Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elektrik telleri ne zaman yeraltına alınacak



30 Nisan 2010 Cuma günkü köşemizde Güzelbahçe sakinlerinin çatlak ve yan yatmış elektrik direkleri ile 3-5 yama ile tutturulmuş elekrik tellerinin büyük tehlike arz ettiğini, “Güzelbahçe bu çirkinliklerden ne zaman kurtulacak?” başlığı ile yetkililere iletmiştik. Yazımızda, GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin, İzmir’in birçok yerinde tamamladıkları kabloları yeraltına alma çalışmalarının Güzelbahçe’de ne zaman başlatılacağını sormuştuk. Güzelbahçe halkı, İzmir´in birçok bölgesinde ana caddelerde ve ara sokaklarda elektrik telleri ile trafoların yer altına alındığını, belirterek, “Güzelbahçe Filistin ve Beyrut sokaklarındaki gibi çirkin görüntüler içinde. Elektrik telleri en az 3-5 yama ile bağlı ve her an kopabilir. Bir facia yaşanmadan elektrik tellerinin ye-raltına alınmasını istiyoruz” demişlerdi.

Bizi cezalandırmayın

Okurlarımız hafta içinde köşemizi yine aradılar ve şunları söylediler: “Ege Ordusu Komutanlığı ile 2. Liman arasındaki 5-6 kilometrelik yol boyunca, her an bir tehlike, her an bir facia yaşanabilir. Yamalı tellerin hemen önünde 60. Yıl Anadolu Lisesi var. Bu işlerin yapılması için illa üzücü bir olay mı yaşanması gerekiyor? Bugüne kadar herhangi üzücü bir olay yaşanmadıysa, o da ilçenin GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş. yetkilileri ile çalışanlarının özverili çalışmaları sayesindedir. Bornova’daki GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Şirket Müdürlüğü, ilçeye gerekli yatırımları derhal yapmalı. Güzelbahçe, yarımadanın en önemli köşesi. Bugüne kadar tellerin yenilenmemesinin, yamuk direklerin değiştirilmemesinin nedenleri de öğrenmek istiyoruz. Acaba bizi cezalandırıyorlar mı?”


Çöpler yine Meles çayı’na atılıyor

Onlarca okurumuz, Yeşildere yolundan Mürselpaşa Bulvarı istikametine giderken Meles Çayı kenarında bulunan Ege Mahallesi’ndeki vatandaşların çöplerini çaya attıklarını ihbar ettiler. Okurlarımız, “Ege Mahallesi’nin başladığı yerden itibaren Meles Çayı’ndaki görüntü İzmir’e yakışmıyor. Çayın mahalle tarafındaki kısım yine çöp içinde. Ayrıca kırık beton yığınları niçin kaldırılmıyor? Bu bölge için acil önlem alınmalı. Buradaki insanlar sık sık uyarılmalı ve Meles’e çöp atılması bir şekilde önlenmeli” dedi.


DSİ’nin artezyen suyu yasağı sıkıntı yarattı

Turizmcilerin dertleri biteceğe benzemiyor. Bu sezon da “Artezyen yasağı” sorununun çıktığını belirten turizmciler, sıkıntıyı şu sözlerle anlattılar: “Maliye Bakanlığı’nın istediği yüksek orandaki ecrimisil ücreti, halen belimizi büküyor. Arkasından Çevre ve Orman Bakanlığı’nın saat 23.59 yasağı, bu da çözümlenmedi. Alkollü ürünlerdeki ÖTV ve KDV yükü de azaltılmadı. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de artezyen suyu yasağı getirildi. Bir karar verilirken sektörlere niçin danışılmıyor? ‘Yasak!’ demekle olmuyor. Biz artezyen suyuyla sadece bahçelerimizi suluyor ve yeşil alanlar yaratıyoruz. Havuzlarımızı ise bir kez doldurup, filtre ederek kullanıyoruz.”
Kıyı şeridi ve kent içindeki site yöneticileri ise, “Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı ‘Artezyen kullanmayın’ genelgesi nedeniyle hepimiz şoka girdik. Artezyen yasaklanırsa yeşillikleri kökleriz. Bu yasak kalkmalı” dediler.
Çeşmeli çiftçiler de şunları söylediler: “Çeşme’de çiftçiler için kanal ve sulama göletleri yok. Çoğumuz tarımsal ürünlerimizi artezyen suyuyla yetiştiriyoruz. Buna da yasak gelirse biz ne yaparız?” diye tepkilerini gösterdiler.

Nikah çıkışında önümüzü kestiler

Geçen hafta Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde gelin ve damadın evlerine giderken önlerinin kesilip altınlarının alınmak istenmesi sonrası yaşanan dayak olayı nedeniyle İzmirli yeni evlenen bir çift şöyle bir uyarıda bulundu: “Biz geçenlerde Fuar Evlendirme’de evlendik. Hareket ettikten bir süre sonra 6-7 kişi önümüzü kesti. Hiçbirini tanımadığımız için para vermek istemedik. Bunun üzerine iki kişi, aracımızın biri sağ, diğeri sol kapısını açmaya yeltendi. Bir kişi de aracımızın bagajını açtı. Ağabeyimiz para isteyenlerle tartıştı. Akrabalarımız olmasaydı tatsız olaylar yaşanabilirdi. Fuara yakışmayan bu durumun incelenmesini ve bu sorunun en kısa zamanda çözülmesini istiyoruz.”



Universiade 2005 tabelasındaki ayıp!

Alsancak Şehitler Caddesi’nden geçen okuyucularımızın dikkatini çekmiş. Alsancak Stadı’nın duvarında hala Universiade 2005 İzmir’in panosunu görmüşler. Okuyucularımız, “Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün girişindeki tabela, bir ayıptır. Oyunlar biteli 6 yıl oldu. Niye hala orada duruyor? Görüntü kirliliği yaratan pano, hemen kaldırılma-lı.” Okurlarımız ayrıca, eğer bu organi- zayonun sergilenmesi gerekiyorsa, İzmir’in diğer etkinliklerinin de sergilenmesi gerektiğini dile getirdiler.


Kaldırımlara araç park ettirilmesin

Bu şikayet konusu aslında tüm İzmir’in ve İzmirlilerin sorunu. Konak Çankaya ve Göztepe mahalleleri sakinlerinin de şikayetleri de aynı konuda. Okurlarımız Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nın kara tarafındaki kaldırımların park yeri olarak kullanılmasından dertliler: “Lokanta ve restoranlar ile bu kesimdeki kafelere gelen müşteriler araçlarını öyle park ediyorlar ki, sahil kesiminden kara tarafına geçişte yaya olarak sıkıntı çekiyoruz. Bazen de akan trafikten kaçalım derken kaza atlatıyoruz.”


Kıraathane sahipleri bizi tehdit ediyor

Denizmen Muammer Akar Mahallesi 74 Sokak’ta mahalle muhtarlığı karşısındaki Yüksel Apartmanı’nda oturduklarını belirten vatandaşlar, kıraathane sahiplerinden dertli: “Sigara dumanları, küfürleri, argo konuşmaları, odamıza kadar geliyor. Ortak kullanım alanına koydukları masalar yüzünden mağdur oluyoruz. Uyarıda bulunduk, tehdit edildik. Bizi bir dövmedikleri kaldı. Eşlerimiz, kızlarımız çok rahatsız oluyorlar. Onlardan tek isteğimiz, ortak kullanım alanlarını terk etmeleri. Bir olay yaşanırsa sorumlusu kim olacak?”