SİZE birkaç cep telefonu mesajı aktarmak istiyorum:
“CHP Genel Sekreteri Sayın Önder Sav 24.07.09 Cuma günü saat 10’da İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na inecektir. Karşılama için araçlar saat 08.00’de mahallelerden ve CHP ilçe binası önünden kalkacaktır. Araçlarda kahvaltı servisi (!) yapılacaktır.
Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut..”
..........
“24.07.09 Cuma günü saat 09.30 da Genel Sekreterimiz Sn. Önder Sav’ı havaalanında karşılıyoruz. Araçlarınızla katılmanızı rica ederiz.
CHP Konak İlçe Başkanlığı..”
...........
“Yarın saat 09.30’da havaalanında Genel Sekreterimiz Önder Sav karşılanacaktır. Tüm örgütümüz davetlidir.
CHP Karabağlar İlçe Başkanlığı”
..........
Yarın saat 10.00’da havaalanında gen. sekreterimiz Önder Sav karşılanacak, saat 11.00’de Karabağlar Belediyemizin açılışı olacaktır. Gerekli katılımın sağlanması.
CHP Karabağlar İlçe Başkanlığı..
* * *
Gün boyu mesajlar durmak-dinmek bilmedi..
Doğru, CHP’nin ikinci adamı Genel Sekreter Önder Sav, bugün İzmir’de olacak. Önder Bey’in, 29 Mart seçimlerinden sonra İzmir’e ilk gelişi.
İyi de bu kadar telaş niye?
Önder Bey, CHP’nin ikinci adamıdır. Her partilinin, özellikle de örgüt içinde görev alanların kendisini karşılamak zaten parti görevidir.
Kendisini bir o kadar da seven vardır. Havaalanında gidip karşılarlar.
Ama sırf Önder Bey’e, “İzmir meğer beni ne kadar çok seviyormuş. Duyan havaalanına koşup gelmiş” dedirtmek için, üç aydır çalıştırdığı şirket işçisine maaş ödeyemeyen Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut’un, havaalanına mahallelerden araç kaldırması, her binene bir de kahvaltı servisi yaptırması sizce ne kadar doğru?
İşçine para ödemeyeceksin, ama karşılama için kesenin ağzını açacaksın, sonra da bunun adı sosyal demokrat belediyecilik olacak (!) öyle mi?..
* * *
CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ı çok kalabalık bir partili grubu ile karşılamak için yapılan tüm bu çabalara, gülüp geçiyorum.
Eminim Önder Bey de hem gülecek hem de kızacaktır.
Beyler, sizlerin benden çok daha iyi bilmeniz gerekir; Önder Sav çok ama çok deneyimli bir siyasetçidir.
Meslek yaşamımda, “hafızası bu kadar güçlü” iki siyasetçi tanıdım.
Biri Süleyman Demirel, diğeri de Önder Sav’dır.
Sav, şöyle bir gözünüzün içine baksın, ağzınızdan çıkanın ne kadarının doğru, ne kadar abartı, ne kadarının da yalan olduğunu hemen anlar.
Bir kez elinizi sıkması, ya da 70 milyon kişiden herhangi bir kişinin kimliğini bir kez okuması yeterlidir.
Kaç yıl sonra olursa olsun, karşılaştığınızda, hepsini yüzünüze sıralar.
Örneğin; CHP’nin tüm milletvekili, il ve ilçe belediye başkanlarıyla partisinin il ve ilçe başkanlarının isimlerini ezbere bilir.
Yetmez; isterse mesleklerini, eşlerinin adlarını, çocuklarının da isimleri söyler..
İnanmayanınız varsa; kendisi yarın burada. Gider sorar!..
* * *
Hafızasının çok güçlü olduğuna inandığım için, seçimlerden çok uzun bir süre önce, CHP Genel Merkezi’ndeki odasında kısa da olsa bir sohbet etme olanağım olmuştu.
Konuştuklarımızı yazacak değilim. Dostça bir sohbetti.
CHP’nin İzmir’deki “yumuşak karın” sayılabilecek “zafiyetlerini” anlatmaya çalışmıştım. Dikkatle dinledi.
Seçimler yapıldı, CHP İzmir’de büyük bir “zafer” elde etti.
Ama 29 Mart seçim sonuçları CHP’nin ikinci adamı Önder Sav’ı yanıltmasın.
Geçmişteki zafiyetler aynen sürüp gidiyor...
Yerel yönetimlerde işler ise hiç iyi değil...
“Neden” diye sorarken, Önder Bey biraz da suçu kendisinde aramalı...
Önerim şu: Hazır İzmir’e gelmişken, partililerden ve belediye başkanlarından sonra, lütfen bir de İzmirlileri dinleyin..