İhbar... Şikayet... Şikayet...
Telefonum durmuyor, mail kutumda da yer kalmadı.
Çoğu da, “İsmim sizde saklı kalsın” diye başlayan yakınmalar...
Birinci Kordon’dan...
Cumhuriyet Bulvarı’nın Gündoğdu Meydanı-Liman arasıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden yağmur gibi şikayet yağıyor.
İkinci Kordon için; “Çok daha beter” diyenler çoğunlukta.
Yoldan geçen yüksek volümlü araçlardan, serserilerden, travestilerden, sarhoşlardan, bu güzergah üzerindeki batakhaneden farksız, çoğu birer fuhuş yavasına dönmüşmüş barlardan...
7’den 70’e herkes şikayetçi.
* * *
“Sorun sadece Alsancak mı?”; diyenleriniz olabilir.
Ben de onlara, Birinci Kordon’u, İkinci Kordon’u, Kıbrıs Şehitleri’ni bu hale getirenlere soruyorum:
“Evlerinizin önünde benzer çirkinlikler yaşansa ne tepki verirsiniz?”
Ya da Birinci Kordon’da işyeri bulunan esnafa soruyorum:
“Ey efendiler! Eşiniz, kızınız, nişanlınız dolaşırken, önlerini kılıksız bir herif kesse, kolundan tutup bir birahaneye oturtmaya kalksa ya da içeri davet bahanesiyle rahatsız edip, taciz etse, ne yaparsanız?”
Eminim ki, çoğunuz gidip o işyerini basıp ya adamı döver, ya vurur, ya da o mekanı dağıtırsınız.
Peki neden kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri, tek suçları Birinci Kordon’da dolaşmak olan günahsız insanlara reva görüyorsunuz?
Utanmıyor musunuz?
Esnaflık kültüründen, insanlıktan, hoşgörüden, delikanlılıktan hiç mi nasibinizi almadınız?
* * *
Adının açıklanmasını istemeyen yüzlerce okuyucumdan birinin, İkinci Kordon’da, yüksek volümlü bir eğlence yeriyle ilgili belediyeye yaptığı şikayeti ve yaşadıklarını paylaşmak istiyorum:
“Daha ne yapmalıyız bilmiyorum. Az önce polisi aradık, ekip geldi, müzik anlık sustu.
Ardından inadına volüm daha da yükseldi.
Her gece saat 3-4’lere kadar çok yüksek seste disko müziğini çekmek zorunda mıyız?
Şu an evimde oturulmayacak şekilde gürültü var. Üstelik sağ kulağım tamamen duymuyor. Durumun ciddiyetini nasıl izah edebilirim?!
Noter getirerek tutanak mı tutturmalıyım yoksa?
Hem ‘.... restaurant’ hem de belediyenizle olan sıkıntımı gidermek için evimi mi değiştirmeliyim?
Bu nasıl bir anlayıştır ki bir işletme koskoca Konak Belediyesi’ni hiçe sayıyor?
Bu durum sizi aşıyor ise -ki öyle görünüyor- nereye başvurmalıyız?
Belediyeniz tarafından dikilen kaldırım babaları yerinden sökülerek (.... restaurant) için apartmanımızın önü otopark yapılıyor ve bu durum hâlâ devam ediyor.
Kaldırım babalarını para harcayarak neden diktiniz ki?
Bunun da fotoğraflı belgesini mi gönderelim?
Bir zahmet Cumhuriyet Bulvarı’na (kapı numarası bende saklı) bakarsanız anlayacaksınız, kaldırım veya kaldırım babası diye bir şey var mı?”
* * *
İnsanlar çaresiz beyler...
Huzur namına birşey kalmamış.
En önemlisi de kenti yönetenlere “güvenlerini” kaybetmişler.
Sanırım en kötüsü de bu zaten...
