Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oydu, şuydu, buydu...
Kıvırmaya, “ben böyle uygun gördüm” demeye hiç gerek yok.
Kapatacağınız beldeleri, nasıl ki belediye yaparken halka sorduysanız, kapatırken de sormak zorundasınız.
Bu millet hiçbir siyasi partiyi, “Her istediğini yap; astığını as, kestiğini kes; ister kapat, ister yok et” diye iktidar yapmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu bunun için vermez.
Ama Başbakan böyle istiyormuş!
Ya demokrasi?
Köyleri yok etmek, belde belediyelerini kapatıp mahalle yapmak; yerel demokrasiyi linç etmek değil mi?
Yani; “Eller aya, biz yaya” durumu...

Fransa’da tam 36 bin belediye var.
Bizde büyüğü küçüğü, ilçesi, beldesi, hepsi 3 bin 200...
Şimdi birileri istiyor diye bunun 1700’ünü kapatıp, sayıyı 1500’e düşüyoruz.
Sonra da kalkıp tüm dünyaya, Türkiye’de uygulanan “İleri demokrasi” diyeceğiz.
Yutarlarsa!
Yutturabilirsek!

Çözüm?
Referandum arkadaş, referandum!
Re-fe-ran-dum...
Zaten bu şart...
Benim değil, Avrupa Birliği’nin yerel şartı böyle.
Çünkü;
Çağdaş ve ileri demokrasilerde yerel yönetim anlayışı ve uygulamaları, mümkün olduğunca çok yetkinin merkezden yerel birimlere aktarılmasıdır.
Kamusal ve sosyal hizmetler daha etkin ve kolay biçimde gerçekleşir.
Amaç;
Halkın kendi kendini yönetmesi, karar alma sürecine aktif şekilde katılması sağlamaktır.
O zaman;
Türkiye “ileri demokrasi” ile yönetiliyor iddiasındaysanız;
Halka danışmadan, onayını almadan...
Yaşadığı bölgedeki belediyelerin sayılarını ve sınırlarını yeniden belirlemek doğru değildir.
Nitekim;
Türkiye’nin de altında imzası bulunan Avrupa yerel şartının 5. maddesi şöyle der:
Yerel yönetimlerin (belediye-köy-belde-ilçe-mahalle) sınırlarında yapılacak tasarruf ve mevzuat gereği değişiklikler, mümkünse referandum yoluyla, ilgili topluluklara danışılarak yapılmalıdır.

Biz ne yapıyoruz?
Büyükşehir belediyelerinin sayısını 16’dan 29’a çıkarıyoruz.
İl sınırlarını tek çatı altında toplayıp “büyükşehir” ilan ediyoruz.
16 bin köyü, mahalleye çeviriyor, yakın belde belediyelerin yarısını kapatıyoruz.
Birkaç örnek...
Balıkesir;
Altınoluk 112 kilometre... 1 saat 15 dakika.
Bunun bir de dönüşü var.
Muğla;
Ölüdeniz 160 kilometre... 2 saat 10 dakika...
Git-gel 4.5 saat...
Tablo, Manisa, Aydın, Denizli için de, üç aşağı beş yukarı aynı.

Ya nufüsları...
Alaçatı 10 bin, Ölüdeniz 13-14 bin (2 bin 500’ü yabancı) Yalıkavak 11 bin, Bitez 8 bin...
Kış aylarında yerleşik nüfusları böyle...
Yılın ikinci 6 aylık diliminde bu 8, 10, 14 bin’lik turizm beldelerinde yaşayanların sayısı, 25-50-70 binlere çıkıyor.
Buna bir de günübirlikçileri ekleyin...
Belediyesini kapatırsanız, 120-160 kilometre uzaklıktaki merkezden, bu 100 bin kişilik mahalleleri nasıl yöneceteceksiniz?
Yaza, yaza bitmeyecek kadar sorun yaşayacağız.
Bunun için de ya referandum, ya da nüfus kriteri getirerek yumuşak geçiş yapmak zorundasınız.