İzmir’de yirmiüç, Ege’de ikiyüz yetmişsekiz...
Yeni tasarıyla kapatılacak olan belde belelediyelerinin yaşadığımız coğrafyadaki sayısı böyle...
2009’da, buralarda seçimi kimin kazandığı önemli değil.
Başkanın, CHP’li, AK Partili, MHP’li, DP’li, BDP’li oluşu da öyle.
Hangi partiye mensup olursa olsun; sonuçta belediye başkanı mı, bu yeterli...
Çünkü;
Nüfusu kaç olursa olsun, seçilmiş başkan her zaman seçenlerine karşı hesap vermek zorundadır.
Bunun için çalışır...
Oy verenleri de, vermeyenleri de memnun etmeye çabalar.
Var olmasının ve devamlılığını korumasının tek yolu; beldesine hizmet götürmek, tanıtım yapmak, ekonomik olarak gelişmesine katkıda bulunmak, güzelleştirmek, çarpık yapılaşmadan uzak tutmak, yöre halkının günlük yaşamında gereksinme duyduğu hizmetleri aksatmadan sürdürmektir.
Çünkü;
Bilir ki, belde sakinlerini memnun edemezse, o koltuğu sorunları kendisinden daha iyi çözme sözü veren rakibine kaptıracaktır.
Tasarıya bu aşamada en büyük tepkiyi CHP veriyor.
Oysa Ege ve İzmir’de, kapatılma kararı en büyük darbeyi, iktidar partisine vuruyor.
Bu karardan etkilenerek kapatılacak AK Partili belediye sayısı 102.
CHP’nin kaybı ise 79...
Tasarı Başbakan’ın imzasını taşadığı için, AK Parti’li Başkanlardan hiç biri “ağzını açamıyor”, eleştirilerini ancak özel ve dar çerceveli toplantılarda seslendirebiliyorlar.
Açıkçası korkuyorlar...
Buna biraz da adaylık beklentisinden diyebilirsiniz...
Tümünün değil ama, özellikle turistik, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlenen beldelerin tamamına yakınında var olan belediyelerin bu tasarı ile kapatılacak olmalarından, Kültür ve Turizm Bakanı İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay son derece endişeli;
“Bir Alaçatı, bir Side, bir Göcek ve diğer önemli merkezlerimizin belediye başkansız kalacak olmasını içime sindiremiyorum” diyor.
Günay, bakanlığının önereceği bazı önemli ve dünyaca ünlü turistik ve tarihi beldelerin “kapsam dışı” bırakılması için teklifte bulundukları söyledi, hemen ardından da kişisel görüş ve tercihlerini özetledi:
“Malesef bu önerimiz, çabalarımıza rağmen kabul edilmedi.
Başbakanımız da haklı. Tasarıda bir ya da birkaç beldeye ayrıcalık tanınması, hemen büyük baş ağrıtacak boyutlara ulaşıyor.
Herkes hatır-gönülle baskı kurmak istiyor.
Bu nedenle Başbakanımız tasarıda ne varsa, onun ödünsüz uygulanmasında kararlı.
Kişisel fikrim; bu önemli beldelerin kapsam dışı bırakılmasıdır...”
