Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye, bir yandan geri gönderilen tarım ürünleri nedeniyle hem para hem de prestij kaybına uğruyor, diğer yandan gıdalara katılan sentetik kimyasallar yüzünden vatandaşının sağlığını da kaybediyor. Bu haftaki yazımı birkaç örnekle bu konuya ayırdım...

Örneğin geçen yıl, AB’nin kalıntı sınırını 0.01 miligrama kadar düşürerek aslında ‘kullanmayın’ dediği ve bu yüzden de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yasakladığı klorpirifoz etken maddeli ilaçlar nedeniyle bazı tarım ürünleri ülkeye geri geliyor.

Haberin Devamı

Yaklaşık 1,5 yıldır yasak olmasına rağmen bu etken maddeli ilaçları çiftçiler nereden bulup kullanıyorlar?

Bakanlık yasakladığında bayilerin stoklarında bu ilaçlar bulunuyordu. Özellikle zararlılara karşı oldukça etkili olan bu ilaçları bayiler halen satıyor. Bu durumun söz konusu ilaçlar depolarda bitinceye kadar süreceğini, edindiğim bilgilerle öğrenmiş bulunuyorum.

Yani resmen yasak olan klorpirifoz etkili ilaçlar kullanılmaya devam ederken, bu durum nedeniyle bir yandan tüketici zehirleniyor, diğer yandan geri gelen tarım ürünleri nedeniyle ülke hem prestij hem de para kaybediyor.

Plastikte salçaya dikkat!

Bir diğer zehirli madde de geçenler de yazığım gibi glifosat etkili ot ilaçları. Türkiye’de farklı ticari isimlerle yoğun bir şekilde kullanılan bu ilaçlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bünyesindeki ‘Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’ (IARC) tarafından ‘olası insan kanserojeni’ olarak sınıflandırılıyor.

Laboratuvar hayvanlarına yapılan uygulamalar sonucunda, böbrek ve karaciğer dahil olmak üzere birçok bölgede doza bağlı olarak kötü huylu tümör oluşumlarının gerçekleştiği belirleniyor.

Söz konusu etkili maddeli ilaçların yakın zamanda ABD’nin Kaliforniya eyaletinde ‘kansere neden olan kimyasallar’ listesine dahil edilerek izlenmeye alındığı da biliniyor.

Sağlığımızı tehdit edenler, sadece tarım ilaçları değil tabii ki. Geçenlerde plastik ambalajlarda satılan salçalarda, koruyucu kimyasalların kullanıldığıyla ilgili yazı ve görüşler medyada paylaşıldı.

Ben, oldum olası plastik ambalajlar içinde satılan salçalardan almadım ve çevremdekilere de bu konuda telkinlerde bulundum. Salçaların bozulmaması için belli başlı iki yöntem uygulanıyor. Ya cam kavanozlara ya da teneke kutulara konup ısı uygulayarak bozulmaları önleniyor, ya da plastik ambalajlara konup içine kimyasal koruyucular ilave ediliyor.

Haberin Devamı

Ambalaj maliyetini yüzde 50, toplam salça maliyetini de yüzde 20 azaltan plastik ambalajlar camdan daha sağlıksız. Plastiklerin içine konan salça da, katılan kimyasallar nedeniyle sağlıklı değil.

Bizden söylemesi...