KİMSENİN sorgulamak aklına gelmiyor.
Kimse de kalkıp hesap sormuyor.
Ve İzmir’de çok garip ulaşım kararları alınıyor.
Alan kim; UKOME.
Ulaştırma Koordinasyon Merkezi.
Başkanı Aziz Kocaoğlu ya da onun görevlendirdiği bir üst düzey bürokrat.
Aziz Nesin sağ olup da Balçova Mithatpaşa Caddesi’nde hafta sonları yaşananları yazsaydı, oturur hepimiz ağlanacak halimize gülerdik.
Dev alışveriş merkezlerinin sıralandığı bu cadde, UKOME’nin aldığı kararlarla iyice “arap saçı”na döndü.
Ne yürümek, ne hastayı hastaneye yetiştirmek, ne pazara çıkıp eve dönmek, ne de alışveriş için sıralanan mağazalara girmek-çıkmak ne de bir sinemaya gitmek mümkün.
Üçkuyular-Dokuz Eylül Hastanesi arası, iki, bilemediniz üç kilometrelik bir mesafe.
Araçla 40 dakika sürer mi?
* * *
Nasıl bir şehircilik, nasıl bir planlama, nasıl bir belediyeceliktir bu; anlamak mümkün değil.
Üçer şeritli gidiş-dönüş bir yol üzerine, üstelik de 1000 metrelik bir uzunluğa, yedi tane dev alışveriş merkezi ve çarşıyı nasıl sıralarsınız?
Buna bir belediye başkanı olarak, ya da bir planlamacı olarak nasıl izin verirsiniz?
Diyelim ki, “hayır” diyemediniz.
Peki hem bu alışveriş merkezleri ile çarşılara ve orada oturan ya da bu cadde üzerinden geçip İnciraltı, Narlıdere, Güzelbahçe Urla-Çeşme istikametine gidecekler ne yapacak?
* * *
Balçova Mithatpaşa Caddesi bu kapasiteyi kaldırmıyor.
Otoyola paralel bir gidiş-dönüş tali yol vardı, onu da sadece Üçkuyular istikametine doğru “tek-yön” yaptınız.
Yani iyi halt ettiniz(!..)
Çünkü eskiden, alışveriş merkezlerinin otoparkından çıkan araçlar, Mithatpaşa Caddesi’ne girmeden sola dönüş yaparak Narlıdere istikametine doğrudan gidebiliyorlardı.
Artık bu şansları da kalmadı.
Şimdi herkes Mithatpaşa Caddesi’nde.
Kavga-dövüş iki kilometreyi geçmeye çalışıyor.
Ne diyeyim beyler...
Ne diyeyim efendiler...
Söyleyeceğim şeyi biliyorum da...
Ne yazık ki terbiyem müsaade etmiyor(!..)