Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün değil, ezelden beri şu “damacana” suyuna karşıyım.
Kullanmıyor muyum?
Kullanıyorum; ama karşıyım...
Mikroplu, mikropsuz; temiz ya da kirli olduğu için değil, sağlıklı olmadığına inanıyor, bilimsel olarak bunun böyle olduğunu biliyorum.
Son gelişmelere bakışım bu nedenle çok farklı.
Bana kalsa, Türkiye’de bugünkü gibi 19 litrelik PET damacana su satışlarını yasaklarım.
Dikkat ederseniz; kaynak sularının değil, PET damacanalardaki satışının yasaklanmasından söz ediyorum.
Çünkü;
Türkiye’de böyle bir yasak kararı alınmadıkça su ile ilgili tartışmalardan kurtulmak mümkün değil.
Bakanlık “kirli” diyecek, firmalar analiz raporlarını gösterip, “Yapılan açıklama doğru değil” diye mahkemeye gidecek. Falan filan...
Biz tüketiciler de ne içtiğimizi bilmeden ya da emin olmadan sadece ve sadece kullandığımız markaya güvenerek PET damacana suyunu kana kana içmeye devam edeceğiz.

Peki kaynak suları camdan damacanalarda mı satılmalı?
Olabilir...
Aslında ister 0.33, ister yarım, ister 1.5 litre olsun.
Ya da;
5 ya da 10 hatta 19 litrelik kaynak suları, dolusunu al, boşunu iade et gibi bir sistem, insan sağlığı ve hijyene önem veren batılı hiçbir ülkede uygulanmıyor.
Çünkü yasak...
İnsanlar satış noktalarından suyunu alıyor, tüketiyor ve ambalajını, geri dönüşüm kutularına atıyorlar.
Pahalı olmuyor mu?
Hayır...
Bizde de pahalı değil.
Marketler, AVM ve bakkalarda, “Tek kullanımlık” 5-10 ve 19 litrelik ambalajlı su satılıyor.
Üstelik evimize getirilip bırakılan 19 litrelik damacana su fiyatına, yani 4, bilemediniz 5 liraya...
Tek zahmeti, taşıma...
Kusuru ise; tek kullanımlık bu damacanaları su makinelerine yerleştiremiyorsunuz.
Ama, yüzde yüz sağlık garantili...

Suda, bugün gelinen noktada durum şu:
Kalite ve gıda güvenliği yönetim sistemine göre üretim yapan tüm firmaların suyu; kaynaktan depolara, oradan da şişeleninceye kadarki tüm değerleri, otomasyon sistemiyle düzenli olarak test ediliyor.
Sorun da zaten, pazarlama ve kullanım sistemimizde.
Suyun kısa sürede satılması, yani bekletilmemesi, güneşte kalmaması, kullanıma başladıktan sonra da üç-beş günde tüketilmesi gerekir.
Bir de, bir PET damacana en fazla 3-4 kez doldur-boşalt kullanılmalıdır.
Fazlası, ne yaparsanız yapın, bakteri üretir.
Sonuç:
Su üreticilerinin “Kaynakta temiz, piyasada kirli” tezi doğrudur.
Çözüm; depozitosuz, bir kere kullan-at sistemine dönmektir.