BAŞLIĞI görünce “Bu da ne?” demeyin...
Bu üç kelime rahatlamanın, mutluluğa ermenin anahtarıdır.
Parasız, kullanımı kolay, yan etkisi olmayan bitkisel ilâç gibi üç kelime.
Denemesi bedava...
* * *
İşten çıkmışsınız, yorgunluktan turşu gibisiniz.
Bir saat beklediğiniz belediye otobüsüne tam bineceksiniz, arkadan bir abanıyorlar, basamağa seriliyorsunuz...
Durun kızmayın, ağlamaklı olmayın.
Sadece yuhhhhhhhhhh! deyin yeter.(Not: Eğer arkadan abanan sizi rahatça dövebilecek cüssede biriyse yan etkiye maruz kalmamak için içinizden söylemek daha doğru olur)
Yuhhhhhhhhhh!...
Rahatladınız değil mi?
* * *
Eve geldiniz.
15 senedir üye olduğunuz kooperatiften mektup gelmiş.
Ortada sadece beş sene önce atılmış bir temel var.
Kooperatif başkanı size sevgilerini, saygılarını gönderiyor.
Aidatlar da 1000.- TL’ye yükseltilmiş, aksatmadan ödemenizi istiyorlar.
Elli yaşına geldiğiniz halde bir türlü sahip olamadığınız eve en kısa zamanda kavuşacağınızı da müjdeliyorlar.
15 sene önce kooperatife girerken de “En kısa zamanda...” demişlerdi zaten.
Öfkeden patlayacak hale geldiniz değil mi?
Sakin olun, tansiyonunuzu düşünün.
Mektubu masanın üzerine fırlatın, sol elinizin avuç içine sağ elinizi yumruk yapıp koyun ve mümkün olduğunca yüksek sesle bağırarak malûm hareketi yapın...
Nahhhhhhhhhh!...
* * *
Rahatladınız, sakinleştiniz.
Koltuğunuza oturup biraz kendinize geleceksiniz. Eşiniz mutfaktan sesleniyor:
”Yine kıyma almamışsın, üç gündür yarım kilo kıyma istiyorum, duymazlıktan geliyorsun.”
Kadın haklı, ama ayın sonu, sizin cebinizde kıyma değil gevrek alacak para kalmamış.
Tatsızlık çıkarmanın gereği yok, zaten yuh çekerek, nah yaparak tansiyonunuzu zor tutuyorsunuz.
TV’yi açtınız, badem bıyıklı adamın biri makineli tüfek gibi saydırıyor.
Et fiyatları son bir ayda yarı yarıya düşmüş(!)
Milletimizin et alma sıkıntısı bitmiş(!)
İsteyene Uruguay eti bile varmış...
Ağzınızı doldurarak bütün tükürüğünüzü adamın TV’deki görüntüsüne fırlatın... Tuhhh!
Tuhhhhhhhhhh!...
Sakinleştiniz mi?
* * *
Niye mi yazdım bunları?
Biraz tepki gösterin be kardeşim!...
Yuhla, nahla, tuhla geçiştirmeyin yaşamınızı...
Her şehit haberi sizi de öldürsün...
Her yaralanan askerle sizin de canınız yansın biraz...
Siz yoklukla, yoksullukla boğuşurken eşek kadar cipleriyle köşeyi dönenleri, daha dün sizden daha ilerici, daha solcu, daha sosyal demokrat geçinirken bugün badem bıyıkla ortada gezenleri görün...
Bir ara ışıkları yakıp-söndürerek tepki göstermiştik.
Şimdi de hiç olmazsa olup bitene, yutturulmak istenene, yargının bağımsızlığını ortadan kaldırmaya “Hayır” deyip tepki gösterin...
Yuhdan, nahdan, tuhdan daha etkili olacağına, sizi daha da rahatlatacağına garanti veriyorum...
Denemesi bedava...
Son kullanma tarihi ise 12 Eylül 2010...