Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de yılda üretilen 49 milyon ton yaş meyve-sebzenin parasal değeri 100 milyar lirayı buluyor.

Ancak bu miktarın 12 milyon tonu tarlada, yolda veya hallerde heba oluyor.

Bunun da parasal karşılığı 25 milyar lira civarında.

Yani her 4 kilo meyve-sebze ne tüketimde ne de ekonomi içerisinde değerlen-dirilebiliyor.

Ayrıca üretimin yüzde 75’i de kayıtsız.

İhracat rakamı ise yüzde 4-5’i anca buluyor.

Halbuki yollar, soğuk hava depoları, işleme gibi tesislerle kayıplar azaltılabilir.

Bunun ekonomiye getirisi yukarıda da yazdığım gibi büyük olur.

Haberin Devamı

Piyasada ürün bollanır, tüketici fiyatları düşer, tüketim ve ihracat artar.

***

Peki ürün miktarı artar ve ürünlerin fiyatı düşerse, köylü bundan daha fazla zarar etmez mi?

Etmez; çünkü çiftçiyi koruyan üretici ve pazarlama kooperatiflerinin olduğu bir tarımsal üretimde köylü sattığı malın karşılığını alır.

Bugün ise köylü ancak çalıştığı saatin karşılığını alabiliyor.

Ürününün birçoğu hallerde satıcı buluyor.

Türkiye’de bu şekilde 192 tane hal bulunuyor.

Haller ve pazarlar belediyeler tarafından kuruluyor ve işletiliyor.

Ancak belediyelerin birbirinden farklı anlayışları bulunuyor.

Oysa pazarcı esnafı farklı belediyelerin pazaryerlerinde tezgah açıyor ve bu nedenle farklı muamelelerle karşılaşıyor.

***

Pazaryerleri uzmanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Okay Serçinoğlu; bu nedenle pazaryerleri ve hallerin Gümrük ve Ticaret veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi merkezi bir otorite tarafından idare edilmesi gerektiğini söylüyor.

Serçinoğlu, belediyelerin yasa gereği üretici pazarları da kurmak durumunda olduklarını belirtiyor.

5957 sayılı yasada bu pazarların, semt pazarlarından ayrı bir günde kurulacağı yazıyor.

Ancak pratikte bu böyle olmuyor ve çok az belediye bunu uyguluyor.

Bu nedenle üretici pazarlarının kurulması yasada daha net belirtilmeli ve zorunlu hale getirilmeli.

Devlet tarımsal pazarlama kooperatiflerinin kurulmasını kuruluş masraflarını sıfırlayarak, ayni ve maddi destek vererek teşvik etmeli.

Bunu yaparken paketleme tesisleri, soğuk hava tesisleri kurma ve nakliye aracı almayı şart koşmalı. Türkiye’nin her bir noktasına gidecek olan ürünlerin kooperatiften çıkması zorunlu hale getirilmeli.

Haberin Devamı

***

Üretici hallerinde, kooperatifler tarafından laboratuvarlar kurulmalı ve buralarda ziraat, gıda mühendisleri çalışmalı; ayrıca bağ, bahçe, tarlada ürünün hasat zamanı, ilaçlama zamanı gibi programlar yapılmalı.

Paketleme sırasında ortaya çıkan standart dışı ürünlerin değerlendireceği salça, konserve, turşu gibi tesisleri de olmalı.

Hallerde mutlak surette emanet kasa uygulamasına son verilmeli.

Bunu depozito olarak düşünün.

Plastik kasa ile mal alıp Karşıyaka pazarına gelen pazarcı, pazar bittikten sonra kasaları hale geri götürmek için kilometrelerce yol gidiyor ve böylece hem zaman hem de yakıt harcıyor.

Tüketici halleri, mutlaka uzman ziraat ya da gıda mühendislerinin kontrolünde olmalı.