Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Yalnız adam” demeye dilim
varmıyor.
Çünkü değil...
Olması da mümkün değil...
Daha 30 ay önce, İzmirli onu yüzde 57 oyla seçti, Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı.
Koskoca Kocaoğlu dibe vurmadı ya; hem seveni var hem de bir o kadar destekçisi...
* * *
Haziran 2011 genel seçimler sürecinde İzmir’de sanki bir yerlerden “düğmeye” basılmış gibi harekat başladı.
Tesadüf olduğuna asla inanmıyorum.
İnanmak için; iddianame ve o iddianamedeki iddiaları görmek gerekiyor.
Kimse kusura bakmasın ama Büyükşehir’de bugüne kadar 6 ay süreyle iki polis operasyonu yapıldı.
İki kez de 32 kişiye yakın bürokrat, avukatlarıyla emniyete davet edilerek ifadelerine başvuruldu.
Ve Özel Yetkili Cumhuriyet savcılarının talebi doğrultusunda, yanılmıyorsam operasyonlarda toplam 34 kişi tutuklu ve cezaevinde.
İsnat edilen suç; Büyükşehir’de çıkar amaçlı çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, örgüt kurmak, falan filan...
Halk arasında bir deyim vardır; “On’u da bir, Bir’i de bir” diye...
Büyükşehir’de kimin kursağından bir kuruşluk dahi olsa “haram lokma” geçtiyse, cezasını çekmeli.
Ama...
Çete kurarak ihaleye fesat karıştırmak ne demek?
Büyükşehir’de bürokratların organize olarak ihaleyi birilerine verip menfaat sağlamak, yani cebe para indirmek değil mi?
İyi de beyler, tutuklayıp attığınız insanların çoğu, çete olsalar bile ihaleyi üçüncü sahışlara değil, Büyükşehir Belediyesi’nin şirketine vermekle suçlanıp cezaevine gönderilmediler mi?
Yani bu bürokratlar ihaleyi Büyükşehir’e verdikleri için Aziz Bey’den rüşvet aldılar mı demeye getiriyorsunuz?
Böyle saçma şey olabilir mi?
* * *
Neyse, yazılacak o kadar çok şey var ama yargı bu...
Savcıların da hakimlerin de verdikleri kararları derinlemesine sorgulamak suç!
Gelelim tüm bu yaşananlardan sonra önümüzdeki tabloya.
Tutuklamalar, gözaltılar, emniyete ifadeye çağrılmalar; Büyükşehir bürokrasisini felç etti.
Durum çok vahim.
Hem neredeyse imza yetkisi verilecek bürokrat kalmadı.
Hem de vekaleten imza yetkisi verilenler, arkadaşları o kadar sudan nedenlerle kelepçelenip cezaevine kondular ki, kılı kırk yarmaya başladılar.
Kimse işin ciddiyetinde değil ama İzmir büyük zarar görüyor.
Bunun bir diğer adı; Aziz Kocaoğlu ve CHP’li Büyükşehir üzerinden İzmir’i cezalandırmaktır.
Çünkü sadece Büyükşehir’de değil, diğer tüm CHP’li ilçe belediyelerinde de durum farklı değil.
Herkes, “Sıra bize ne zaman gelecek?” korkusu ve kuşkusu içinde.
İmzalar atılmıyor, evraklar hazırlanmıyor.
Ödemeler yapılamıyor.
Vatandaşlar isyanda...
Peki çözüm?
* * *
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sıcağı sıcağına bir karar aldı ve bunu da benimle özel olarak paylaştı.
Bugün-yarın Büyükşehir ile bağlı kuruluşlar İZSU, ESHOT başta olmak üzere tüm şirketlere bir iç genelge gönderecek.
5 milyar bütçeli (eski parayla 5 katrilyon) Büyükşehir Belediyesi’ndeki tek imza “benim” diyecek.
Yani; bundan sonra belediyedeki, şirketlerdeki tüm bürokratlar hiçbir evrak altına imza atmayacaklar.
Evrakları hazırlayıp, Başkan Aziz Bey’e imzalatacaklar.
Buradaki amaç; bürokratlar üzerindeki baskıyı kaldırmak, korku ve endişeyi yok etmek, moral ve motivasyonu sağlamak.
“Yetişebilecek misiniz?” diyorum.
“Başka çarem kalmadı” diyor.
Sonuç: Demokrasilerde ve hukuk devletlerinde görmeye ve yaşamaya alışmadığımız bir dönem başlıyor:
Adı da; “Tek kişilik Büyükşehir...”