ÜNİVERSİTELER bilim, ilim, araştırma, geliştirme merkezleridir.
Aynı zamanda ülkelerin ve toplumların da geleceğidir.
Öğretim üyelerini çok sık medyada göremezsiniz.
Çok medyatik olanları da, “tüccar” zihniyetli hocalardır.
Çünkü üniversitelerde bilimsel kariyer yapanların, alkışlanacakları, konuşacakları yer gazete sütunları, televizyon ekranları değil, bilimsel kongrelerdir.
* * *
İzmir’in ikinci büyük, Türkiye’nin ise sayılı devlet üniversitelerinden Dokuz Eylül, son yıllarda en medyatik bilim yuvalarından biri oldu. (!...)
Ama ne yazık ki, bilimsel araştırmaları ile değil, skandallarıyla bu üne kavuştu.
Gün geçmiyor ki, Dokuz Eylül Üniversitesi bir olayla çalkalanmasın.
Suiistimal, aşk, tecavüz, davalar...
Koskoca profesörler, doçentler ve öğretim görevlileri işi gücü bırakıp, bir üniversiteye, bir bilim yuvasına yakışmayacak olaylar ve dedikodularla boğuşuyorlar.
* * *
Balık baştan kokar; bir atasözüdür.
Dokuz Eylül Üniversitesi için bu atasözünü kullanmayacağım.
Çünkü bu üniversiteye layık olmayanların yanında, bir o kadar hak eden öğretim üyelerine haksızlık etmiş olurum.
Ancak;
Dünyanın hiç bir yerinde ve üniversitesinde, ailesiyle miras kavgasına düşen ve ağır cezada yargılanan kişi, o kurumun rektörü olamaz.
Yine aynı şekilde, eşi hamile kaldı diye, onu boşamaya kalkan kişi rektörlük koltuğunda oturamaz, oturtulmaz...
Etik değildir, ahlâken yanlıştır, üniversite rektörlüğü kimliği ile uyuşmaz, bir bilim yuvasına ise hiç yakışmaz.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, kamu vicdanında suçludur.
Ve istifa etmelidir.
Yarattığı ve başrol oynadığı skandalları kendince haklı buluyor da, koltuğunda oturmaya devam edecekse, YÖK gereğini yapmalıdır.
* * *
Prof. Dr. Mehmet Füzün’ü, Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri seçmemiştir. Daha doğrusu çoğunluğun tercihi değildir.
Prof. Füzün, Rektörlük seçimlerinde en az oyu olan üçüncü adaydır.
Üniversitenin tercihi Prof. Dr. Sedef Gidener’dir.
Tıp Fakültesi Dekanı olan Prof. Gidener, en çok oyu olan aday olarak birinci sırada iken, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tercihi, en az oy alan ve bugün rektörü olduğu üniversiteyi skandallarıyla gündeme taşıyan Prof. Füzün olmuştur.
Sedef Hoca’nın atama yapıldıktan sonraki feryatlarını, şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum.
Köşk, Prof. Füzün’ü tercih ederek bir hata yapmıştır.
Hatadan dönmek ise büyük bir fazilettir...