ŞU soruma yanıt verecek birini arıyorum:
“Birinci Kordon’da, kara tarafında tek başıma ya da eşimle ne zaman birileri tarafından rahatsız edilmeden yürüyebileceğim?”
Ya da;
İzmirliler, Kordon’da ne zaman, önleri kesilmeden, kolları tutulmadan yürüyebilecekler ve diledikleri, istedikleri kafe-birahane ve restorana girip oturabilecekler?
Yeter artık kardeşim...
Hanutçu mu, çığırtkan mı, yol kesen mi, ne derseniz deyin bu pis ve rezil insanlardan ne zaman kurtulacağız?
Yemin ediyorum; eskiden bunlara “Bit Pazarı”nda rastlardık.
Artık oralarda bile kalmadı ama Birinci Kordon’da, cirit atıyorlar.
İzmir’in en prestijli, seyir-gezinti ve dinlence-eğlence merkezinde, tam bir “Ortaçağ devri” yaşanıyor.
Yasak!...
Yolda yürürken birilerinin önünü kesip, zorla oturtmaya kalkmak, çığırtkanlıkla müşteri toplamak yasak ama dinleyen yok.
Çünkü cezası yok.
Var da yok demek belki daha doğru.
Çünkü denetim yok...
İnsanlık yok...
İşyeri sahiplerinde “vizyon” yok...
* * *
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti...
Yaza-yaza da yer kalmadı.
Bu kentin seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey’in çok sevgili eşleri Dr. Türkegül Hanım’ı bir bayan olarak akşam üzeri ya da akşam saatlerinde “tek başına”, kimseye haber vermeden Birinci Kordon’da yürümeye davet ediyorum.
Bakalım, kafe-birahane ve barların önünden, mekan sahipleri tarafından özel olarak “müşteri avlamakla” görevlendirilen insanlar tarafından rahatsız edilmeden bir 100 metre yürüyebilecek mi?
Kordon İşadamları Derneği’ne de güvenim kalmadı.
Sorun varsa, kıyamet kopartıp, bizlerden destek istiyorlar.
Veriyoruz da...
Ama kendilerinin çevreye ve insanlara verdikleri sıkıntı söz konusu olduğunda bir “iç sorgulama” yapmaya bile gerek duymuyorlar.
Hep şikâyet, hep şikâyet!...
Peki vatandaşın sizden şikâyetine niçin kulak vermiyor, ciddiye almıyorsunuz?
Bu Birinci Kordon, babalarınızın malı mı?
Sonuçta çoğunuz birer kiracısınız.
Peki, insanları rahatsız etmeye hakkınız var mı?
* * *
Sorun; bir kültür, bir vizyon ve görgü meselesi.
Birinci Kordon’daki işyeri sahipleri için söylüyorum.
Esnaflık böyle yapılmaz.
Burası dağ başı değil. Esnaf olmak, işyeri işletmek, müşteri memnuniyetinden geçer.
Adamın, kadının, genç kızın kolundan tutup dükkana sokmak, önünü kesip rahatsız etmek, bir müşteri geldi diye araçları durdurup dakikalarca trafiği durdurmak esnaflık değil, olsa olsa zorbalıktır...