Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Usta Gazeteci Öcal Uluç, geçen hafta avukat arkadaşı Fahrettin Akyürekli ile sinemaya gittikleri, Konak Pier Alışveriş Merkezi’nde yaşadığı bir olayı anlattı. “Keşke gitmez olaydık” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sinemada yerimize oturmadan önce tuvalet ihtiyacımı gidereyim, dedim ve tuvalet aradım. İlginç ama sinema dahil, Konak Pier’deki birçok işyerinin ne yazık ki tuvaletleri yok. Sadece AVM’nin bir tane genel tuvaleti var. İnsanın bu tuvalete girmesi ve görmesi gerek! O da rezil mi rezil bir durumda. Duvarlarda ve kapı arkalarında ‘iğrenç’ denecek yazılar, kilidi kırık kapılar, tuvalet kağıdı bitmiş, kimbilir ne zamandır konmamış ve pislik içinde iğrenç bir tuvalet ki, köylerdeki tuvaletler bile buradan daha bakımlıdır. Hele hele o pis koku, tarif edimezsiniz. Bu tuvaleti kullanacak insan, her türlü mikrobu kapmış ve hastalık almış bir kişi olarak buradan çıkar ve çevresine ve en kötüsü evine taşır. Klozet kapaklarının rezilliği ise anlatılacak gibi değil; üzerleri idrar damlaları ve kuru dışkı lekeleriyle kaplı. İşte 21. asrın 11. yılında turizm kenti diye övündüğümüz İzmir’in, hem de turistik Konak Pier AVM’sinin genel tuvaletinin durumu!..

Haberin Devamı

Hiçbir yerde böyle kötü tuvalet yoktur


Müdüre ulaşmak ne mümkün
Böyle bir durumda ne yaparsınız?
‘Aktif vatandaşlık hakkını kullanan’ sade bir İzmirli olarak, hemen AVM Müdürü’nü görmek istersiniz, değil mi? Ben de öyle yaptım. Ancak ne mümkün. Müdür bey öyle bir güvenlik kalkanı ile korunuyordu ki, kapısına yaklaştırılmadan ellerinde telsiz telefonları olan güvenlik görevlilerince durmadan sorguya tutuldum. ‘Ne istiyorsunuz, ne görüşeceksiniz?’ sorusuna; cevabım her defasında ‘Kendisiyle görüşmek istiyorum’ oldu ve cevabım telsiz telefonlarla müdür beye (!) iletildi. Ancak, müdür bey, ‘Ne istiyormuş, ne görüşecekmiş?’ diye soruyordu..

Koruması geldi
Neden sonra ‘Geliyor’ dediler. Yürüyüşüyle, duruşuyla, konuşmasıyla ‘insana korku vermek ister’ gibi davranan bir zat geldi dış kapıya... AVM müdürü değilmiş, koruma müdürüymüş. Kabadayı ve ‘Git başımızdan, bizi meşgul etme’ edasıyla geldi ve aynı şeyi sordu: ‘Müdürden ne istiyorsunuz, ne konuşacaksınız?’ Bir defa daha, ‘Buranın yetkilisiyle konuşmak istiyoruz’ dedim. Doğru dürüst cevap vermeye bile tenezzül etmez ve ‘Git başımdan, bizi meşgul etme’ havası ile ‘Ruşen Bey İstanbul’da, buranın yetkilisi benim’ deyince ben de ‘Yardımcısı yok mu?’ diye sordum; ‘Benim, başkası yok!’ dedi.

“Bizden bu kadar!”
Ona son derece sakin bir şekilde, ‘Burada tuvalete girmiyor musunuz?’ dedim; cevabı ‘Ne varrr!’ oldu ve tuvaletlerin durumunu anlattım. Bana; etraftan, ipten kazıktan kurtulmuş, gelenler de dahil, herkesin bu tuvaletlere girdiğini ve günde en az 7 bin kişinin AVM’ye geldiğini söyledi. Kendisine İzmir’deki AVM’lere her gün buranın 3-5 misli fazla insanın girdiğini, ama oraların tuvaletlerinin tertemiz olduğunu ve sürekli temizlendiğini hatırlatınca, ‘Bizden bu kadar’ cevabını aldık. Kendisine teşekkür ettik ve sinemaya döndük. Daha sonra sinemanın yetkilisi genç bir arkadaşa ulaştım; ‘Sizler, sinemanızda müşterilerinizi AVM’nin genel tuvaletine yönlendiriyorsunuz, iyi de, oranın halini görmüyor musunuz, neden düzelttirmiyorsunuz?‘ dediğimde aldığım cevap şaşırtıcıydı:
‘Efendim, kaç defa sözlü ve yazılı şikâyette bulunduk, sonuç alamadık. Sadece biz değil, buradaki bütün işyerlerinin şikâyeti bu!’ oldu.

İzmir’e yakışıyor mu?
Bu üzücü ve acı tablo, aklıma şu sorular da getirdi. Buraları belediyelerimiz veya buraya turistik işletme ruhsatı veren Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri veya ilgilileri tarafından denetlemiyor mu?. Hadi zabıtalar uğramıyor, kontrol etmiyor, bu AVM’ye veya sinemasına belediyelerimizde çalışan veya üst kademelerde görev yapan insanlar ile aileleri hiç mi tuvalet ihtiyacı için umumi tuvalete gitmiyor ve bu rezillikleri görmüyorlar? Neden ilgilenilmiyor?
Bu arada bir de müjde vereyim, öğrendik; Konak Pier’in ‘Yetersiz ve bu durumdaki tuvaleti’ yakın zamanda kapatılacak, yeni ve büyük bir tuvalet yapılacakmış. Herhalde hijyeni yeni tuvalette hatırlayacak ve sağlayacaklardır.”
Bu kadar güzel bir anlatıma bizim söylecek tek sözümüz olur; bu tablo fuarlar ve turizm kenti olmak için didinilen İzmir’e yakışmıyor. Ki, tarihi geçmişi 1867’lere dayanan Konak Pier’e ise hiç mi hiç yakışmıyor.

121 yıllık tarihi yapı

Konak Pier’in hikayesi, 1890 yılına dayanır. Önce Fransız, daha sonra Türk gümrük binası olur. 1960’lı yıllarda balık haline dönüştü. İlerleyen yıllarda otopark, otobük hareket amirliği işlerine tahsis edildi. Röleve çalışmalarının başlamasıyla kaderi değişen İzmir’in bu en prestijli alanı, çekim merkezi. Alışveriş merkezi, restoranları, cafeleri, sinema salonları, gün batımları, tarihi değeriyle ayakta duruyor.

Bu kavşakta sık sık kaza yaşanıyor
Karşıyaka Bostanlı’dan arayan okurumuz, Bostanlı Bestekar Sadi Hoşses ve 6370 sokakların birleştiği kavşaktaki direklerde bulunan aydınlatmaların yetersiz olması yüzünden kazalar yaşandığını bildirdi. Okurumuz, “Bu konuyu daha önce yetkililere hatta size de iletmiştim.
Bu kavşak, Karşıyaka- Bostanlı dolmuş yolu üzerinde olup son derecede kalabalık bir trafik yükü taşıyor. Direkteki aydınlatmanını bir an önce değiştirilmesini istiyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Hiçbir yerde böyle kötü tuvalet yoktur
Yollar yol değil köstebek yuvası
Okurumuz Ünal Birdal, “19 yıldır Osmangazi’de ikamet ediyorum. Burada yaşayan tüm insanların ortak sorununu aktaracağım. Osmangazi 910-915 sokaklarda iki aydır kanal çalışması yapılıyor. Aç kapa, aç kapa yapıldı ve kapadıkları yerler yağmurdan çukur haline geldi. Şu anda da her yer toz duman. ‘Çevreye verdiğimiz rahatsızlıkdan dolayı özür dileriz’ diye bir tabela koyup işin kolayını bulmuşlar. Yaya olarak rezil olduğumuz yetmiyormuş gibi arabalarımızın alt takımları kalmadı. Her akşam evime gelmek için sokakları değiştirmek zorunda kalıyorum. Ayrıca çoğu yerde uyarı levhaları da yok. Köstebek yuvasına dönen sokaklarımızın onarılmasını ve asfaltlanmasını istiyoruz” diye dert yanıyor.

Hurdacı ve seyyar satıcılar yasak dinlemez oldu
Konak Gültepe sakinleri, “Hurdacı ve seyyar satıcıların kent içine girmeleri yasak. Ancak yasağı dinleyen yok. Semtimiz sanki hurdacıların ve seyyar satıcıların toplanma yeri. Haydi seyyarlar neyse de hurdacılar bizi canımızdan bezdirdi. Öyle bağırıyorlar ki, yattığımız yerden hoplayarak kalkıyoruz. Bunların gürültüsünden konuştuklarımızı anlamıyor, çocuklarımızı uyutamıyoruz. Yetkililerin sık sık denetletmesini istiyoruz” diye dert yandılar.

Haberin Devamı

Çamur ve pislikten ne zaman kurtulacağız?
Torbalı Pancar Mahallesi sakinlerinden Kazım Akın geçen ay köşemizi aramış ve aylar önce kazılan sokaklarının asfaltlanmadığını dile getirmişti. Pancar sakinleri, önceki gün yine aradılar ve şunları söylediler: “Sokaklarımız köstebek yuvası gibi. Çünkü aylar önce kazıldı, düzenlendi ama asfaltlanmadı. Çamur içinde olan sokaklarımız şu anda kurudu, şimde de toz içinde kalıyoruz. Yetkililerin sokaklarımızı asfaltlamalarını istiyoruz.”

SORUNUNA SAHİP ÇIK
Sokağınızdaki, mahallenizdeki, kentinizdeki aksaklıkları ve yaşamınızda karşılaştığınız sorunları sorumlulara duyurmak, şikayetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulmalarını sağlamak istiyorsanız, 0555-253 52 52 numaralı telefonumu 24 saat arayabilir; ayrıca elektronik posta adresine iletebilirsiniz.