ALTI Ekim’de, Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararla neredeyse herkesin kanını donduran, sıfır gümrükle süt tozu ve tereyağı ithalatına izin verildi.
Türkiye 2500 ton süt tozu ve 2500 ton da tereyağı ithal edecek.
Pek çok kişi küçümsüyor,
“Canım, 2500 ton süt tozu gelse ne olur?” diyor.
Pratik olarak doğru.
Çünkü bu kadar süt tozundan 25 milyon litre süt üretilebilir.
Bu da, nüfusumuzu 75 milyon kabul edersek istatistiksel olarak üç kişiye bir litre süt tozundan yapılmış süt düşecek demektir.
Amaaaaaaaa...
Ya sadece sizin kullandığınız marka süt sanayicisi bu süt tozunu ithal edecekse ne olacak?
İşte o zaman haliniz harap demektir.
* * *
İkibin beşyüz ton da tereyağı ithalatına izin verildi.
Yani, kendi çiftçimiz, hayvan yetiştiricilerimiz, çiftlik sahiplerimiz dururken, Türk halkı olarak ithal edilecek ülkelerin çiftçilerini, çiğ süt üreticilerini besleyeceğiz.
İyi de; bu durumda bir taraftan sıfır faizli Ziraat Bankası kredilerini Türk çiftçisine sunuyoruz, bir taraftan da sıfır gümrükle yabancı ülke çiftçilerini kalkındırıyoruz.
Bu büyük bir çelişki değil mi?
100 başlık, 1000 başlık süt ineği işletmelerini kurmaya başlamış ülke içindeki yatırımcılar ne olacak?
Adamlar, saçlarını, başlarını yoluyorlar, kara kara düşünüyorlar.
Üretecekleri çiğ süt fiyatının ne olacağının kaygısını yaşıyorlar.
Yazık, günah değil mi?
* * *
Bu ülkede pek çok sorumlu; tüketici ucuz süt, ucuz yoğurt yesin, kanserojenmiş, melaminliymiş, tüketici bilmez, öğrenemez düşüncesindeler.
Oysa bundan sonra yediğimiz yoğurt, içtiğimiz süt, çocuğumuza aldığımız kurabiye, hatta çikolatada, Türk çiftçisinin ürettiği çiğ süt değil, Çin’den ya da AB ülkelerinden ithal ve içeriğinde melamin olduğunu bildiğimiz süt tozu olacak.
Nereden mi biliyoruz?
Çiğ Süt Üreticileri Derneği böyle diyor.
Ayrıca AB’ye uyum sürecinde Türkiye de EFSA adlı gıda kuruluşunun standartlarını benimsedi..
Ve EFSA standardı, süt tozunun bir kilogramında 2 mililitre melamin olmasına izin veriyor.
Peki melamin nedir?
Petrol türevi bir madde olup, bildiğimiz tabak yapımında kullanılır.
Süte katıldığında, sütün içeriğindeki protein oranını göstermeye yarar.
Melamin biraz fazla katıldığında sütteki proteini olduğundan yüksek gösterir.
Yani, adi bir hilenin aracıdır.
Hatırlayacaksınız, 2008 yılında Çin’de üç bin civarında çocuk melamin katılmış süt tozundan hastalandı ve altısı hayatını kaybetti.
Yine Çin’de 103 ton melamin katılmış süt tozu yakalandı ve ABD bu ülkeden süt tozu ithalatını durdurdu.
Savaş yok, kıtlık yok, Allaha şükür çiğ sütümüz bol.
Çiğ sütten, pastörize taze süt içmek varken, çiğ sütten yoğurt yapmak dururken neden süt tozu ithal ediyoruz?
Yoksa yine birilerini mi zengin edeceğiz?