NE Fener, ne Bursa, ne Galatasaray ne de Beşiktaş...
Ya da yarın oynanacak Türkiye Ziraat Kupası’nı kimin alacağı beni hiç ilgilendirmiyor.
Ben, cumartesi günü Buca’nın 3 puan alıp alamayacağını düşünüyorum.
Buca, ligin bu son maçını mutlaka kazanmak zorunda.
Aksi, Buca kadar hem benim, hem de İzmir için büyük bir düş kırıklığı olacak.
* * *
Dört milyon insan, beş gün sonra saat 20.00’de Buca Arena’da oynanacak son 90 dakikaya kilitlenmiş durumdayız.
Hani, “Burası Buca, buradan çıkış yok” derler ya; Kayseri Erciyes’i de cumartesi gecesi yenmeden bu stattan dışarı çıkarmamalıyız.
Ne yapıp ne edip, sporun gerektirdiği centilmenlik kuralları dışına asla çıkmadan, ama dosta-düşmana, “İşte İzmir’in gücü” dedirtircesine baskı kurarak, gerekirse 90 dakika hiç susmayarak bu maçı almak zorundayız.
Bu işin lamı-cimi yok İzmir!...
Bu maçı ya alacağız, ya alacağız...
* * *
Buca için bugün gelinen noktayı bu aşamada tartışmanın hiç bir yararı olmadığını herkesin bilmesi gerekiyor.
Hiç şüphesiz, üç-beş hafta öncesine kadar, en yakın rakip Adanaspor’dan 7 puan öndeyken, son maça gelindiğinde “eşit puana” sahip olarak sahaya çıkmak hiç hoş değil.
Ama dünyanın sonu da değil.
Önümüzde uzun bir 90 dakika var.
Herşey, Buca’nın, herşey Bucasporlu futbolcuların elinde.
Tarih yazmak da, tarihten silinmek de...
* * *
Hiç endişe duymuyorum...
Kimse de merak etmesin.
Yeter ki, normal ve düzgün, “kaşkarikosuz” bir maç oynansın.
Bu da Futbol Federasyonu’nun görevi.
En önemlisi de bu maça bir “Süper Lig” hakeminin verilmesi.
Sanırım öyle de olacak...
Bu koşullarda sahaya çıkan Buca, tüm İzmir’i arkasına alarak Erciyes’i üçe-dörte katlar.
Bu güç, bu inanç, bu yetenek, Bucasporlu futbolcularımızda fazlasıyla var.
Buca “zor günlerin” takımıdır.
Bakmayın siz son üç maçta sadece iki puan topladığına.
Buca, ne gerekirse yapacak ve İzmir’i Süper Lig’e taşıyacaktır.
* * *
Altay ve Karşıyaka’ya gelince...
Tüm olumsuzluklara rağmen bu iki takımımızı kutluyorum.
Erdoğan Arıca iddialı bir teknik direktördür.
Kafasına koyduğunu yapar.
Nitekim, son maçta yenilgiye rağmen KSK’yi Play-Off’a taşıdı.
İnanıyorum ki, tıpkı Altay gibi Süper Lig’e de asılacaktır.
Arıca, KSK’nin ayağına kadar gelen Süper Lig şansını sonuna kadar yüreğini ortaya koyarak futbolcularıyla zorlayacak, İzmir’in yüzünü ikinci kez güldürmek için topuyla-tüfeğiyle son üç maçına çıkacaktır.
Keza Altay da öyle.
Başkan Niyazi Konuşmaz, camiasını ve İzmir’i sevindirmek için elinden geleni ardına koymayacak ve Süper Lig’i zorlayacaktır.
Unutmayın beyler; Buca son oynayacağı 90 dakikanın sonunda, Karşıyaka ve Altay ise, play-off’ta yapacakları üç maç sonrasında 30-40 milyon liralık bir gelirle yeni sezona girecekler.
Bu maçlar hem İzmir, hem de üç kulübümüz için bir kurtuluştur...
Kim kurtulmayı istemez ki?