Önümüz yaz... Yaz gelmeden önce nasıl beslenileceği ile ilgili bir yazı yazmak istedim.
Yazın başlaması ile artan hava sıcaklıkları, birtakım sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artıyor ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışıyor.
Kalp debisinde düşme, doku ve organlardaki oksijenlenmede azalma, kalp atım sayısı ve kan basıncındaki artış nedeniyle özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözleniyor.
Yine sıcaklıkların etkisiyle terle birlikte su ve mineral kaybı sonucu baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülüyor.
***
Özellikle bebek ve çocuklarda ishal görülme sıklığı artıyor.
Ayrıca besin kaynaklı zehirlenmeler daha sık görülüyor.
Bu nedenle terleme sonucu artan sıvı ve mineral kaybı nedeniyle vücutta oluşan toksinlerin atılması için yeterli sıvı alımı son derece önemli.
Bu nedenle her gün en az 12-14 bardak suyun içilmesi tavsiye ediliyor.
Su dışında sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, kefir ve evde sıkılmış meyve suyu gibi içecekler tercih edilmeli.
Yiyecek olarak aşırı yağlı, şekerli olanlardan uzak durulmalı.
Sebze ve meyve ihmal edilmemeli.
Sebze ve meyvelerin çok çeşitlendiği yaz aylarında bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor.
***
Yüksek oranda antioksidan içeren karpuz, erik, çilek, kiraz, üzüm, domates ile potasyum içeren şeftali ve kayısının tüketilmesi öneriliyor.
Ancak hem içerdikleri pestisit (tarım ilacı kalıntıları) hem de yüksek şeker nedeniyle porsiyonlara dikkat etmek gerekiyor.
Kızartmalar yazın en sevilen yemekleri.
Ancak mümkün olduğunca bunlardan uzak durulması gerekiyor.
Lifli gıdalar tercih edilmeli. Posa içeriği en fazla olan besin grubu kuru baklagiller.
Bunları sert kabuklu meyveler, tam tahıllı ekmekler, sebze ve meyveler takip ediyor.
Bu gibi yiyeceklerin yağ oranları düşük ve kalorileri de az.
***
Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma tercih edilmeli.
Dondurma ve söz konusu tatlılar öğlen yenmeli. Akşam özellikle tatlılardan uzak durulmalı.
Yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı.
Özellikle soslu tavuk gibi çabuk bozulma potansiyel yüksek riskli besinler açıkta bekletilmemeli.
Hareket ne kadar artırılırsa o kadar çok kalori yakılır.
O nedenle gün içi aktivitelerinin artırılması gerekiyor.
Her gün en az yarım saat tempolu yürüyüş önemli.
Yürüyüşler yemekten 1 saat sonra yapılırsa, metabolizmanın daha da hızlandırılmasına yardımcı olacak.
Tuz tüketimini azaltılmalı. Bu nedenle turşu gibi yiyecekler ödem oluşturabileceğinden tüketim miktarına dikkat edilmeli.
***
Bunları yaptığınızda sağlıklı ve zinde bir yazı geçirmiş olursunuz.
