Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İKİSİ de seçilmiş belediye başkanı, ikisi de kendisine oy veren ilçeleri yönetiyorlar.
Ama yönetme biçimlerinde ve yönetiş şekillerinde o kadar büyük fark var ki?
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’la Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur.
Aynı parti, CHP’den aday olup seçildiler.
Toplumun “orta direği” olan ve ne yazık ki ekonomik krizden en çok etkilenen kesim olan esnafa bakış açılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, sessiz sedasız İzmir’in yıllardır kanayan bir yarasını çözdü.
Eski binalarda kat yükseklikleri genellikle 2.60-2.80’dir.
Belediyeler ise işyeri ruhsatı için 3 metre koşulu arıyordu.
Bu nedenle de yüzlerce esnaf mağdur durumdaydı.
İşyerleri kapanıyordu.
İmar Yasası’nda olmayan, ama belediye yönetmeliğinde yer alan bu maddeyi Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, “cesur” bir kararla değiştirdi ve meclisinden de geçirdi.
Buna göre artık Konak Belediyesi sınırları içinde açılacak işyerlerinde, bina şayet eski yapıysa 3 metre yükseklik koşulu aranmayacak.
İzmirli esnaf sevinç içinde.
Konak Belediyesi Meclisi’nin son toplantısına bu kararın yarattığı sinerji damgasını vurdu.
Başkan Tartan, başkanlık kürsüsünden İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’nun “teşekkür mektubunu” okurken, her zaman esnaf ve sanatkarın yanında olacaklarını, çalışma koşullarını kolaylaştıracak her türlü kararı almayı sürdüreceklerini açıkladı.
H H H
Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur.
O da Hakan Tartan gibi sosyal demokrat bir belediye başkanı.
Ama bakış açısı o kadar farklı ki?
İsmail Bey, esnafa, adeta “yolunacak kaz (!)” gibi bakıyor.
Yemin ediyorum, Torbalı Belediyesi’nin ilçedeki “pazaryeri” için icat ettiği uygulama, Aziz Nesin’in öykülerine bile taş çıkartır.
Torbalı Belediyesi 4 yıl önce ilçeye modern bir pazar yeri yapmış.
Masraflar için de pazarcı esnafından ilçede oturan esnaftan tezgah başına 3, dışarıdan gelip tezgah açanlardan da 4’er milyon lira toplamış.
Ayrıca her hafta pazar kurulduğunda belediye pazarcılardan “işgaliye” parası alıyor.
Buraya kadar her şey normal.
İsmail Bey, seçimi kazandı ya; kendisini destekleyen, oy verenden nasıl intikam (!) alacak?
Başkan değil de sanki padişah (!..)
Dört yıl önce sanki tezgah parası almamış gibi, zabıtaya emir buyurarak, “İkişer ve üçer milyon lira daha toplayın. Vermeyeni pazara sokmayın, alıp malını çekip gitsin” demez mi?
Buyurun bakalım!..
“Ne parası bu?”
Sorma ver parası mı, pazarcı esnafına salma mı, yoksa alenen istenen rüşvet mi?
Pazarcılar isyanda.
Ama karşılarında belediye var, çaresizler.
Şimdi çoğu, kuzu kuzu, tıpkı dört yıl önceki gibi, Torbalı’da yerel yöneticilik giysisini çıkarıp, “padişahlığa (!)” soyunan İsmail Bey’in istediği milyonları “istemeye istemeye” ödüyorlar.
İki örnek verdim.
İkisi de CHP’li, ikisi de seçilmiş yerel yönetici.
Kimse kusura bakmasın. Vizyon sahibi olmak, seçildiği görevin, oturduğu koltuğun, halkı soymak değil de, olanakları ölçüsünde onlara “hizmet etmek” olduğu bilmek çok farklı bir şey.
Bana göre, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan “in”, Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur ise “out...”