Bu mesleğe başladığım günden bu yana geçen otuzyedi yılda, bu kentte neredeyse sürekli olarak tartışılan, ama bir türlü çözümlemeyen iki sorun var.
Biri, eski Tepecik, bugün herkesin Yenişehir olarak bildiği Kemer’deki genelev...
Biri de katı atık yani çöp döküm ve imha alanı...
Rahmetli İhsan Alyanak dahil, o dönemden sonra İzmir’de seçilen her belediye başkanı kent içinde kalan genelevi taşımak için çalışma başlattı.
Ama nerede “münasip” yer bulunup da, “şuraya taşıyacağız” dendiyse, kimse istemedi, yürüyüşler yapıldı, protesto edildi, sonunda da seçilmişler vazgeçmek zorunda kaldı.
Ve o genelev hala İzmir’in en merkezi yerinde, deyim yerindeyse göbeğinde “ayıplı mal” gibi duruyor ve faaliyetini sürdürüyor...
Çöp de öyle...
Nüfus az iken Çiğli’deydi.
Toplanan çöp dökülüyor, Osman Kibar döneminde kurulan “gübre fabrikası”nde organik atıklar işleniyor, geriye kalanı da bugünkü Mavişehir’in arkası, İZBAN’ın atölyesinin bulunduğu yere seriliyordu.
İzmir büyümeye başlayıp, nüfus artınca, burası kapatıldı, ıslah edildi ve Harmandalı’ya gidildi.
Ve Harmandalı hala kullanılıyor.
Bu bölgeye bugüne kadar tam 12 milyon ton çöp depolanmış.
İnsanlar ayakta...
Koku dayanılmaz boyutta.
Sinek, böcek, haşerat deseniz, yakınındaki yerleşim bölgelerinde açık kapı ve pencerelerden içeri Çin Ordusu gibi saldırıyor.
Ama Büyükşehir Belediyesi’nin Harmandalı’yı kapatıp, rehabilete etmeye kalkışması, vatandaşın isyanınndan değil, bu bölgede sadace ve sadece çöp dökülebilecek 300 dönümlük bir arazi kalmasındandır.
Çare; yeni bir çöp döküm alanı bulmak.
* * *
Başkan Aziz Kocaoğlu, Yenişehir’deki genelevi değil ama çöp sorununu kökten halletmeye kararlı.
Büyükşehir tam 5 yıldan bu yana bu konuda çalışıyor.
Yapılmak istenen şu:
Kentin güneyinde Bayındır-Torbalı-Kemalpaşa;
Kuzeyde ise Çiğli-Menemen-Foça aksında bir alan...
Tabi, 37 yıl önceki gibi bugün de hiç bir belediye başkanı ve hiç bir vatandaş, çöpün kendi ilçelerine ya da oturdukları bölgelerin yakınına gelmesini istemiyor.
Peki günlük 2 bin 500 - 3 bin ton çöp ne olacak?
Torbalara koyup, evimize, yatak odamıza koyamayacağımıza göre, bir şekilde bir yerlere koyacağız.
Başka çare var mı?
* * *
Hadi sizi üzmeden, Aziz Bey’in İzmir’in çöp sorununu çözecek formülünü anlatayım.
Büyükşehir Belediyesi, proje hayata geçtiği andan itibaren artık toplanan çöpleri açık alana dökmeyecek.
Bu amaçla tam 100’den fazla çalışan sistemin etüdü yapıldı, yerine gidilip incelendi.
Ve, İzmir için Mekanik-Biyolojik İşleme yöntemi seçildi.
Bu sistem basit anlatımla kapalı bir fabrika.
Menemen’de 25 yıl önce kurulan çöp döküm tesisi ve çevresindeki 200 dönümlük alanda yapımı planlanan tesis, günde 3500 ton çöpün evsel atıklar bölümünü, önce ayrıştıracak, çürütme yöntemiyle biyogaz, sonra da elektrik enerjisine dönüştürecek.
Geri dönüşüme uygun malzemeler sanayiye ham madde olarak gönderilecek.
Geri dönüşümü mümkün olmayan yanıcı maddelerden de sanayinin kullanacağı linyit kalitesinde yakıt üretilecek.
Kısacası, dönüşüm tesisine giren çöpün, tek bir gram dahi atığı olmayacak.
Ayrıca özel filitrelerle her aşamada emilecek pis koku, fabrikanın duvarlarının dışına çıkmayacak.
Model, yap-işlet-devretle ihaleye çıkılacak.
İzmir’de uygulanacak bu sistem, halen Almanya ve İngiltere’de, kent merkezlerine ve yerleşim alanlarına 250 metre uzaklıkta çalıştırılıyor.
Aziz Kocaoğlu’na önerim şu:
Belli ki İzmir’in çöp sorununu kökten çözecek.
Peki Kemer’deki genelev ne olacak?
Yoksa onun için bir 37 yıl daha mı bekleyeceğiz?