CİNDORUK, 78 yaşında.
Kelimenin tam anlamıyla, siyasetin feleğinden geçmiş bir politikacı.
Neyin ne olduğunu, nerede nasıl konuşulacağını bilen, gezip -dolaştığı yerlerin nabzını rahatlıkla ölçebilecek öngörüye sahip bir lider.
Celal Bayar, Adnan Menderes ve 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel ile siyaset yapmak, onlarla ülkenin iyi-kötü günlerini yaşamak, paylaşmak öyle kolay bir iş değil.
O Cindoruk, Demokrat Parti Genel Başkanı olarak 3 gündür Ege’de.
Seçim otobüsü “Kırat” ile köy köy, mahalle mahalle dolaşıyor ve ayrıca gittiği her yerde meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor.
Halkı, emekliyi, işçiyi, tüccarı, esnafı, sanayiciyi, kısacası toplumun her kesiminden insanla “göz ve el teması” nda bulunuyor.
Nasıl buldunuz?
İzlenimleriniz nedir? sorularına verdiği yanıt ilginç:
Kaldırımlar ve balkonlar, bu iktidarın gideceğini gösteriyor...
Kaldırımlar...
Balkonlar...
Siyasette belki de yeni bir gözlem ve değerlendirme mekanları.
Nasıl yani? diyecek oluyorum, fırsat vermeden değerlendirmesini sürdürüyor:
“Seçim otobüsüne kaldırımlardan ve balkonlardan gösterilen sevgi ve ilgi, liderin kendisine değil, o siyasi partiye aittir.
Balıkesir’den İzmir’e kadar her yerde, kaldırımlar ve balkonlar DP’yi alkışlayan, ‘umudumuz sizsizsiniz’ diye çoşku içinde haykıran insanlarla doluydu.
Bu da AKP’nin sonunun geldiğinin bir göstergesidir.
Tesbitim şudur: DYP ve ANAP seçmeni AKP’de umduğunu bulamamış, geri dönüş kararlılığı içindedir. Merkez sağdaki oluşturduğumuz birlikteliğe, yani DP’ye, yuvasına sahip çıkma arzusuyla yanıp tutuşmakta ve bunun için de seçimi beklemektedir.”
* * *
Cindoruk’un DP’si ne yapar?
Barajı aşabilir mi?
Merkez sağın birleştirici partisi olur mu?
Cindoruk’a göre, bu konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın.
Erken ya da normal bir seçimde, siyasette trendi yükselen iki parti olacak.
Demokrat Parti ve Bahçeli’nin MHP’si.
Açıksözlü. Beni bu yaştan sonra siyasete Demirel itti; diyor.
Laik Türkiye Cumhuriyeti için görev kabul ettiğinin de altını çiziyor.
Ve önümüzdeki seçimler:
Cindoruk’a göre, Türkiye seçimlere bir iktidar -muhalefet mücadelesi için değil, var olan Cumhuriyet’in devamı ya da bugünkü iktidarın kurmak istediği entellektüellere göre 2. Cumhuriyet, AKP’ye göre ise İslam Cumhuriyeti için sandığa gidecek.
Yani; seçim değil, bir yerde referandum olacak.
* * *
Türkiye Değişim Hareketi Lideri Mustafa Sarıgül ile DP’nin birleşeceğini sordum.
Gülümsedi.
“Sarıgül’ü severim” dedi ve ekledi:
“Benim oturduğum mahallenin belediye başkanıdır. Çok da başarılı. Kendisine oy vermiş bir kişiyim. Ama daha partisini bile kurmadı. Sarıgül’ü ancak, kabul ederse DP Şişli belediye başkan adayı yaparım. Hepsi o kadar!..”
“Ama...” diyecek oluyorum.
Konuşturmuyor:
“Hele kurabilirlerse bir partilerini kursunlar, o zaman bakarız...”