İzmir için de bir “çılgın” proje varmış.
Başbakan, İstanbul’daki “çılgın”ı açıklarken, satır arasında bizimkisini, İzmir’de düzenleyeceği mitingde ilan edeceğini söyledi.
Şimdi hepimiz günlerce; “İzmir’e çılgın proje ne olabilir”i tartışacağız.
Üçkuyular-Bostanlı arasında “köprü” yapılacağı açıkladı.
Kentin dokusunu yenileyeceği, bunu da TOKİ’nin yapacağını söyledi.
İzmir-İstanbul Otoyolu...
İzmir-Ankara Otoyolu...
İzmir-Ankara hızlı tren projelerini duymayanımız kalmadı.
Milletvekili adayımız Binali Yıldırım dün, İzmir’e 3 adet marina sözünü “seçim vaadi” olarak verdi.
Geriye ne kaldı?
İstanbul olsak, diyeceğim ki İzmir’e de ikinci bir kanal-boğaz yapacak.
Yok ki?
O zaman...
Belli ki Erdoğan’ın İzmir’de miting yapacağı 4 Haziran’a kadar kafa yoracak, tahminler yapacak; o-bu-şu diye çenemizi yoracağız.
* * *
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’e, “İzmir’in yatırım-gelişme ve büyüme açısından geri kaldığını düşünüyor musunuz?” diye sormuştum.
“Hayır” yanıtını vermiş, eklemişti:
“Şayet İzmir; İstanbul, Ankara gibi olacaksa, böyle kalsın daha iyi. Çünkü biz, İstanbul ve Ankara’da birey olarak yaşamaktan mutlu değiliz. Ama her geldiğimde İzmir bana gerçekten huzur veriyor. Kendimi İzmir’de, mutlu-mesut hissediyorum...”
Biliyorum ki, İzmir’deki büyük çoğunluk da Tekin gibi düşünüyor.
* * *
Boğaziçi Üniversitesi’nin 29 kentte yaptığı bir araştırma yayımlandı.
Sonuçlarını arkadaşımız Uğur İşven yazdı.
İzmir, ekonomik performansta 6’ncı, sosyal performansta 2’nci, çevre performansında 13’üncü, yaşam kalitesinde de 3’üncü sırada...
Sonuç:
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun dediği gibi:
“İzmir’de hayat var...”
“İzmir Türkiye’nin en yaşanılır kentlerinden biri...”
Çünkü aynı araştırmada, İstanbul ekonomik performans olarak 22’nci, sosyal performansta 28’inci; yani sondan ikinci, yaşam kalitesi sıralamasında ise sondan 7’nci sırada...
İşte uğruna “çılgın projeler” yapılan İstanbul ile, “çılgın projesi” olmayan İzmir arasındaki yaşam kalitesi farkı...
* * *
Bir de olayın diğer yüzüne bakmak lazım...
İzmirli seçmeni “çılgın bir proje” ile tavlamak mümkün mü?
Zor gibi...
Kent seçmeninin en büyük endişesi, AK Parti’ye oy vermemesinin nedeni, taşıdığı “yaşam biçimine müdahale” kuşkusudur.
Bunu gidermeden, seçmenin neredeyse yüzde 70’ini bu konuda ikna etmeden, bir deği, iki “çılgın proje” açıklasınız, nafile...
Bildiğim ve yıllardır tanıdığım bu İzmirli seçmen, asma köprüye, yat limanına, kent yenilemesine, Alsancak Limanı’nın genişletilmesine, otoyola, hızlı trene kanıp oy vermez.
Verseydi, 2009’da bunu yapardı.
Aynı seçmen, başladığı metroyu bile bir türlü bitiremeyen Aziz Kocaoğlu’nu, yüzde 57 oy oranıyla İzmir’e Büyükşehir Belediye Başkanı seçti.
Bilmem anlatabiliyor muyum!