“TERZİ kendi söküğünü dikemez” derler ya; yönetimdeki zaafları son iki kişinin ölümüyle sonuçlanan kazayla perçinlenen, ehliyetleri o ya da bu nedenlerle elinden alınan şoförleri kullandığı gerçeği ile çalkalanan ESHOT, İzmir’den ve İzmirlilerden adeta intikam almaya devam ediyor.
ESHOT kendi eksikliklerini tamamlayacağına, yani söküğünü dikeceğine(!) emekliler, özürlülerden sonra bir darbe de üniversite öğrencilerine vurdu.
Üniversite kampusleri içindeki taşımacılığı paralı hale getirdi.
Ailelerinin gönderdikleri üç-beş kuruş ile yarı-aç yarı-tok okumaya çalışan onbinlerce öğrenci, düne kadar ister yaya, ister başka bir araçla kampus önüne kadar geliyor, buradan da belediye otobüslerine binerek fakültesine ücretsiz olarak taşınıyordu.
ESHOT, bu uygulamayı kaldırdı.
Kampus seferlerini 90 dakikalık tek bilet uygulaması içine aldı, öğrencilerden birkaç kilometrelik üniversite içindeki taşımacılık için bilet ücreti alınacağını duyurdu.
Yani, öğrencilerin ocağına incir ağacı dikti(!...)
* * *
ESHOT’un o çok bilmiş yöneticilerine anımsatmak istiyorum.
Bütün dünyada, kurumlar, kuruluşlar ve devlet, üniversite öğrenimi alan gençleri, her alanda sübvanse eder.
Öğrenciyi yolunacak bir kaz gibi görmez.
Fransa’da, öğrencisine kalacağı yurt temin edemeyen üniversite yönetimi ve devletin, her ay öğrenci başına 300-400 Euro konaklama bedeli ödediğini bilmiyorlarsa, ESHOT’un başındaki zata duyurmak isterim.
Keza ulaşımda da öyle...
* * *
Bir başka sorum da şu:
Üniversite kampusü içinde bir öğrenciyi kapıdan okuluna kadar taşısan ne olur?
Otobüsün mü eskir, şoförün mü yıpranır, lastiklerin mi patlar?
ESHOT iflas mı eder, batar mı?
Zaten zarar ediyor. Sözgelimi ha bin lira fazla, ha bin lira eksik!...
Kaybettiğin; babanın parası, kocanın serveti değil ki?
Benim gibi bu kentte yaşayanların, vergileri, harçları, ödemeleriyle toplanan paralar bunlar.
Ben, öğrenci için harcanacaksa, zarar etmeye razıyım.
Çünkü bir genç okurken, hepimiz yardımcı olmak, onu ayakta tutmak zorundayız.
* * *
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ve diğer seçilmiş ve atanmış yöneticileri anlamakta zorluk çekiyorum.
Sosyal belediyeciliğin gereği, aç ve fakirler için hergün yemek çıkartacak, karınlarını doyuracaksın.
Bayramlarda harçlık vereceksin.
Ramazan’da gıda yardım paketleri dağıtacaksın.
Sonra kalkıp, emekli ve özürlülerin seyahat özgürlüklerini yılda 750 kontör ile sınırlayacaksın, yetmiyormuş gibi üniversite kampuslerindeki taşımacılıktan, öğrencileri bilet almaya zorlayıp, ücretsiz taşımacılığı kaldıracaksın.
Bu ESHOT’un öğrenciye yaptığını, bırakın CHP’li sosyal demokrat bir belediye başkanını, Patagonya’da bile göremezsiniz.
Yazık... Çok yazık... Hem de çok yazık...