Kuruvaziyer Liman’a karşı değilim.
Aksine, vakit geçirilmeden yapılmasından yanayım.
Çünkü İzmir’e yararlı bir yatırım.
Model; yap-işlet devret olduğu için, projeyi cazip hale getirmek için içine yapılması öngörülen AVM’ye gelince...
Herkes karşı ama ben pek öyle düşünmüyorum.
Tek şartla...
Öngörülen alışveriş merkezi, tıpkı havaalanlarındaki dış hatlar terminalindeki gibi olursa...
Ama elini kolunu sallayan girecekse, bu hem İzmir’e hem de en küçük esnaftan Kordon, Alsancak, hatta kentteki diğer AVM’lere bile yapılacak en büyük kötülüktür.
Olmaz...
Şayet kim;
“Neden olmaz kardeşim?” diye soruyorsa, araştırın, altından mutlaka bir bit yeniği çıkacaktır.
İzmir’de bir mutabakat oluştu.
Büyükşehir karşı...
Esnaf Birlikleri karşı...
Yerel yönetimler karşı...
Meslek Odaları karşı...
Sanayi Odası karşı...
Kültür ve Turizm Bakanı, karşı olmasa da gönülsüz...
İş dünyasının bakışı olumsuz...
Bu kadar “karşı” bir araya gelirse, “yapılabilirliği” mümkün mü?
Bence değil...
Aynı yere otel...
Bak buna “hayır” dememek lazım.
Otel, kentlerin önemli bir ihtiyacıdır.
Hele, İzmir gibi Körfez kentlerinde liman içine ya da yakınına yapılacak 5 yıldızlı bir otel, cazip bir çekim alanı yaratacaktır.
Otelin büyüğüne de, yükseğine de karşı çıkılmamalıdır.
Kruvaziyer Liman’daki AVM olayına gelince.
İzmir aylardır bazı dedikodularla çalkalanıyor.
Doğru ya da yanlış...
Ama ateş olmayan yerden duman çıkmazmış.
Limana AVM konusunda ısrarcı olan yerel destekçilerin, olayla ve bu limanın yapımına talip olacak kruvaziyer şirketlerinden özellikle biriyle ilgili bağlantılarına uzanırsanız, benim seslendirmediğim dedikoduların kaynağına da inmiş olursunuz.
Benden bu kadar...
Bilmecenin gerisini çözmek size kalıyor...
