Yerel yönetimlerde, başa kentin adını yazıp, ardına “Değişiyor” kelimesini ekleme modasını, İzmir’de rahmetli Ahmet Piriştina başlatmıştı.
1999’da seçildikten bir yıl sonra “İzmir Değişiyor” diye kolları sıvamıştı.
Bu slogan çok tutuldu ve İzmir’den sonra tüm Türkiye kullanmaya başladı.
Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ü, Kültür Merkezi Lale Salonu’nda, “Manisa Değişiyor” başlığı altında topladığı, üç yıl içinde yaptığı hizmetleri dinlerken, kendisini tıpkı Piriştina’ya benzettim.
Başkan Ergün de aynı yolda; “Manisa Değişiyor” diyor.
Ama eksik...
Çünkü; Manisa gerçekten “Değişmiş...”
Nasıl mı?
Uzun yıllar Manisa‘nın içine gitmemiş bir kişi olarak ilk gözlemim şu oldu:
Kent, Başkan Ergün ve ekibinin ellerinde, tepeden tırnağa modern bir görünüme bürünmüş.
Hem şaşırdım hem de bir o kadar sevindim.
Eksiği yok mu var.
Ama üç yıl gibi çok kısa bir sürede Manisa’yı derleyip, toparlamak, elini yüzünü düzeltmek, alt yapısını tamamlamak, sosyal yaşamı canlandırıp hareketlendirmek için bu denli çırpınmak, hem öyle kolay, hem de her babayiğitin işi değil.
MHP’li Başkan Cengiz Ergün, bunu başarmış...
On üzerinden “yıldızlı on...”
* * *
Şaşırdım dedim ya;
Manisa’nın 57 mahallesi var.
Seçildiğinden bugüne Belediye Başkanı Cengiz Ergün, aralıksız her cuma bir mahalleye gidiyor, muhtar ve katılmaları halinde o mahallenin sakinleriyle toplantı yapıyor.
Yaz-kış farketmiyor. Onları dinliyor, ihtiyaçları belirliyor ve tamamlıyor.
Ergün, Manisa Belediyesi’nin mali yapısını da düzeltmiş.
“Koltuğa oturduğumda önümde ödenmesi gereken 91 milyon lira borç buldum” diyor.
Oysa bugün Manisa Belediyesi, 210 milyon liralık yıllık bütçe ve gelir-gider dengesiyle Türkiye’nin mali yapısı sağlam ender belediyelerinden biri durumunda.
En ilginç gelişme ise, Manisa’nın, kendi-kendine yeter bir belediye haline gelmesi.
Hiç bir hizmet, dışarıdan alınmıyor.
Kiralık çöp kamyonu yok, kiralık iş makinası yok, kiralık hizmet aracı yok, taşeron hizmetlisi yok, kiralık park-bahçe elemanı yok.
Manisalılar’a hizmeti, elin çalışanıyla değil, kendi eliyle götürüyor.
* * *
Kıskanmadım desem yalan olur...
Manisa’da üç yıl öncesine kadar saat 21.00’den sonra özellikle kadın-çoluk-çocuk, hatta erkekler bile sokağa çıkamıyormuş.
Bugün cadde ve bulvarlar, kaldırımlar, yaya yolları o kadar güzel ışıklandırılmış ki, herhalde insanlar evlerinde oturmak istemiyorlardır diye düşünüyorum.
Ya o cadde ve sokaklardaki temizlik; asfaltlanmış yollar, çiçeklerle-ağaçlarla yeşillendirilmiş kaldırımlar.
Bir fırsat yaratıp, mutlaka Manisa’ya gitmelisiniz.
Hele her köşesi tarih kokan, başta Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman olmak üzere beş Osmanlı Padişah’ının Şehzade olarak yaşadığı kentteki cami ve türbelerin muhteşem aydınlatmaları gerçekten görülmeye değer.
* * *
Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün başarısının altında yatan sır şu:
O, belediyenin parasını vatandaşın vergilerinden oluştuğunun bilincinde. Bunun için de kasaya, kendi cebi gibi sahip çıkıyor, ona göre harcıyor.
Muhalefet belediyesi olmanın dezavantajlarını yaşamıyor mu?
Hem de fazlasıyla...
2009’da vergi borçları nedeniyle gelirlerine el konulmuş...
Yıllardır ödenmeyen elektrik borçları nedeniyle, belediyenin ve su kuyularının elektrikleri kesilmiş.Daha saymakla bitmeyecek kadar iktidarın hışımına uğramış.
Ancak;
“Bunlar bizi yıldırmadı, tam aksine işimizi daha dikkatli yapmamızı sağladı, inancımızı arttırdı” diyor...
Başkan Cengiz Ergün üç yılda Manisa’yı bu hale getirdiyse...
2014’e kadar yapacaklarını doğrusu çok merak ediyor;
Herhalde, İzmir’in burnunun dibindeki Manisa, “kanatlanıp uçar” diye düşünüyorum...