Genellikle o belediyelerden hizmet alamamaktan şikayetçiyizdir ama yok olmalarının daha büyük sorunlar yaratacağı görüşündeyim. Tıpkı, doktorlar için söylediğimiz; “Allah ne muhtaç etsin ne de yokluğunu göstersin” misali.
İşin esprisi bir yana, hükümetin 16 büyükşehire yeni 13 il ekleme tasarısı, önemli bazı belde belediyelerinin kapanmasına neden olacak.
Bunun iki açıdan sakıncası var.
Birincisi;
İlçe olmak için nüfusu yetersiz kalsa da, belde ya da küçük yerleşim bölgelerinde belediyeleri kapatmak, buraları “mahalle” statüsüne dönüştürmek, yerel demokrasiye vurulmuş bir darbedir.
İkincisi;
Kapanacak belediyeler arasında turizm ve kültürel zenginlikleriyle ünlenmiş öyle belde belediyeleri var ki, tanınmışlıkları neredeyse büyükşehirlerimizden bile daha yüksek.
Yerleşik nüfusları 3-5 bini geçmiyor ama günlük nüfusları neredeyse orta boydaki bir Anadolu kentinin nüfusundan daha fazla.
Tasarı yasalaştıktan sonra kapatılacak ve mahalle statüsüne dönüştürülecek bu ünlü belediyelerinden Ege Bölgesi’nde ne yazık ki çok sayıda var.
Başta Alaçatı...
Uluslararası üne sahip Alaçatı, bu tasarıyla Çeşme’ye bağlı bir mahalle haline dönüşecek; Ilıca, Paşalimanı, Ardıç, Reisdere gibi...
En büyük darbe ise Muğla’da yaşanacak.
Ölüdeniz, Yalıkavak, Göcek, Göltürkbükü, Marmaris İçmeler, Kuzey Ege’de Altınova, artık belediye başkansız kalacaklar.
Bu yerleşim merkezleri ve turistik beldelere tüm hizmet Büyükşehir’den gelecek.
Ya Aydın’a bağlı Atça Belediyesi?
Tam 135 yıllık belediye olan Atça artık bir mahalle!..
İzmir’de de durum çok vahim.
Düne kadar belediye iken, mahalleye dönüşecek tam 23 yerleşim merkezi var.
Ödemiş Birgi, Belevi, Bademli, Mordoğan, Zeytinova, Şakran ve diğerleri...
Yerel seçimlerde belediye başkanı için oy kullanacaklar ama yaşadıkları yer için değil, bağlanacakları ve mahallesi olacakları ilçe için...
Tepkiler çok fazla...
Hatta ağır...
“Demokrasinin köküne kibrit suyu döküyorlar” diyen de var;
“İktidar illa seçim kazanıp, ülkedeki her karış toprağı hak etmediği halde bu tür düzenlemelerle AKP’lileştirmek istiyor” diyen de...
Kim haklı, kim haksız, buna 27 Ekim 2013’te sandık karar verecek.
Çoğu kişi, illerin büyükşehir, bütünşehir yapılmasını, “yarı başkanlık” sistemine hazırlık olarak yorumluyor.
Yanlış...
Sistemin uygulandığı ABD’de tam tersi bir yerel yönetim uygulaması var.
Eyalet var tamam.
İller de var.
Ama şehirlerin sınırları içinde, ilçe ya da belde diyebileceğimiz küçük küçük yerleşim alanları; örneğin Güzelyalı, Hatay gibi yerler bile birer bağımsız belediye...
İtfaiye, seçilmiş belediye başkanına bağlı polis teşkilatı, sağlık kurumları, temizlik-asfalt-kaldırım, fuar gibi hizmet ve ihtiyaçların tümü bu minik yerel yönetimler tarafından karşılanıyor.
O zaman?
Bilemiyorum...
Kararı siz verin...
