İstanbul’daki karşılaşmada sarı-kırmızılılar istediği gibi hücum edemedi, rakibin bloklarını geçemedi. Kosheleva’yı destekleyecek ikinci bir skorer çıkaramayan Cim Bom eski oyuncusu Meijners, Van Hecke ve Laura Heyrman’ın smaçlarına çare bulamadı.
Galatasaray HDI Sigorta Voleybol Takımı, Kadınlar CEV Kupası finalinin rövanşında İtalyan Saugella Monza’ya 3-0 yenildi. İlk maçı da aynı skorla kaybeden Cim Bom, kupanın uzağında kaldı. Galatasaray ilk sayısını alıp öne geçtiği, ardından eşitliği bozan takımın yeniden kendisi olduğu ilk sette farkı en çok 3-1’de ikiye kadar çıkarabildi. Bu bölümün ardından Monza yavaş yavaş oyuna ağırlığını koydu. Maç sonrası en değerli oyuncu (MVP) ödülüne layık görülecek olan pasör Orro’nun dağıttığı toplarda Meijners ve Van Hecke’nin sert smaçlarına çare bulamayan Cim Bom, rakibin bloklarını da geçemeyince fark gittikçe açıldı. Kosheleva ve Rykhliuk gibi iki önemli hücumcusu ancak yüzde 25 ile hücum eden Galatasaray, skor
Avrupa'nın ortasından (İsviçre) ve batısından (İngiltere), aynı gün içerisinde Galatasaray ile ilgili iki önemli açıklama geldi. İkisi de resmi açıklamaydı. Birbirleriyle alakasız görünse de aslında, tamamlayıcı gelişmelerdi.
Nyon'da UEFA.com'un editörü, sarı-kırmızılıların Finansal Fair Play Kuralları'nı ihlal ettiğini sisteme girip, dünyayla paylaştığında saatler (Türkiye saati) 19.30'du. Cim Bom'un içinde bulunduğumuz sezonki denetleme sürecinde gelir gider dengesini tutturamadığı, bu yüzden UEFA Kulüp Finansal Kontrol Organı'nın araştırma biriminden, hüküm verici birimine sevk edildiği duyuruluyordu.
Bu departmanın temsilcimiz ile ilgili Şubat ayı sonuna kadar bir karar vereceği ve bunu kamuoyuyla paylaşacağı da ekleniyordu.
Gelişme iç açıcı değil. Çünkü dosyanın bu birime sevk edilmesi, genelde cezai yaptırımın gerektiği öngörüsünden kaynaklanıyor ve yine genellikle bir takım yaptırımlarla sonuçlanıyor.
.....
UEFA'nın duyurusundan bir saat sonra bu kez Ada'dan bir açıklama geldi. Watford Kulübü Nordin Amrabat'ı renklerine bağladığını ilan etti. Galatasaray'ın Avrupa'da cezaya bir adım daha yaklaştığı saatlerde, gelecekteki bu olası yaptırımın nedenlerinden olabilecek ve buna sebep
Korkulan oldu ve Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakibi İngiltere'nin Liverpool ekibi oldu. Kuranın çekilmesinin ardından, UEFA'nın Nyon'daki merkezinde Liverpoollu idarecilerin birbirlerinin kulağına bir şeyler söyleyerek sonrasında gülmeye başladıkları görüldü. İngilizler eşleştikleri rakiplerinden memnun bir görüntü çizerken, siyah-beyazlılar ise günlerdir konuşulan 'Liverpool' ihtimalinin gerçeğe dönüşmesiyle yüz yüze kaldılar.
Çünkü Kartal gerçekten zor bir kura çekti. Muhtemel rakipleri arasında belki sadece Roma ve Sevilla, Premier Lig ekibinin gücünde takımlardı. Her ne kadar Kırmızılar bu sezona istediği başlangıcı yapamasa da, kaliteli kadrosu, yıldızları ve oyun disipliniyle göz korkutmaya yetiyor. Tabi Beşiktaş için işin farklı bir boyutu daha var. Liverpool, siyah-beyazlıların Avrupa tarihindeki en ağır yenilgisini aldığı takım. 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi grubundaki karşılaşmada Ada ekibi, Anfield Road'da Kara Kartal'ı 8-0'lık ağır bir yenilgiye uğratmıştı.
Üçüncü Ada seferi
Bu sezon önce Arsenal, ardından Tottenham ile karşılaşan ve iki kez Ada'nın yolunu tutan Beşiktaş, bu kez başkent Londra'nın kuzeyini ziyaret edecek. Aslında bir yandan
Beşiktaş Şampiyonlar Ligi play off turu için çekebileceği en zor kurayı çekti. Napoli (İtalya), Porto (Portekiz), Arsenal (İngiltere), Zenit (Rusya), Bayer Leverkusen (Almanya) gibi olası rakipleri bulunan siyah-beyazlılar Premier Lig'in dev ekibi Arsenal ile eşleşti.
İngiltere birinci liginde toplamda 13 şampiyonluğu bulunan, 11 kez de ülkenin en önemli kuipasını kazanan 'Topçular', Premier Lig'de son şampiyonluğunu yaşadığı 2003-04 sezonundan bu yana ipi göğüslemeyi başaramadı. Uzun süren bu hasreti sonlandırmak üzere harekete geçen Ada ekibinde geçtiğimiz yıldan itibaren önemli bir hareketlenme yaşandı.
Sezon başındaki transferlere ek olarak, devre arasında 50 milyon euro bonservisle Real Madrid'den kadroya katılan Mesut Özil kadroya katıldı. 1996'dan bu yana takımın başında olan Arsene Wenger'in teknik direktörlüğünü yaptığı kırmızı-beyazlılar Premier Lig'de fırtınalar estirdi. Ligi uzun süre lider götüren Arsenal, sonrasında özellikle büyük maçlarda aldığı başarısız sonuçların etkisiyle zirvedeki yerini Chelsea, Manchester City ve Liverpool gibi takımlara bıraktı ve sezonu dördüncü sırada tamamladı.
Yeni transferler güç kattı
Londra ekibi bu sezona ise geçen
Ancelotti kelleyi kurtardı
Lizbon'da dev finalin havası her yerde hissedildi. Portekiz'deki İspanyol buluşması kentte büyük bir coşku yaratmış. Madrid'den gelen futbolseverler, şarkılar söyleyerek gezdi. Her iki takımın taraftarları kafelerde barlarda birlikte oturdu, sokakta sık sık karşılaştı. Ancak hiç gerginlik çıkmadı. Birbirleriyle sohbet edip, hatta şakalaşıp sarıldılar. Aynı hava maç öncesinde stat önünde de değişmeden sürdü.
Madridlilerin dışında ev sahipleri de iyice havaya girmiş durumdaydı. Lizbon'da sokakları süsleyen Avrupa Parlamentosu seçimlerine yönelik parti afişlerini bir kenara bırakırsak; yer-gök dev karşılaşma olmuştu. Kentin önemli meydanlarındaki panoların önü fotoğraf çekilmek için duran taraftarlarla doluydu. Bir eczanenin vitrininde, tıbbi ekipmanların yanına asılmış Atletico Madrid ve Real Madrid atkıları aslında şehirdeki havayı en iyi anlatan görüntüydü. Belki bu maçın Lizbon'a ilaç gibi geldiğini anlatıyordu.
Elbette işin ekonomik tarafı Portekizlilerin yüzünü güldürdü. Çünkü en az 40 bin futbolsever İspanya’dan buraya gelerek bir veya iki gece konaklayıp, maç dışı etkinliklerde kentte ciddi harcamalar yaptılar. Ancak haklarını yememek
38. HAFTA
Premier Lig'de 2013-2014 sezonu bu hafta sonu oynanan karşılaşmalarla son erdi. Manchester City tıklım tıklım dolu Etihad Stadı'na şampiyonluk kupasını kaldırmak için çıktı. Beraberlik bile onlara yetecekti. Nasri ve Kompany'nin golleriyle West Ham United'ı 2-0 mağlup ettiler. Son üç sezondaki ikinci şampiyonluğunu alan Manchester City toplamda sayıyı dörde çıkardı.
City'nin kazandığı zafer iki yıl öncekine çok benzedi. Şimdi Galatasaray'ın başında olan Roberto Mancini o zaman Manchester ekibinin başındaydı. 44 yıllık özlemi bitirmek İtalyan teknik adama düşmüştü. Hem de nasıl? Son maçta ve uzatma dakikalarındaki gollerle gelen şampiyonluk, kupayı son anda kentin diğer takımının elinden almıştı. Bu kez son dakikalar olmasa da düğüm yine son maçta çözüldü.
Liverpool sahasında Newcastle United'ı ağırladı. Geriye düştüğü karşılaşmayı 2-1 kazanan Kırmızılar'a bu skor yetmedi. Önce Skrtel'in kendi kalesine attığı golle geriye düştüler. Ardından Agger ve Sturridge ile atıp öne geçtiler ve kazandılar. Puanını 86 yapan City'nin iki puan gerisinde sezonu tamamladılar. Aslında onların şampiyonluğuna Jose Mourinho taş koydu. Liverpool lider götürdüğü yarışta iki hafta
İNGİLTERE PANORAMA
37. HAFTA
Premier Lig’de çok kritik bir hafta geride kaldı. Zirvenin çekişen iki ekibinden Manchester City, belki de kalan maçları içinde en zorunu hasarsız atlatmayı başardı. Manuel Pellegrini’nin ekibi deplasmanda Everton’ı yenerek şampiyonluk yolunda dev bir adım attı. Aslında ev sahibi ekip maça iyi başladı. Ross Barkley’in attığı güzel golle öne geçtiler. Ancak bu dakikadan sonra City kontrolü ele aldı. Aguero ve Dzeko’nun iki golüyle 3-1’lik üstünlüğü yakaladılar. Everton sonrasında Lukaku ile rakip fileleri havalandırsa da kalan bölümde başka gol olmadı ve Manchester City mücadeleyi 3-2 kazanarak üç puanı hanesine yazdırdı.
Liverpool ise pazartesi mesaisinde sahaya çıktı. Deplasmanda Crystal Palace’a konuk olan Kırmızılar trajik bir şekilde rakibine puan bıraktı. Liverpool’un 3-0 öne geçtiği mücadele 3-3 beraberlikle sona erdi. Kırmızılar böylece şampiyonluk yarışında büyük bir yara aldı. Daha önce Chelsea’ye evinde yenilerek avantajı kaçırmasının ardından bu hafta da Palace karşısında aldığı skor, Manchester City’ye büyük bir destek sağladı. Tabi City’nin önünü açan bir diğer gelişme ise Chelsea ile Norwich City’nin oynadığı karşılaşmada
36. HAFTA
Premier Lig, sezonun kaderini etkileyecek dev bir karşılaşmaya sahne oldu. Lider Liverpool Anfield Road'da takipçilerinden Chelsea'yi ağırladı. Karşılaşma pek çok futbol otoritesini ters köşeye yatırarak konuk ekibin galibiyetiyle sona erdi. Londra ekibi rakibini, son haftaların formda ismi Demba Ba ve Willian'ın golleriyle 2-0 mağlup etti. Chelsea böylece bitime iki hafta kala Kırmızılar ile arasındaki puan farkını ikiye indirdi. Ancak maçtan çıkan sonuç asıl olarak Manchester City'ye yaradı.
City de pazar günü Crystal Palace deplasmanında galip geldi. Edin Dzeko ve Yaya Toure'nin golleri konuk ekibe üç puanı getirdi. Chelsea'nin kritik maçı kazanan taraf olmasıyla Liverpool arasındaki puan farkını üçe indirdi. Bir maçı eksik Manchester City bu karşılaşmayı kazanması durumunda lider ile puanını eşitleyecek, daha doğrusu böyle bir durumda artık lider kendisi olacak. Çünkü aynı puanda olacak iki takımdan Manchester City'nin averajı rakibine göre daha iyi durumda.
Maça gelecek olursak... Son haftalarda, maçlarının ilk 15 dakikasına 2-3 golle başlamaya alışmış olan Liverpool'un, Chelsea karşısında da mücadeleye bu yönde bir beklentiyle girdiğini gördük. Ancak