İZMİR’DE görev yaptığı süreçte, dürüstlüğüne kefil olabileceğim az sayıdaki belediye başkanlarından biridir Erdal İzgi.
İzgi ile gazetecilik mesleğine ayrı kurumlarda ama aynı dönemde başladık.
İyi dost, iyi arkadaş ama mesleki açıdan amansız bir rakip olduk birbirimize. O günler gençliğimizde kaldı.
Şimdi yardımlaşmanın, gerektiğinde karşılıklı uyarıda bulunmanın keyfini çıkarıyoruz.
O rahmetli Piriştina ile bir dönem siyaset yaptı. Konak’a, Ahmet Sarışın’dan sonra DSP’den belediye başkanı oldu.
Beş yıllık başkanlık sürecinden sonra Piriştina ile birlikte CHP’ye geçmedi. Belediye başkanlığını 2004’te noktaladı.
Ama ‘Güvercini’ bırakmadı, 2009’da, son yerel seçimlerde de DSP’den Konak’a yine aday oldu, kazanamadı.
1999-2004; Ahmet Piriştina döneminde, yapılan tüm yatırımların, alınan kararların “şifre”si, Erdal İzgi’nin ya bilgisayarında, ya kafasında ya da bloknotunda yazılıdır.
Şimdi yeniden mesleğine döndü, bir gazetenin Ege ekinde yazılarına başladı. İyi bir gazeteciydi, buna belediyecilik deneyimlerini de ekleyerek, kent gündemi ile ilgili çok güzel makaleler yazıyor.
* * *
İzgi, 13 Eylül Pazar günü, “Sevgili Dostum, Saygıdeğer Meslektaşım” başlıklı bir yazı gönderdi. 12 Eylül 2009 Cumartesi günü yayınlanan, “Vicdanım çok rahat” başlıklı yazıma itirazı vardı.
Oysa, o benim, Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Bilgin Erünal ile yaptığım bir söyleşiydi. Yani bir haber...
“Yazını ilgiyle ve şaşırarak okudum” diyor ve ekliyor:
“Açıklamayı yapan, bugüne kadar hiç karşılaşmadığım, sadece ismini sıkça duyduğum Sn. Mustafa Bilgin Erünal’ın sözlerinde veya yazıya aktarımında bazı yanlışlıklar olduğunu gördüm. Kentin eski belediye başkanı ve bugün yanıt hakkı bulunmayan rahmetli Başkan Ahmet Piriştina’nın adı geçtiği için, çalışma arkadaşı olarak açıklama gereği duydum. Anlayışla karşılayacağını umut eder, kamuoyunun her zaman olduğu gibi ‘doğru ve net’ bilgilenmesini isterim...”
Erdal İzgi’ye göre, bu olayda sadece Erünal’ın değil, kamu vicdanın da rahat olması gerekiyor.
Bu nedenle de, eski bir belediye başkanı olarak İzgi’nin, Erünal’a yönelik yanıtlanmasını istediği soruları ve görüşleri var.
* * *
İşte bu görüş ve sorular:
Sn. Erünal, hiçbir zaman Başkan Piriştina zamanında hiçbir birim ve organda çalışmamış, komisyon üyeliği yapmamış ve meclis üyesi olmamıştır.
Eğer, o dönemden kalan bir belediye meclis üyesi olsaydı ki aynı mecliste bulunacağımızdan ötürü- bugün ortaya çıkar ve kendisinin Büyükşehir Belediyesi çatısı altındaki görevlerinden istifa etmesini ister, yaptığının doğru olmadığını söylerdim. Çünkü geçmişe yönelik akıllarda şüpheci soru kalmaması için bunu yapmak zorunluluktur.
Araziyi çok iyi biliyorum. Eskiizmir Bölgesi Devrim Mahallesi sınırlarında belediye başkanlığım döneminde yaptığım onlarca parktan biri, “Kartal Park” yanındadır.
Arazi, belirtildiği gibi 3.5 dönüm değil 13 bin 568 metrekaredir.
Sn. Bilgin Erünal “Vicdanım rahat, huzur ile uyuyorum” şeklinde savunuyor. Öyle olmasını temenni ederim. Ancak, şu konuları merak ediyorum:
- Hangi imar plan kararı bir hafta içinde komisyonlardan gelerek meclisten geçirilmiş ve onay görmüştür, emsal var mıdır?
- Bugüne kadar, kaç tane metropoliten aktivite merkezi adıyla getirilen imar plan değişikliği (aslında düzenleme olarak kullanılması gerekir) reddedildi?
- Tek parsel için imar plan değişikliği yapılması doğru mu?
- BŞB Nazım Plan Bürosu ısrarla ve de meclise ‘uygun değildir’ şeklinde rapor vermesine karşın, imar komisyonu başkanı olarak neden gözardı ettiniz?
- 2007 de işlevsel olarak tamamlanan İzmir Bölge Nazım Plan konusunda tek parsele ayrıcalık tanınarak değişiklik yapılmasını Sn. Aziz Kocaoğlu nasıl değerlendirdi?
Karar meclise gelmeden önce bilgisi var mıydı?
Değerli ustam;
Gazetecilikte geride kalan uzun yıllarımıza baktığımızda, bana göre iyi belediye muhabirleriydik. O dönemin büyükleri ve bugünkü arkadaşlarımız, şimdi yetiştirdiklerimiz ikimizin belediye yasalarına, konularına ne kadar hâkim olduğumuzu da çok iyi bilirler.
Sormak isterim; 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı yasada bile, belediye ile bağlantısı olan bir kişinin belediye ile iş yapamayacağı ve hatta görev/görevlerinden ayrıldıktan en az iki yıl belediye ile bağlantısının olmayacağını hükmetmez mi?
Peki, bugün yaşanan nedir?
Sn. Erünal’ın vicdanı rahatsa bile acaba birilerinin rahat mı?
Sevgili dostum:
Bana bu şansı tanıdığın için teşekkür ederim. Önemli olan doğruları bulmak, yapmak-yaptırmak ve halkımızın kaybolmaya yüz tutmuş belki de kaybolan güvenini, devletin kuruluşlarına, belediyenin yapısına ve Türk siyasetine yeniden sağlamaktır.
Sevgi ve saygılarımla...
Erdal İZGİ