polat’a ait. Okurumuz bundan bir ay önce evinden 30 metre uzaklıktaki su saatinin bulunduğu borunun patlaması nedeniyle kendisine 5 bin 568 TL su tüketim bedeli tahukkuk ettirildiğini söyledi.
Kocaoğlu’ndan yardım istediİnşaat ustası Polat yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
“Çamlı köyünde oturuyorum. İnşaat işi bulduğumda gidiyorum. Bir gün eve geldiğimde su saatimin söküldüğünü ve suyumun kesildiğini gördüm. Meğerse ben evde yokken su saatinin yanındaki boru patlamış. İZSU boruyu tamir etmiş ama bana da akan su bedeli olarak 5 bin 586 TL tahakkuk ettirmiş. Ben bu suyu kullanmadım. Çaresiz kalınca taksitlendirme yaparak ödemeye karar verdim. İlk taksitimi de yatırmama rağmen su saatimi halen takmadılar ve evime su vermediler. Dava açmak istedim avukat 2 bin 500 TL isteyince vazgeçtim. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun mağduriyetimi gidermesini istiyorum.”
Yelken yarışları niçin yayınlanmıyor?Yelken sporcusu Osman Uzun, denizlerimizin temiz tutulması için deniz sporlarının yaygınlaşması gerektiğini bu etkinliklerin de basın yoluyla duyurulmasını istiyor. Okurumuz önerisini şöyle ifade ediyor:
“Ege Açık Deniz Kulübü ile Uriyat’ın İzmir Körfezi’nde ve Urla’daki yelken yarışlarına basın kurumları neden ilgi göstermiyor? Biz bu spora gönül verenler bir zamanlar olduğu gibi tüm basın kurumlarının (yazılı ve görsel) ilgi göstermelerini istiyoruz. Bu haberler sayesinde biz de etkinliklerimizi artırırak körfezin kirletilmemesine destek olacağımıza inanıyoruz.”
Apartmanımızın önü durak olduİzmir Üçkuyular’da 1194 No’lu Pelin Apartmanı önünün son durak gibi kullanıldığını belirten Mehmet Aşcıoğlu, “Çeşmealtı, Urla, Karaburun ve Mordoğan yönüne giden araçlar binamızın önünü durak gibi kullanıyor ve bizi rahatsız ediyorlar. Ayrıca bu araçların bir kısmı da tretuvara çıkarak kaldırıma park ediyor. Apartman sakinleri olarak bu çirkinliğe son verilmesini ve buraya araç parkının yasaklanmasını istiyoruz” diyor.
Taşlı tenekeleri yola diziyorlarÇiğli Dereboyu Mahallesi sakinlerinden Metin Şimşek, “8073 Sokak çok dar. Ancak, bazı kişiler sokağa ve evlerinin önüne araç park edilmesin diye yolu keyiflerine göre kapatıp daraltıyorlar. Taş doldurdukları yağ tenekelerini yola dizerek trafik akışını engelliyor. Bazı sokak sakinleri de beton babalar yaparak yola diziyor. Bunların toplatılmasını ve kaldırımlara da araç parkının yasaklanmasını istiyoruz” diye şikayette bulunuyor.
Hastane yanında park çok bakımsızBozyaka Saim Çıkrıkçı Caddesi ile Ali Rıza Avni Bulvarı’nın kesiştiği yerdeki parkın pislik içinde olduğunu belirten Cüneyt Bayır, “Dedebaşı Durağı yanındaki küçük park çok bakımsız. Ayrıca bu civardan sökülmüş trafik lambası direği de bu parkın içine terk edilmiş durumda. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin de yanında bulunan parkın bakıma alınarak bu civara yakışır hale getirilmesini istiyoruz” diye dert yandı.
Ek yatak ücreti neden alınıyor?Şemsettin Can, “Sağlık Bakanlığı, bakanlığa bağlı hastanelerde özel odalara ait bir genelge yayınlayarak, hastalardan ek yatak ücreti talep edilmeyeceğini açıklamıştı. Ancak, bizden böyle bir ücret talep edildi. Devlet hastanesinde özel odaya ek yatak istediğimizde bize ‘Ek ücrete tabidir’ denildi. Bunun geçerliliği hangi kriterlerde göre tespit ediliyor. Yetkililerin bu konuda bizi aydınlatmalarını istiyoruz” dedi.