Kemal Önderoğlu

Kemal Önderoğlu

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu rezilliği daha ne kadar çekeceğiz



Kemalpaşa’da 21 YIL ÖNCE YAPILAN asbestli su boruları yerine basınca dayanıklı ve 100 yıl ömürlü polietilen borular döşeniyor.




Halkın sorunlarıyla ilgili 17 yıldır yönettiğim köşemde en az beş kez dile getirdiğim Kemalpaşa ilçesindeki asbestli su borularının değiştirilmesi isteği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZSU yönetimi tarafından sonunda kabul gördü. Geçen yıl başlatılan su boruları değişim işlemleri halen devam ediyor. Ancak düzensiz, özensiz ve geciktirilen çalışmalar nedeniyle Kemalpaşalılar isyanda. Üç aydır köşemizin telefonlarına aktarılan şikayetlerde okurlarımız; toz toprak içinde kaldıklarını, delik deşik sokaklarda araçlarınnın rezil olduğunu, en çok da parke kaplı cadde ve sokakların güzelliğinin yok olduğunu dile getirdiler.

Önce çamur, şimdi toz
Sokaklarının rezil olduğunu belirten Kemalpaşalılar şunları söylüyor:
“Geçen yıldan bu yana ilçemizin ana caddeleri ve ara sokakları delik deşik edildi. İZSU su borularını değiştiriyor, iyi de, özensiz, düzensiz ve çok pis çalışılıyor. 2011 kış aylarını çamur içinde geçirdik, üç aydır da toza bulandık. Aylardır her araç geçtiğinde ve rüzgar çıktığında kalkan toz yüzünden pencere ve balkon kapılarını açamıyoruz. Toz toprak içindeki Kemalpaşa’da nefes alamaz hale geldik. Yıkadığımız çamaşırlar tekrar kirleniyor. Balkonlarımız, pencerelerimiz, iki parmak toz. Yollar delik deşik. Araçlarımıza alt takım yaptırmaktan bıktık usandık. Kemalpaşalılar olarak bu rezilliği ve pisliği daha ne kadar çekeceğiz?”
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ise eleştirelere şu cevabı veriyor: “Kemalpaşa’da son iki yılda toplum sağlığı ile ilgili Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Aziz Kocaoğlu’nun desteği ile iki önemli yatırım yaptık. İlki; eskiden Nif çayına akıtılan atıklarımız, artık 5.5 milyon TL’lik biyolojik atıksu arıtma tesisinden geçirildikten sonra tertemiz su olarak çaya akıtılıyor.

Geleceğimiz için
İkincisi ise; su şebekesinin asbest ve galvaniz borularını yüksek yoğunluklu polietilen ve en az 100 yıl dayanacak olan su borularıyla değiştirdik. Böylelikle artan kanser vakaları ile bağlantılı hastalıklardan geleceğimiz olan çocuklarımızı ve halkımızı koruduk. Yeraltı sularımız artık kirlenmeyecek. Tozlu ve bozuk yollar için Kemalpaşalılardan özür diliyoruz. Ancak merak etmesinler, en kısa zamanda eskisinden çok daha güzel olacak.”


Bakalım başkan buna ne diyecek?

17 yıldır yönettiğim halkın sorunları ve çözümleri köşemizde en az beş kez Kemalpaşa’da kanserden ölüm olaylarının artığını belirtmiştim. Ene büyük suçlu ise 1990-1994 yılları arasında İller Bankası tarafından döşettirilen ‘asbestli su boruları görülüyordu. Organize Sanayi’nin yarattığı hava kirliliği ile kimyasal atıklar da sorumlu tutuluyordu. Kemalpaşalılardan gelen en fazla elelştiri ise şöyle: “Başkan Karakayalı, memleketi Bağyurdu ile ilgilendiği kadar, biraz da ilçe merkezi ile ilgilense çok iyi olur.”


Belediye Menteş’e ne zaman el atacak

Gökhan Gürlek, 22 senedir yaşadığı Urla Menteş’te çözüme kavuşturulmayan sorunları şöyle sıraladı: “Sahil şeridine yapılan izinsiz inşaatlar, bahçe çıkmaları, betonlar, çöpler yüzünden Çeşmelatı’nda denize girecek yer kalmadı. Yürümenin bile cambazlık gerektirdiği sahil şeridindeki iskeler denize çöktü. Halbuki belediyenin programında bu sahilin yeniden düzenlenip, kaçak yapıların yıkılması vardı. Ne hikmetse 22 senedir tek bir çalışma yapılmadı. Sadece duvarlara ‘Yalı Caddesi’ levhası çakıldı. Belediyemizin bir an önce sahil şeridine el atmasını istiyoruz.”



Kazalar oluşmadan önlem alınmalı

Bu öneri Prof. Halil Şengonca’ya ait. Seferihisar’ın Ürkmez beldesi Topmas Sitesi sakini olduğunu belirten Halil Şengonca, konuyla ilgili tespitini şöyle aktarmış: “Sitemiz 85 haneden oluşuyor ama çevremizde yüzlerce konut var. Ayrıca yaz aylarında Ürkmez’in nüfusu 2-3 misline çıkıyor. Beldemiz ve sitemiz Seferihisar’ı Selçuk ve Kuşadası’na bağlayan karayolunun üzerinde. Bu civarda yaşayan insanlar alışveriş yapmak ve diğer gereksinimleri için karayolunu geçmek durumunda. Ancak, geçiş yapmak oldukça riskli. Çünkü araç trafiğinin yoğun olması bir yana, sürücüler bu civarda sürat yapıyorlar. En önemlisi de sitemizin bulunduğu yerde ne bir uyarı levhası, ne de trafik lambası var. Bu nedenle hem yayaların hem de araçların güvenli geçişini sağlamak amacıyla ışıklı yaya geçitleri ile trafik lambalarına gereksinimimiz bulunmaktadır. ‘Kazaları oluşmadan önlemek!’ adına kentimizi yönetenlerin acil desteğini bekliyoruz.”


Yedi yıldır yolumuzun yapılmasını bekliyoruz

Karaburun Mordoğan’da oturan bir grup okurumuz yıllardır yollarının olmadığından dert yandılar. Okurlarımız, “Merkez Mahallesi Yıldız Sitesi 227 Sokak’ta yaşıyoruz. 7 yıldır yolumuz yapılmadı. Ayrıca bir derenin kenarındayız ve sinek istilası ile boğuşuyoruz. Ot temizliği yapılmadığı içinde evlerimize arabayla veya yaya olarak ulaşamıyoruz. Geçen yıl aynı talepte bulunmuştuk ama dikkate alınmadık. Geceleri çok karanlık olduğu için düşüyoruz. Araçlarımız da zarar görüyor” dediler.



Hurda araçlar üç yıldır kaldırılmadı

Foça Gözdekent sakinleri sitelerindeki iki hurda araçtan dert yandılar. Okurlarımız, “160 konutlu sitemizin bulunduğu Kandemir Caddesi ile Çağlayan Sokak’ta iki adet hurda araç üç yıldır duruyor. Neden kaldırılmıyor, bilmiyoruz ama. Bu iki araç şu anda pislik yuvası. Kedi köpekler bu iki aracı barınma yeri yapmışlar. Arabaların içi ve çevresi karasinek ve her çeşit zararlı böcekle dolu. İki araç da öyle kötü kokuyor ki, her an bir hastalığa neden olabilirler” diyorlar.



Hipodromun suları sokağımıza akıyor

Buca Fırat Mahallesi 294/2 Sokak sakinlerinden Kemal Akın, “Sokağımız İzmir Hipodromu’nun arkasında bir sokak. Hipodromun bütün suları sokağımıza akıyor. Çünkü, akan suların gitmesi için sokağımızda gider, yani kanal yok. Ayrıca sokağımızda kaldırım olmadığı için istenmeyen kazalar yaşanıyor. Yıllardır sokağımıza kaldırım yapılmasını bekledik. Buca Belediyesi’nin ilçemizin birçok yerine getirdiği hizmetlerin bizim sokağa da getirilmesini istiyoruz” diyor.