Bu çok tehlikeli bir tırmanış...
Tepişme; kibarcası inatlaşma devam ederse, İzmir külliyen zarar görür.
Bir süredir, İzmir halkının seçtiği başkanın yönettiği Büyükşehir ile, Ankara’nın atamayla görev verdiği bürokratın yetkili olduğu Karayolları Bölge Müdürlüğü arasında ciddi bir sıkıntı yaşanıyor.
Herkes şunu çok iyi bilmeli.
İzmir’in yönetim erki seçilmişlerindir.
Bu, bugün Kocaoğlu‘dur.
Yarın Hamdi olur, Hüseyin olur, Behçet olur...
Devlet kurumlarının başındaki yöneticilerin görevi, kentin seçilmiş Başkanına “zorluk çıkarmak”, yatırımlarını “eften-püften” ya da “sudan” bahanelerle engellemek değil, onun istediği, planladığı, öngördüğü şekilde “çözmeye” yardımcı olmaktır.
Siyaseti, bakan, milletvekili ve parti yöneticileri yapar.
Ama bürokrat asla ve asla, görüşünü paylaştığı siyasi partinin “temsilcisi” gibi hareket edemez.
O doğrultuda karar alamaz.
Çifte standart uygulayamaz.
Çünkü onun görevi siyaset değil, hizmet yapmaktır.
O, iktidar partisinin değil, devletin memurudur.
Hizmetin de partisi olmaz.
* * *
Örnekköy’de yapımı tamamlanan ve Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından önü kesilen 35 metrelik otoban bağlantı yolu, İzmir’de yaşanan “çekişmenin” son örneklerinden biridir.
Büyükşehir’in çevre yoluna yaptığı bağlantı, Karayolları tarafından önce bariyerle kapatıldı, ardından tel örgüyle çevrildi.
Ve son olarak da Girne Caddesi’ne çıkan, oradan da Çevre Yolu’na bağlanması için Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yolun önü kazıldı ve toprakla dolduruldu.
* * *
Büyükşehir ise, Örnekköy’ü Çevreyolu’na bağlayacak yolu ve buraya yapılacak köprünün inşaatına devam ediyor.
Nasıl bir iş bu?
Karayolları, Büyükşehir’in temelini attığı milyonlarca lira harcayarak başladığı yol ve köprü inşaatının ucunu kapattı.
Aziz Bey bu yolu bitirip açsa bile, burası belki de Türkiye’nin en pahalı çıkmazsokağı olacak.
Peki ne olacak?
Büyükşehir, Karayolları’na dava açacak ve yine İzmir’de bir ilk yaşanacak; bir yolun bağlanması için mahkemenin kararı beklenecek.
* * *
Karayolları burada haksız...
Böyle bir bağlantı, trafik emniyeti açasından bazı sıkıntılar yaratacak olabilir.
Ama bu kent ne Karayolları Bölge Müdürü Erol Altun’un, ne de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun babasının malı.
İnatlaşacaklarsa, kendilerine ait, kendi malları olan özel arsalar üzerinde didişsinler.
Büyükşehir’in böyle bir projesi varsa, başlanmışsa, Karayolları’nın görevi, bu yolu güvenli biçimde çevre yoluna bağlamaktır.
Karayolları Bölge Müdürü Altun, 12 Haziran öncesi AK Parti’den milletvekili aday adayıydı.
Aday olamadı. Ve o artık geçmişte kaldı.
Bugün, Karayolları Bölge Müdürü ve devletin bir memuru olduğunu unutmamalı.
Seçilmişler, her zaman atanmışlardan daha öndedir.
Karayolları’na düşen görev, Büyükşehir ile bir masaya oturup, uzlaşmaktır.
Çünkü o bölgede yaşayan halkın desteği de isteği de, Aziz Kocaoğlu’nun projesinden yanadır.