Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O, ilk giren, son çıkan oldu ama içeride de, dışarıda da yanlız değildi.
Hele itibarı hiç sarsılmadı.
Zorlu bir süreçti yaşadıkları...
Dile kolay; Büyükşehir’de 300 bürokratın ifadesi alındı, 100’ü hakkında yargılama kararı verildi, tutuklamalar yaşandı.
O ve bürokrat arkadaşları cezaevlerinde çile doldurdular.
Özgürlüklerinin kısıtlandığı ilk günden son güne kadar, başlarına örülmek istenen çorabı ne kabul ettiler ne de kafalarına geçirilmesine izin verdiler.
Tek istekleri vardı;
Beraat.. Beraat.. Beraat...

İnanıyorum, o günler de gelecek.
Çünkü; savcının iddianamede, İzmir Çetesi’nin 2 numarası olarak ilan ettiği Pervin Şenel Genç’i, genç kızlığından beri tanırım.
Taa İzmir Belediyesi Santral Garaj Müdürlüğü’nde genç bir bayan memur olarak çalıştığı günlerden...
Sapına kadar solcu ve sosyal demokrat, inatçı, dobra ve açık sözlü, yalan-dolanla arası olmayan, görevini ve verilen işi tam yapan, erkek gibi bir kadındır.
Şöyle diyebilirim;
Akçeli işlerde belki ben kendimden bile şüphe eder, Pervin Şenel Genç’e bu konuda toz kondurmam.
O kadar dürüst, o denli namusludur.

Bunun içindir ki, başta Büyükşehir çalışanları olmak üzere, İzmirliler ve Başkan Aziz Kocaoğlu kendisini yalnız bırakmamıştır.
463 gün sonra serbest kaldığını duyduğumda hem çok mutlu oldum. Hem de çok sevindim.
Kendi de söylüyor ama gerçekten hiç hak etmediği bir uygulama ve suçlamayla karşı karşıya kaldı.
Nitekim, tutuksuz yargılanmak için salıverildiğinde ilk sözü;
“Çok heyecanlıyım. Hayırlısı olsun. Beraatımızı da bekliyoruz” oldu.

Genç, cezaevinde kaldığı süre içinde, Kocaoğlu kendisini hiç yalnız bırakmadı.
Neredeyse her hafta başı ziyaretine gitti.
Hafta sonları, tutuklu bürokrat yakınlarının Konak’ta Büyükşehir Belediye Sarayı önünde başlattığı eylemlere destek veren İzmirlilerin sayısı her hafta sayısal olarak artarak, büyüdü...
Ya içeride; yani cezevinde?
Büyükşehir Genel Sekreteri Genç’in tutuklu kaldığı süreçte de yalnız kalmadığını, tahliyesinde öğrendik.
O isim, Gülsen Kaya adlı bir hükümlüydü.
Tam 12 yıldır cezaevinde yatan Gülsen Hanım, son çıkarılan yasadan yararlanıp, erken tahliye hakkını, sırf Pervin Hanım’ı yanlız bırakmamak için kullanmadı.
Ne zamana kadar?
Taa ki, Pervin Şenel Genç hakkında şartlı da olsa salıverilme kararı verilinceye kadar.
İnanılmaz değil mi?

12 yıldır cezaevinde olan ve bir yılı aşkın süredir Genç ile aynı koğuşu paylaşan Gülsen Hanım, Büyükşehir Genel Sekreteri’nin tahliye kararını duyar duymaz, anında dilekçesini vererek, onunla birlikte demir parmaklıklardan dışarı adımını attı.
Büyükşehir Belediyesi personelinin konvoyu ile benzin istasyonuna kadar gelen Gülsen Kaya, hakiki dost, uzun süredir birlikte yaşadığı koğuş arkadaşı Genç’e sarılarak veda etti.
Genç’e, mahkemenin tanıdığı özgürlük, aksine bir karar verilinceye kadar evinin sınırlarıyla kısıtlı.
Hiç önemli değil...
İzmirliler olarak, Onu dışarıda da, içeride de yalnız bırakmamıştık.
Göreceksiniz, evinde de yalnız bırakmayacağız.