ARACIMA Cumhuriyet Meydanı’nda bindiğimde saat 18.38 idi. Alsancak Gar Kavşağı’na vardığımda, saatime tekrar baktım ve gözlerime inanamadım.
Saat 18.41’i gösteriyordu...
Bu bir rekordur...
Hem de kırılması güç bir rekor...
Çünkü aynı yolu, başka günler en as 20-25 dakikada gidebiliyorum...
Hatta bu süre 10-15 dakikaya düştüğünde, kendimi bir sürücü olarak çok şanslı sayıyorum..
* * *
Okup -pokus yapmadım...
Semanta gibi burnumu da oynatmadım.
Elimde bir sihirli değnek de yoktu.
Aynı güzergahı, her günkü gibi aynı aracımla geçtim..
Ama fark vardı..
Cumhuriyet Bulvarı ve Talatpaşa Bulvarı bu kez trafik polislerinin denetimindeydi.
Ne Mustafabey’de, ne Sevinç Pastanesi’nin önünde ne de iki şeritli yol boyunca, ne flaşörleri yanan araç vardı ne de park etmiş bir araç.
Zaten kısa stüreli de olsa park etmeye kalkışanı, özellikle de taksiler ile Talatpaşa Dolmuşları’na trafik polisi izin vermiyor, direnene basıyordu, cezayı...
* * *
Şaşırmadım desem yalan olur.
Sonradan öğrendim ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Havagazı Fabrikası’nda 9 Eylül Kutlama kokteyli vardı ve trafik, bu resepsiyona katılanlar “çile” çekmesin diye önlem almıştı.
İşin, “onların ki can da bizim ki değil mi?” diye başlayarak hesap sormak değil.
Ama şu tesbiti de yapmadan geçemeyeceğim.
Demek ki, istenirse olurmuş!..
Demek ki zor değil, imkansız hiç değilmiş...
* * *
İzmir’de özellikle sabah -akşam saatlerinde, trafik sıkışıklığından, günün diğer dilimlerinde de ana cadde ve bulvara park eden araçların yarattığı kargaşadan şikayetçi olanımız yok gibi.
Çok değil, kentin en azından bir kaç hassas noktasında, 9 Eylül’de olduğu gibi Talatpaşa Bulvarı’ndaki uygulama yapıbilse, trafiğin en yoğun olduğu noktalarda sıkışıklık yaşanmaz.
Kent merkezindeki bu noktalardan biri Gümrük ile Borsa Kavşağı arası, Fevzipaşa’da da Gümrük ile Basmane arasıdır.
Tabi ki, Cumhuriyet Bulvarı ile Talatpaşa ve Şair Eşref Bulvarı, özellikle de Montrö Meydanı ile Çankaya arası yola istedikleri gibi park eden araçlardan mutlaka arındırılmak zorundadır.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin girişi, Sevinç Pastanesi’nin önü ise taksiciler yüzünden tam bir kangren hale dönüşmüştür.
Akşam dönüş saatlerinde ise Konak Pier’in önü Sevinç’ten farksız durumdadır.
Yazmaya kalkarsak, böyle noktaları saymakla bitmez.
Bu arada yaşanan bir tersliğe dikkat çekmek istiyorum. Bu ana arterler üzerinde park yasağını ihlal eden araçlar cezalandırılacağına, nedense ekiplerin çoğu, ara sokaklara girerek park edilmiş araçlara ceza kesiyorlar.
Yazmasınlar demiyorum...
Ama, ulaşımı hızlandırmak, trafiği rahatlatmak istiyorsak, öncelikle ana cadde ve bulvarlara ağırlık vermeliyiz diye düşünüyorum.