Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ESKİ bakan ve İzmir milletvekillerinden Rifat Serdaroğlu, siyasetten koptuktan sonra, “acaba ne yapıyor?” diye hep merak etmişimdir.
İzmir’de oturduğunu, yaşadığını da biliyorum, ama...
Doğrusu, ne yaptığını, siyasetten niçin bu kadar “erken” ve “sessizce” koptuğunun nedenlerini bilmiyorum.
Bu merakım, Serdaroğlu’nun, bugünün Maliye Bakanı, dünün, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’e yazdığı bir “açık mektup”la biraz olsun giderildi.
Gördüm ki, Serdaroğlu, siyasi formundan ve güldürürken öldüren esprilerinden hiç bir şey kaybetmemiş.
İzmir’de, Demirel’in prensi olarak DYP İl başkanlığı yaptığı günlerde, belediye başkanı olan Dr. Burhan Özfatura’ya yakıştırdığı “Takunyalı” lakabı, çok ama çok uzun yıllar hafızalardan silinmemişti.
Ne Serdaroğlu “takunyalı” demekten vazgeçti, ne de Özfatura, üzerine sanki 404 ile yapışan bu “lakaptan” kurtulabildi.
Serdaroğlu mektubunda, bildiğimiz şeylerin rakamlarla çarpıcı hale getirilmiş durumunu gözler önüne seriyor.
Ama ilginç...
* * *
Hazine Bakanı’na mektup:
Dear Mehmet Şimşek -
Minister of Treasury
I am writing this letter to you in English since you are the citizen of the United Kingdom. Please believe in what I am saying: the current economical situation is a disaster. If you don’t believe me, check out the numbers below, these numbers were stated by you. If you don’t still believe it, I shall take you to the markets that our citizens used to shop. If the situation is as you stated, the citizens will embrace and applause you, if not, remember the common Turkish tradition: pot luck. From now on I will be writing in Turkish, since here is unfortunatelly Turkey not UK. But don’t get upset, I am going to send you an English copy of the letter soon.
Best regards to all your family.
Şimdi, biliyorum; “nedir bu kardeşim?” diyeceksiniz, ama lütfen okumaya devam edin:
“Siz İngiliz vatandaşı olduğunuz için bu mektubu İngilizce yazıyorum. Söylediğime inanmanızı isterim ki, şu andaki ekonomik durum tam bir felaket. Şayet bana inanmıyorsanız, aşağıdaki rakamları bir kontrol edin. Çünkü bu rakamlar sizin rakamlarınız. Hala inanmıyorsanız, halkın alışveriş ettiği pazarlara sizi götürmek isterim. Eğer durum sizin belirttiğiniz gibiyse halk sizi öpecek ve alkışlayacaktır, fakat eğer değilse bizdeki geleneksel deyişi hatırlatırım: Ne çıkarsa bahtına!.”
* * *
“Mektubun bundan sonraki bölümüne Türkçe devam edeceğim. Çünkü burası maalesef İngiltere değil, Türkiye.
Ama üzülmeyin, size özel olarak İngilizce versiyonunu da göndereceğim.
Tüm ailenize sevgiler ve saygılar dilerim.
Rifat Serdaroğlu, bundan sonra başlıyor sıralamaya:
- Dünyada krizin en ağır yaşandığı ülkeler sıralamasında 3. sıradayız.
- 2009 yılının birinci çeyreğinde ekonomimiz yüzde 13.8 küçüldü.
- Son bir yılda imalat sanayinde üretim yüzde 24.5 oranında geriledi.
- İstihdamdaki daralma yüzde 10.6 oranına ulaştı.
- 1 milyon 250 bin sigortalı işini kaybetti.
- İşsizlik ilk defa Türkiye rekorunu kırarak yüzde 16’ ların üstüne çıktı.
- Genç işsizlerin oranı ise yüzde 30’ları aştı.
- 450 bin dolayında üniversite mezunu gencimiz işsiz.
- İhracat gelirimiz yüzde 30 azaldı.
- İç borç stokumuz 302 milyar TL’ye çıktı.
- Haziran 2009 sonunda,bankaların verdiği kredilerin tümü 368 milyar TL,
- Haziran 2009 sonunda bankaların hazine bonosuna-tahvile, yani devlete verdiği para 221 milyar TL. Yani bankalar sanayiciye, yatırımcıya para vereceğine devlete vermeyi tercih ediyorlar.
- Vergi gelirleri, beklenenin yüzde 20 altında gerçekleşiyor. Kaçınılmaz olarak vergiler artacak, petrol, tütün ürünlerine zam gelecek.
- Cumhuriyet tarihinde ilk kez cezaevlerinde mahkum ve tutuklu sayısı 111 bin kişiye ulaştı. Artışın büyük kısmı, karşılıksız çek ve mal bildiriminde bulunmayan köylü vatandaşlarımız.
- Son bir yılda 950 bin kişinin evine ya da maaşına icra geldi.
- 45 bin araç haczedildi.
- Kapanan işyeri ve fabrika sayısı 100 bine dayandı.
- Son bir yılda kanuni takibata intikal eden karşılıksız çek sayısı 1 milyon 600 bin.
- Protestolu senet sayısı 1 milyon 574 bine çıktı.
- Kayıtlı işverenlerin, SSK, Bağ-Kur ve vergi borçları ile bu borçların gecikme faizleri toplamı 130 milyar TL‘yi buldu. Bu borçlara yıllık yüzde 30 faiz işliyor. Bu borçları ödeyemeyenlerin işyerleri, evleri icra ile satılıyor.
- Bütçedeki faiz dışı fazla rakamı, olması gerekenin 10’da biri kadar. Bu rakam bütçe açığının giderek artacağını gösteriyor. Sonuçta ülkemizin risk primi yükselecek ve gerek hazine, gerekse özel sektör daha pahalı dış borç bulabilecek.
- Bütçe açığını kapatmak uğruna, hükümet özelleştirmeleri hızlandırmak zorunda. Satacak pek bir şey kalmadı ama olanları da almak isteyenler çok nazlı. Olursa da milletin malı çok ucuza gidecek.
Gördünüz mü Sayın Bakanımız; bizim penceremizden baktığımızda ekonomik durum maalesef böyle görünüyor.
İngiltere’de çalıştığınız şirketinizde de bildiğiniz gibi rakamlar yalan söylemiyor.
- Rakamlar yalan söylemiyorsa ve bu uluslararası bir kuralsa kim yalan söylüyor Sayın Bakan?
-Türkiye’deki bu rakamlar karşısında sizin yorumunuza ve aydınlatmanıza ihtiyacımız var. Birileri bizi soyuyor da kim bunlar?
- İlginizi ve cevabınızı bekliyorum, yukarı da dediğim gibi, mektubumun İngilizce kopyasını özel kaleminiz Mrs.Jenny’e ileteceğim. Saygılarımla. 13.08.2009
GOD BLESS YOU.
(Tanrı seni kutsasın)
Rıfat Serdaroğlu
Sağlık ve Devlet Eski Bakanı
Yorumu size bırakıyorum...