TOPHANE, Tophane, Tophane...
Tophane’de yaşananlar Türkiye’nin yeni gündemi oldu.
Hangi kanalı zaplasam ya bir yerli dizi ya da, masanın etrafına geçmişler, Tophane’yi tartışıyorlar.
Olması gereken, bireylerin hiç bir şekilde yaşam biçimlerine müdahale etmemektir.
İçki içmeyebilirsiniz, ama aynı masada içmek isteyene engel olmak bir müdahaledir.
Oruç tutar, beş vakit namaz kılabilirsiniz.
Tutmayana, camiye gitmeyene baskı yapmak, bireyin kişilik haklarına müdahaledir.
Tophane’de yaşananlar da 2002’den buyana tartıştığımız lâik Türkiye Cumhuriyeti’nin, demokratikleşme adı altında, Ilımlı İslam Cumhuriyeti’ne doğru gidişatın çarpıcı örneklerinden biridir.
* * *
Dikkat edin; İzmir’de ne zaman yerel-genel seçim sürecine girilse, otobüste, Kordon’da, kafelerde, restoranlarda, caddelerde, çarşılarda, alış-veriş merkezlerinde, hastanelerde türbanlı sayısı artar.
Neden?
Seçim öncesi ortaya çıkan bu hanımefendiler, seçimden sonra nereye kaybolurlar?
Bu bir sistemdir.
Göz alışkanlığı yaratmaktır.
Bilmeyen, duymayan kalmadı; büyük kentlerde kalabalık yerlerde görünmek için, bazı cemaat ve dernekler tarafından aylık ücretle türbanlı hanımefendiler tutulmaktadır.
İşleri-güçleri sabah sokağa çıkıp, akşam karanlığına kadar türbanla gezmek, kafelerde oturmak, otobüse binip, çarşıları dolaşmaktır.
Ege ve İzmir’de son iki yıldır, benzer bir sistem, tatil beldelerinde de yürütülüyor.
Çeşme Ilıca Plajı’nda, Kuşadası Kalamaki’de, Foça, Karaburun, Gümüldür’de, aynı nedenle tesettür mayolarla denize giriliyor.
* * *
Hiç itirazım yok.
Böyle bir yaşam tarzını ister inançları, ister aldığı ücret karşılığı benimseyenlere, kalabalık gruplar halinde, ellerde sopalarla saldırıldığını hiç duydunuz mu?
Belki bir ya da iki kişisel ve sözle tepki olmuştur ama, türbanla dolaşıyor ve tesettür mayoyla denize giriyor diye hiç kimse dövülmemiş, kafası gözü patlatılmamış ve burnu kırılmamıştır.
Anadolu’nun pek çok kentinde, “oruç tutmuyor” diye gündüz bir şeyler yediği için insanlar dövülüyorsa...
Gençler, el ele tutuşup, birbirlerine sarıldılar diye saldırıya uğruyorsa...
Tophane’de yaşananlar “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” gibi bir nedenle mazur gösterilmeye çalışılıyorsa, bu ayrışmanın sonu toplumsal çatışmadır.
Böyle bir süreç yaşamak istemiyorsak -ki hiç birimiz istemeyiz- aklımızı başımıza toplamak zorundayız.