KAÇAN fırsatlara “ah-vah” diyerek saç-baş yolduğumuzu çok gördüm ve yaşadım.
Rahmetli İhsan Alyanak, bundan tam 35 yıl önce, “Çeşme’ye hızlı tren çalıştıracağız” demişti.
Ben dahil herkes karnını kaşıyarak güldü.
Karikatürler çizildi, “ti”ye almak için yapılmadık kalmadı.
Rahmetli “laf” olsun diye mi söylemişti?
Hayır...
İnanarak böyle bir açıklama yapmıştı.
Bindokuzyüz yetmiş beşli yıllarda İzmir Belediyesi böyle bir projeyi yapabilir miydi?
Ya da altından kalkabilir miydi?
Şüphesiz hayır...
Ama doğru tespitti.
O gün de, bugün de Çeşme’ye bir Hızlı Tren Projesi yapabilsek, İzmir’i de, Çeşme’yi de uçururduk.
Bin dokuzyüz doksan sonrası rahmetli Özal’ın Çeşme Otoyolu ile yetinmek zorunda kaldık.
Demek istediğim şu...
İzmir’e ve bu kentte kim ne yapmak istiyorsa, bizleri çağdaş ve ileri seviyelere taşıyacaksa, köstek olmak yerine destek vermeliyiz.
İki gün önce yazdım, bugün yine önemle üzerinde durmak istiyorum.
Proje uygulamasının yargı kararıyla durdurulduğu ve Büyükşehir tarafından eksiklikleri tamamlanan Alsancak-Turan arasındaki Yeni İzmir; Gökdelenler Bölgesi, İzmir’i kurtaracak bir yatırım aracıdır.
Start verildiği anda, bu bölgede 30 milyar dolarlık bir iş hacmi başlayacaktır.
Ve Başkan Kocaoğlu’nun dediği gibi, İzmir’de yaşayan herkesin geliri, bu bölgede yatırımların başlamasından sonraki üç yıl içinde yüzde otuz.
Daha sonraki beş yılda da yüzde yüz artacaktır.
* * *
Biliyorsunuz değil mi; kent olarak elimizde böyle bir fırsat varken, biz birilerinin(!) projeyi yargıya taşıması yüzünden, iki yıldır elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz.
Oysa buradaki yatırımlar iki yıl önce başlasaydı, yüzde 30’luk kazanç dilimi için son 365 güne girecektik.
İşsizimiz daha az olacak.
Üniversiteyi bitiren gencimiz işsiz kalmayacak.
Gıda ve İnşaatçılar Çarşısı’ndaki esnaf kepenk kapatmayacak.
Tamircisi, otelcisi, esnafı, lokantacısı gelir pastasından daha çok pay alacaktı.
Tam iki yıl kaybettik.
Umarım bu bizlere ve özellikle de o birilerine ders olmuştur.
Geç de olsa aklımız başımıza gelmiştir.